Tam da tahmin ettigim gibi oldu. Artik etrafimdaki seyler bana cok da ilginc gelmemeye basladi.
Alistim iste gordunuz mu?
Sanki yillardir burada yasiyormusum gibi oldu.
Ne cabuk.
Halbuki ilk geldigim zamanlar hic alisamayacakmisim gibi geliyordu bana. Bir yandan biliyordum bu kacinilmaz son. Tam da o sebeple iste Londra gozlemlerini yazmaya baslamistim. Artik cok da yazamaz oldum. Ama durun, daha sasiracaklarim var benim Londrada :)
Gozlem 22: Paralar paralar acilmasin aralar
Bu Ingilizler niye her konuda farkli olmak istemisler anlayamiyorum. Kardesim Avrupa Birligi ulkelerinden birisin. Butun Avrupa Euro kullaniyor senin neden para birimin pound? Butun Avrupa Schengen vizesiyle yasiyor, senin neden vizen baska? Bunlarin hepsini Teacher'a sormak lazim da, Allah rahmet eylesin artik yapacak bir sey yok.
Tamam paran farkli olsun ama yani birazcik kolay olsun be arkadas. Yok o da yok. Biz geleli 6 ayi gecti. Ben daha buranin paralarini ogrenemedim. Kagit paralar, tamam. Onlar kolay. Ama is bozukluklara geldi mi benim kafa allak bullak :) Iste buldum resimlerini!
Ust soldaki en kucuk bozuk para 1 pence. Ki onu kim nerede kullanabilecek anlamis degilim ama var. Alt siranin sonundaki de en buyuk bozuk para 2 pound.
Simdi bakiyoruz. Kucukten buyuye paralari boyutundan ayirmak mumkun mu?
Degil.
Sekillerinden ayirmak mumkun mu?
Degil.
Agirliklarindan ayirmak mumkun mu?
Yok o da degil.
E nasil ayiracagim ben bu paralari peki?
Bir mantigi yokmus. Ogreniyormus insan. Ben de ogrenecekmisim. Bekliyoruz bakalim. Ogrenecegim insallah :)
Gozlem 23: Temel besin maddesi olarak bira
Suphesiz ki su kadar ve hatta neredeyse sudan fazla tuketilen bir sey varsa burada o da bira. Ben boyle bira icen millet gormedim. Prag'a gittigimizde cok sasirmistim mesela. Nasil iciyorlar bu kadar cok birayi diye. Saskinligimi Londraya saklasam iyiymis. Prag'taki tuketim aslinda cok degilmis :)
Ben cok bira seven bir insan degilim. Oyle kirk yil icmesem aramam yani birayi, o kadar. Ama daha once bira sirketlerinde calistigimdan birayla ilgili bir suru sey bilirim. Ya da soyle diyeyim biliyorum saniyordum. Meger o kadar da cok sey bilmiyormusum :) Mesela biranin bu kadar cok cesidi oldugunu bilmiyordum. Burada ogrenmedim Hollandada sagolsunlar ogretmislerdi bira cesitlerini bana. Burada Ale birasini ogrendiklerim arasina ekledim. Buyrun Ingiliz birasi Ale efendim.
Boyle koyu renkli bir bira. Kremali gibi degisik. Laf aramizda ben pek sevmiyorum kendisini. Ama seveni var; mesela Ozan :) Yine de buraya gelirseniz denemeden gecmeyin. Yazik kendimize ozel biramiz var diye seviniyorlar, sevindirin garipleri :)
Gozlem 24: Gastropublar sahane
Biralari konusunda cok heyecanli degilim ama yemek konusunda Ingilizlerin beni sasirttigini soylemem lazim. Oyle yerlere goklere sigmayacak bir mutfaklari yok. Bizim mutfagin yanina yoresine yanasamazlar. Ama Hollandalilardan iyi durumdalar ya yine de be mesudum :) Londrada o kadar cok restoran var ki bazen gercekten sayisini merak ediyorum. Her dunyanin mutfagini bulabilirsiniz burada. Yani Londraya gelip ac kalanlara soyleyecek sozum yok benim :) Beni en mutlu edense barlarda yedigimiz yemekler diyebilirim.
Gastro pub deyimini burada ogrendim. Bazi barlar hakikaten yemekleriyle de unlu burada. Eger buralara gelirseniz bence illa gastropublarda yemek yiyin. Fish and Chips, hamburger, biftekler, daha neler neler. Hele ki iyi bir gastropub'a denk gelirseniz (ki cogu iyi) eminim pisman olmayacaksiniz :) Simdiden afiyet olsun efendim :)
Gozlem 25 Sunday roast yemeden donmemeli
Bu gastro publarda pazar gunleri Sunday Roast yemek de ingiliz adetlerinden biri. Daha dogrusu Pazar gunleri firinda bu et yemegini pisirip yemek bir gelenekmis eskiden de artik evde pisiren pek kalmamis, gelenek barlarda bu yemegi yemek haline gelmis diye de dusunebiliriz. Hikaye byle mi bilmiyorum, bu sadece benim tahminim :)
Sunday roast et, tavuk ya da domuz etinden hazirlaniyor barlarda. Genelde saat 1-2 gibi servis edilmeye basliyor. Daha once pismesi zahmetli oldugundan pek bulmaniz mumkun degil. Kocaman bir et firinda yavas yavas kendi yagi ve suyuyla pismeye birakiyor. Yaninda patates ve sebzeler ile servis ediliyor. Iyi yapilmissa hele hakikaten leziz bir yemek. Denk gelirseniz bunu da yemeden gecmeyin efendim :)
Gozlem 25 Yorkshire pudding tatli degilmis.
Bu Sunday roast tabaklarinda olmazsa olmaz bir sey var. O da ustteki fotografta solda gordugunuz ekmek gibi sey. Adi Yorkshire pudding.
E ama sen onun adina puding dersen ben de kendisini tatli sanarim yapailacak bir sey yok. Evet tatli sandim ne yapayim. Ilk zamanlar herkes bana yorkshire pudding ye, yorkshire pudding ye diyip duruyor. Ben de aklimda boyle krem karamel gibi bir tatli canlandirmisim ki sormayin. Boyle agzimda muthis bir tat birakacak Yedikce yiyesim gelecek. Hep canim ondan isteyecek diye dusunup duruyorum.
Ben dusune durayim, bir gun bir pub'a gittik, sunday roast yiyecegiz. Garsona yorkshire pudding var mi dedim. Var etle gelecek dedi. Sasirdim ama hala aklimda bir aciklama bulmaya calisiyorum. Heralde dedim ayni anda getiriyorlar ama sonra yiyecegim.
Tabak geldi. Tatli falan yok. Durur muyum ben garsona pudingim nerede dedim. Guldu bana iyi mi? Onu birak Ozan da guldu iyi mi? Meger o biliyormus yorkshire puddingin bir cesit ekmek oldugunu.
Ben bilmiyordum. Ayrica bence adi yanlis olmus. Degistirmelerini oneriyorum. Puding diye ekmek olur mu yahu? Ekmek ekmektir. Puding puding. Bence yanlis durun ben bu olaya bir el atacagim :)
Gozlem 26 Televizyon vergisi diye bir sey var.
Ingilterede yasamayi dusunuyorsaniz ve evinizde televizyon bulundurmaya niyetiniz varsa bir seye hazir olun televizyon vergisi odeyeceksiniz. Yillik 120 pound gibi bir sey. Ucuz degil yani. Ustelik televizyonunuzu bir kere bile acmayacak olsaniz da evinizde o aleti harika varsa bu parayi odemekten kacar yolunuz yok soyleyeyim.
Bu vergi niye diye dusunuyor olabilirsiniz. En azindan ben dusundum. Bu vergi BBC'ye giden bir kaynak efendim. Karsiliginda BBC'de programlari reklamsiz izliyorsnuz. Evet reklamsiz. Filmler bolunmuyor. Diziler ara vermiyor. BBC toplanan bu paralarla geciniyor ve reklamsiz kesintisiz yayin yapiyor.
Basta bana cok mantiksiz gelse de bu uygulama. Iletisim vergisi adi altinda bizim verdiklerimizi dusununce, en azindan seffaf ve acik bir uygulama olarak takdirimi kazanmaya basladi bile diyebilirim. Yalniz uygulamayi sacma bulan bir tek ben degilim sanirim, unlu bir ingiliz oyuncu (bana gore cok unlu degil demek adini hatirlamyorum) bu vergiyi odemedigi icin cezalandirilmis. Odeseymis bak biz televizyonu cok da acmadigimiz halde evde var diye oduyoruz :)
Gozlem 26 Ingilterede bahar guzel oluyormus.
Bunca ivir zivir gozlemden sonra bu yaziyi tam da soyle bir fotografla kapatmak istedim. Bugun hava kapali. Ama siz benden duymus olmayin, ingiltere bahari guzel bir seymis. Hele agaclar ciceklenince tadindan yenmiyormus. O kadar cok fotografini cekiyorum ki agaclarin ayri bir yazi yazsam yeri. Hatta evet yazayim yahu. Ama simdlik bu yaziyi bitirmek icin bu resim gelsin buraya. Bahar guzel sey be ya :)