tanitim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tanitim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ekim 2017 Cuma

Ingilizce ogrenmek...

Son zamanlarda bana yurtdisinda yasamakla ilgili cok mail geliyor? Nasil gidebiliriz? Orada yasamak kolay mi? Alismak icin ne yapmaliyiz? Is nasil buluruz? Peki bunalir miyiz?

Bunlari cevaplamak oyle zor ki. Cunku her insan farkli. Cunku her insanin sevdikleri, kopabilecekleri, kopamayacaklari degisik. Dolayisiyla hicbirimizin yurtdisinda yasamaya alisma sureci de ayni olmayacak. O yuzden gelen maillere cevap verirken zorlaniyorum. Ne desem eksik kalacak, ne desem olmayacak gibi geliyor. Ortak olarak herkese tavsiye edebildigim tek bir sey var. Hangi ulkeye giderseniz gidin, once o ulkenin dilini ogrenin.

Yasadigin ulkenin dilini bilmek ne kadar onemliymis ben Ingilltereye gelince daha iyi anladim. Insan yasadigi ulkenin dilini bilince kendi icine kapanip kalmiyor. Sokaktaki hayata karisiyorsunuz. Mesela "ben burada ne yapiyorum" diye bunalmis kendi  icinize kapanmis yolda yuruyorken, sol tarafinizda genc bir cift hararetle tartismaya basliyor. Ne dediklerini anliyorsaniz kafanizi kaldirip cikiyorsunuz kendi bunalimli ic dunyanizdan. Yok ne dediklerini anlamiyorsaniz belki 1-2 dakika dikkatinizi cekiyorlar sonra yine daliyorsunuz "ben burada ne yapiyorum" dusuncelerine...

Ikisini de yasamis bir insan olarak soyluyorum bunlari. Hollandada hollandaca ogrenmeye hic ihtiyacim olmadi benim. Ingilizce ve turkce ile yasadim rahatca. Ama keske ihtiyacim olsaydi. keske kendimi zorlasaydim da Hollandacayi ogrenseydim. Inanin bana oraya adaptasyonum cok daha kolay olurdu. Ben Hollandada Hollandaca ogrenemedim de ingilizcemi ilerlettim. Belki de o yuzden Ingiltereye geldigimizde gayet rahat hayata karistim gittim. Bir yandan da her zaman iyi ki Hollandaya ingilizce bilerek gittim diye dusunuyorum, yoksa bendeki dil ogrenemem kabiliyeti ile hayatim baya zor olabilirdi!

O yuzden size en buyuk tavsiyem bu her nereye giderseniz gidin oranin once dilini ogrenin. Bunu yapmanin cesitli yollari var. Ama benim tavsiyem mesela ingilizce ogrenmek icin once bir kursa yazilin. Ben mesela Ingiltereye gelmek isteyenlere de once bunu oneriyorum. ve sokaklarinda ingilizce konusulan bir ulkede yasayacaksiniz. Evet hayatin icinde bir dili ogrenmek de cok onemli. Ama iste olmuyor. Hele iyi bir temeliniz yoksa oyle el yordamiyla dil guzelce ogrenilemiyor. O yuzden evet Ingiltere'ye gelirseniz bile once bir dil kursuna gidin. Hatta mumkunse gelmeden once de dil kursuna gidin ve temel seyleri ogrenerek gelin.  

Ingiltere bu konuda bir cennet. pek cok kurs var. Biliyorum artik Turkiye'de de isini iyi yapan pek cok kurs var. Gideceginiz kursu secerken hocalarin ingiliz oldugu, ingiliz aksaniyla ingilizce kjmonusulan, sadece derslerle degil ders disi aktivitelerle de dil gelisimin desteklendigi yerleri secin. Boylece sadece ders saatlerinde degil aralarda da ingilizce konusabilir, kendinize guveniniz arttirabilirsiniz. Zir dil ogrenmek bir asama, kendine guvenip onu kullanabilmek ise ikinci asama. Cunku dil nankor. istediginiz kadar iyi ogrenmis olun ingilizceyi, kullanmazsaniz yavas yavas ogrendikleriniz sizi terkediyor.
Bakiniz ben! 1 yil calismadim biliyorsunuz dogum izni nedeniyle. E tabi konustugum ingilizce de evimize yardima gelen bulgar gocmeni arkadasimiz ve denizin bebek guruplarindaki annelerle yaptigim sohbetlerden oteye gitmedi. Ustune 2 ay da turkiyede kalinca gercekten ingilizcemde bir gerileme oldugunu hissediyorum. Ne demistik dil nankor! Simdi ise basaldim gunluk hayatimdaki ingilizce artacak ama ne yapiyorum biliyor musunuz? Daha cok film ve dizi izliyorum. deniz yataga biz TV basina! Sonra yolda online kelime oyunlari oynuyorum. Hakikaten ise yariyor o kelime bulmalar falan. Sonucta kelime dagarcigi genisliyor. Bir kunku borunun, bir ceket mansetinin ingilizcesi nerede isime yarayacak bilmiyorum ama ogreniyorum iste :)

Oz cumle, siz de bir gun yurt disinda yasamayi dusunuyorsaniz once dil ogrenin bence. Simdi nerede yasayacagimi bilmiyorum ama bir gun mutlaka yurt disina cikacagim derseniz de Ingilizce ogrenin. Benim yaptigim hatayi yapip sadece ingilizceye odaklanmayin ama dil bilmenin hayatinizi ne kadar kolaylastiracagini da goz ardi etmeyin. 


E o zaman haydi dil ogrenmeye :)
Bir saniye sunu da eklemeden edemeyecegim. Dil ogrenmeyle ilgili bayildigim bir video. Her izledigimde gulerim ve her izledigimde dil ogrenmek sart derim :)









18 Temmuz 2017 Salı

Bebeğim - samimi yolda!

İnsan hamile olduğunu öğrendiğinde aklından geçen bir sürü şeyden biri de bebeğime ne isim vereceğim oluyor. Kız olursa şu olsun. Erkek olursa bu olsun. Anlamlı olsun ama kulaga da hoş gelsin. Kolay söylensin aman karmaşık olmasın. Öyle bir sürü şey. 

Kimi aileler için isim en baştan belli oluyor. Daha anne karnında o isimle çağırıyorlar bebeklerini. Kimi aileler kız olursa isim seçme işini anneye bırakıyor, erkek olursa babaya. Kimileri de bizim gibi isim konusunda kararı son ana bırakıyor. Öyle gizlilik, saklılık olsun diye değil, muhtemelen isim bulamadıkları için. Ne bileyim bizde biraz öyleydi.

Aslında değildi. Durun daha güzel anlatmaya çalışayım. Ben hep Deniz ismini sevdim. Hep de bir bebeğim olursa adı Deniz olsun istedim. Ama hep ismini Deniz koyacağım bebeğimin erkek olacağını düşünmüştüm. Kendimce Deniz ismini erkeklerde daha çok severdim. 11 haftalık hamile iken ilk kez bebeğimizi gördük. Muhtemelen kızınız oluyor dedi doktor. Ama alışveriş için acele etmeyin daha diye ekledi. Biz alışveriş için hiç acele etmedik zaten de isim konusunda benim kafam işte o 11. haftada karıştı. Kızım olursa adı ne olacaktı? Biraz bakınmaya başladım kız isimlerine. Hatta erkek bebek isimlerine de baktık Ozan'la. Ama yok ikimizin de çok sevdiği bir şey olmadı.

Ozan içinse durum daha farklıydı. Ozan'ın bebeğimizin ismi konusunda yıllardır hep çok 'ilginç' fikirleri olmuştur! Onun bugüne kadar düşündüğü isimleri bir kenara kaydettim. İleride Deniz'e o listeyi gösterip bak annecim seni bu isimlerden korudum diyeceğim. Eminim boynuma sarılacak!!! Neler yok ki o listede. Ama öne çıkan iki isim vardı. Erkek olursa Samimi! Kız olursa Hakiki!

Evet evet yanlış okumadınız Samimi ve Hakiki :)

Aslında öylesine bulduğu isimler değil bunlar. İngilizce de Frank ismini çok seviyor Ozan. Ona karşılık Türkçede bunu uygun buldu. Bulmasaydı iyiydi :) hadi o bunları uygun buldu da bizim arkadaş çevremiz Samimi ismini bu kadar benimsemeseydi de iyiydi. Velakin benimsediler. Yıllarca bize e hadi bebek gelmiyor mu artık diyen arkadaşımız olmadı. Daha ziyade Samimi ne Zaman gelecek diye sordu herkes. Samimi gelsin şöyle oynayacağız. Samimi gelsin böyle seveceğiz. Samimi aşağıya Samimi yukarıya. Gel zaman git zaman bu samimi ismi iyice dillere pelesenk oldu. Ve bebeğimiz olacağını öğrendiğimizde herkes "oley samimi" geliyor diye sevİnç nidaları atmaya başladı :)

Ben de bıraktım işin ucunu. Tamam dedim #samimiyolda Mutlu olun. Oldular. Ama bir yandan ailede bir teşlaş başladı mı? Nasıl yani o yıllardır beklenen torunun adı Samimi mi olacaktı? Onca güzel kız ismi, erkek ismi varken biz o masum yavruyu Samimi diye mi çağıracaktık? Öyle komik tepkiler vardı ki hamileliğim boyunca bu benim için eğlence oldu. Her bebeğin adını ne koyacaksınız diyene Samimi diyordum ve suratının aldığı şekilleri izliyordum. O şaşkınlık, o beni kırmamak için fena da değilmiş aslında diye laf çevirmeler, ya da deli misiniz be o ne biçim isim diye çıkışmalar. Aylarca böyle eğlendim durdum.

Velhasıl kelam bizim Minik kızımız aylarca samimi diye beklendi. #samimiyolda diye kutlamalar yapıldı. Samimi Nasıl sorular soruldu. Ve kızımız doğdu...

Biz hala isim konusunda emin değildik. Sonra baktım O'na. Ve Ozan'a dedim ki. Ozan çok Deniz gibi bakıyor benim kızım. Adı Deniz olsun. Oldu...

Deniz gibi bereketli, Deniz gibi Engin, Deniz gibi huzur veren olsun diye kızımızın adı Deniz oldu... Çok da güzel oldu...

21 Haziran 2017 Çarşamba

Yaz! Ucuzabilet!

Yaz geldi yaz! 

Malum yaz insaniyim, bu ise seviniyorum. Ancak her sene oldugu gibi bu sene de bilet bakma kismindan hic mi hic hoslanmiyorum. Bu sene zamanimizin da biraz daha esnek olmasi sebebi ile stratejim nereye uygun fiyata bilet varsa oraya gitmek olacak sanirim. Gecenlerde ucuzabilet.com sitesine de bu yuzden baktim. Bizim kadar gec kalinca bilet konusunda boyle siteler hayat kurtarici olabiliyor. 

Izmir'e oyle cok uygun bilet yok. Ama Antalya'ya var! Ozan'a Antalya'ya mi gitsek once diyorum. Biraz dolasiriz. Akrabalar, arkadaslar var onlari goruruz., Fena fikir degil bence. 

Sanirim bundan 9 sene onceydi. Kuzenimin dugunu icin Antalyaya gitmistik. Yasanir bu sehirde diye dusunmustum. Denizi vardi cunku. Mis gibi canim deniz.Izmirim gibiydi Antalya. Deniz sehirle kucak kucaga. Boyle sehirlerin guzelligi ne biliyor musunuz? Insan yaz kis sanki tatilde. Gunesin oldugu her gun sahilin keyfi de sizinle.

Ilerleyen yillarda hic Anlatya'da yasama sansimiz olmadi ama bir sekilde Antalya etrafinda tatil yapma sansimiz oldu. Hem de o tatil, hayatimizin en guzel tatillerinden biriydi. 2008 yazi Kas tatili...

O zamandan beri Turkiye'de nerede tatil yapalim diye soranlara cevabim aynidir benim: Kas'a gidin! Hem guzel denizin tadini cikarin, hem sakinligin keyfine varin, hem de kafa dinleyin. Bugune kadar bu tavsiyemi dinleyip de sonradan bana sikayet eden de olmadi. Zaten insan Kas'a gidip nasil mutsuz olabilir ki?

Biz o tatilde Kalkan'da iki villa kiralamistik. Hem de universiteden arkadas 4 cift! Sonra Kas Kalkan arasinda nefis bir tatil gecirmistik. Gitmeden sadece havuz deniz kayfi yapariz diye dusunmustuk aslinda. Ki bu da bize yetecekti. Ama Kas cok daha fazlasini saklamis meger bize. 

Sakli Kent'te body rafting, kanyon yuruyusu. Kaputas plajinda gun batimi. Camur banyosu. Kalkan'da dalis dersi derken hayatimizin en guzel 10 gununu gecirmistik diyebilirim. 

O tatilin anilari aklimda. Bu ara acip acip ucuzabilet.com adresinde Antalya icin ucuz biletlere bakiyorum. Fena fikir degil aslinda. Ben ucak bileti bakmaya devam edeyim. Hem hayal etmenin onunde ne var su hayatta :)

Iyi tatiller! Ucuza bilet bulan baslasin bavullari toplamaya :)



Bunlar da ilginizi cekebilir

Related Posts with Thumbnails