Urunikom istedi ben yazdim :)
Rafadan Kafadan'in dilinden Hadi gidelim gunleri :)
Rafadan Kafadan'in dilinden Hadi gidelim gunleri :)
Seni mi kiracagim, hele bugunlerde :)
Sen yeter ki iste :)
Sen yeter ki iste :)
Artik beni kandirmaya calistiklarini dusunmeye baslamistim. Geldiler "artik bizimlesin" dediler. "Yollara dusecegiz seninle. Cok eglenecegiz." dediler. Sevindim elbette ne de olsa benimle surekli konusacak birileri gelmisti hayatima. Bir iki gun gercekten hep bir yerlere gittik beraber. Sonra koydular beni kapinin onune. Sabah aksam yanima ugruyorlardi da gezmeye falan gittigimiz de yoktu aslinda. Acikcasi baslamistim biraz bunalmaya.
Ve bir cuma aksami geldiler yanima. Yanlarinda bavullarla. Bir de bir suru esya. Gulcin var ya Gulcin bu sefer ne isterse almis yanina oyle dedi Ozan'a. Oyle cok sey almis ki bagaj yetmedi! Biraz da arka koltuga koydu mu yanindakileri. Ozan o zaman arka koltuga gecip uzanamazsin ama diyince kulagima egilip "Tamam dedim de Rafadan bu da bir alem on koltuga yigarim bir kismini da" dedi mi bana. Esas alem olan kendisi vallaha.
Yok hic gecmedi arka koltuga. Onde oturdu yol boyunca. Bir o CDyi bir bu CDyi takti arada da sarki soyledi dans etti. Laf aramizda cok da normal gelmiyor hareketleri bana! Ozan biraz daha sakin sanki. Ya da bu Gulcin oyle deli ki susuyor cocuk ne yapsin degil mi ama :)
Gittik gittik gittik. Onlarca sehir arasinda dolandik durduk. Tamam kabul ediyorum! Ben dedim biraz da gezseler benimle diye. Ben dedim! aa hep mi duracagim kapinin onunde diye! Ama insaf uc bin km yol yapar mi insan arabayla. Gerci arada beni dinlendirdiler de... Ona da ayri bozugum. Koy beni garaja. Oh kendileri denizlere plajlara. Benim hakkim yok mu bir deniz havasi almaya?
Ama simdi cok da haksizlik etmeyeyim. Beni de yikadilar serinlettiler. Bir de aksam deniz kenarlarina da goturduler. Neyse zaten Marsilya da falan ne yapacaktim o kalabalikta. Biraz da korktum. Baktim butun arabalar vurulmus carpilmis. Hic yaptirmamislar da onlari oyle kirik dokuk gidiyorlar yollarda. Bir iki tanesinin gozunde yaslar bile gordum. Isiklarda yanyana gelince caktirmadan sordum. Hep carpiyorlar diye yaptirmiyorlarmis artik onlari da. Laf aramizda baya korktum aslinda. Kimin nereden geldigi belli degil bir karmasa bir karmasa! O yuzden cok soylenmedim serin serin oturdum iste garajlarda.
Marsilya'yi sevmedim tamam. Ya o Cannes Nice oralara ne demeli. Aman pek havaliydi diger arabalar. Sus duskunleri! O da gidiyor ben de! Onun da dort tekeri var benim de! Ama millet fotograf makinasiyla onlarin pesinde. Kimse cekmedi beni iyi mi? Farlari mi yaktim havalandim falan ama ii. Hicc dikkat eden olmadi bana. neyse ki Gulcin "uzulme Rafadan sen hepsinden guzelsin" dedi. Eh simardim biraz, kucugum falan da guzelim ama degil mi :)
Susacaktim ama bir de sunu diyecegim: Fransa'ya geldik otoban dedi Ozan. Iyi dedim dumduz gideriz. Nerde! dur sepete para at! dur sepete para at! Bu kadar duracaksak bu niye otoban! Neyse ki arada guzel yollara da girdik. En cok daglari sevdik Ozanla. Boyle virajlarda yavas yavas gittik. Lavanta kokusu aldik serinledik. Oralari sevdim bak yalan degil ama su an en cok sevdigin yer neresi derseniz yine evin onu vallaha. Oh be dinlendim. Tekerlerim uyusmus inan olsun git git! Simdi musadenizle biraz kestireyim. Anladim ki beni biraktilar mi baya iyi dinlenmem lazim yoksa bunlarin sagi solu belli olmuyor gittiler mi binlerce kilometre bana misin demiyor.
Son bir dedikodu yapayim. Eve geldik Gulcin diyor ki cok yorulmusum Ozan. Yolu gelen ben, beni idare eden Ozan. O niye yoruldu ki acaba? Dusundum buldum. Yol boyu sarki soyledi ya ondan heralde. Gulcincim sen yorulma inan sarki soylemesen de olur. Hani sirf sen yorulma diye yoksaaaa :P
Hadi iyi dinlenmeler bana...