Bugunlerde yine donup blogumu okuyorum. Iyi ki yazmisim diyorum. Artik niye yazmiyorum ki diyorum. Instagramdan da elimi ayagimi cektim. hani eskiden bu yillari da oradan hatirlar Deniz diyordum ama o da gitti. Sanki Deniz'e hic hatira birakamiyormusum gibi bir hisse kapiliyorum. Ne sacma. Hatiralari Deniz'in kalbine birakmam yeterli degil mi zaten? Ama iste oyle gelmiyor bana. Illa donup bakabilecegi bir sey oldun istiyorum. Onu ne kadar severek buyuttugumuzu gorebilecegi seyler.
Mesela keske bunca yildir vlog cekseydim diyorum. Hadsizligime bakin. Suraya 2 yazi yazmamisim, instagrama fotograf ekleyemez olmusum ama vay neden vlog cekmedim diye hayiflaniyorum :) Ama ne bileyim iste bir gun donup izleseydik bazi gunleri guzel olmaz miydi? Olurdu sanki.
Bu hislerde donup donup Denizin bebeklik videolarini izliyor olmamizin etkisi de buyuk. Oyle seviyor ki o videolari izlemeyi. Ve bana o kadar komik geliyor ki tepkileri. Cunku ayni benim onu sevdigim gibi seviyor kendi bebekligini. yerim seni diyor mesela, ya icime sokucam seni bebek diyor kendine. Bunlari da yazdiklarimdan okumadi iste. Sonucta bir yerlere yaptiklarimiz da isleniyor.
Bu aralar oyle garip bir his var ustumde. Daha cok animiz olsun, daha cok birlikte zaman gecirelim. Daha ne yapacaksak. Cocuk okulda oldugu zaman disinda koynumuzdan cikmiyor resmen ama yetmiyor bazen. 8 yil oldu ve ben hala durup durup kendime yeterince severek buyutuyor muyum diyorum. Yanlis anlamayin kalbimdeki sevgi degil sorguladigim. Onun daha buyuk olmasi mumkun degil gercekten degil. Ama yeterince opuyor muyum? Yeterince sikistiriyor muyum o yanaklari. Gozlerinin icine bakip yeterince Deniz seni cok cok cok seviyorum birtanem diyor muyum? Bunlar aklimdan gecenler.
Gecenlerde ofiste bir arkadasimizin bebegi oldu. Gecenlerde dedigim bebek 6 aylik olacak neredeyse. Kizcagiz baya zor bir postparturum geciriyor. Aslinda ofiste degil ama bana mesaj atti konusabilir miyiz diye. Tabi dedim. Merak da ettim niye ariyor beni. Toplantiyi actik ve aglamaya basladi. Dedi ki Gulcin ben galiba bebegime iyi bakamiyorum. Cok uzuluyorum. Galiba bene bebegimi yeterince sevmiyorum. Konustuk konustuk. Ona dedim ki XX, bebegime iyi bakamiyor muyum diye uzulen bir anne bebegini sevmiyor olabilir mi? Sevmiyor olsan onun icin endiselenir misin hic? Cok sevdiginden ne yapsan yeterli gelmiyor. Muhtemelen cok sevdiginden o kadar zorluyorsun ki kendini yorgunsun. Yorgunluk da boyle hissettiriyor. Daha cok agladi. Cok yorgunum Gulcin dedi.
Uzakta bir bebegi bir basina buyutmek nedir, nasil yorucudur bizim gibi gurbet kuslarindan daha iyi anlayan olabilir mi? O da Hollanda da. Ben de anladim onu. Dinledim sadece. Cunku biliyorum sadece birisi onu duysun ve gececek desin istiyor. Yarim saatlik bir konusalim demisti 1 saat konusmusuz. Kapatirken dedim ki sanma ki yeni annesin, kucuk bir bebek diye boyle hissediyorsun bak 8 yasinda oldu hala kendim yeterince optum mu diye soruyorum, yeterince sevdim mi bu ara diyorum. Annelige hosgeldin, hep bir yetersizlik hissi de bu isin olmazsa olmazi iste.
Oyle. Ama oyle de guzel bir his ki daha cok sevme istegi. ben oyle seviyorum ki bu hissi. Konudan konuya atladim ama ben aslinda sadece sunu yazacaktim...
Denizle basbasaydik bu hafta, Ozan is seyahatindeydi. Oyle guzeldi ki basbasa gunler. Iste o yuzden bunu buraya yazayim istedim.
Deniz, seninle bazen cok kavga ediyoruz. Bildigin didisiyoruz. Ama biliyorum ki beni cok seviyorsun. Sen de bil ki ben de seni cok seviyorum annecim. Hep yeterince gosteremedigimi dusunecek kadar cok seviyorum seni.
Yillar sonra en azindan bunu oku diye yazdim bunu Deniz. Iyi ki varsin. Sen bu hayatta en sevdigim insansin. Hani he diyorum ya sana, dunya bir yana sen bir yana canim kizim. Iyi ki varsin...