Bahar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bahar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Nisan 2016 Salı

Merhaba Bahar!

Hic demiyorsunuz Nisan gelmis. Ve hatta ben Nisanin ilk ayzisini bile yazmisim ama bahara bir merhaba dememisim.
Ayip bana.
En sevdigim mevsim gelmis yahu!
Simdi hava daha gec kararacak. Hava isinacak. Parklar insan dolacak. Londra agaclari ciceklenecek ve daha onemlisi meyvelenecek.
Bu Londralilar agactan meyve yemeyi hic bilmediklerinden, agaclardaki erik(imsi)ler, kiraz(iimsi)lar yine benim olacak!
Oley!!!


Gecen hafta cagla badem aldik marketten. Canin cekmistir dedi aldirdi arkadaslar :) Cekmemisti aslinda ama olsun meyve yemek icin bahaneye gerek yok.
Bu arada Martta ben izmirdeyken ilk cagla bademi gormustuk.
Tam hatirlamiyorum, yalan olmasin ama duduk kadar bir kesekagidi 15 liraydi sanirim.
Pes!
Agactan toplanan bir meyve bu kadar pahali olmamali ama.
Almadik tabi ki.
10 tane cagla 15 lira olur mu yahu!

Gecen hafta aldigimiz da  fena degilldi ama tahmin ettiginiz uzere ben asil erik mevsimini bekliyorum. Gel Erik mevsimi gel :)
Merak etmeyin aserme durumum yok.
Ben zaten erik diyince akli yerinden firlayan bir insan oldugum icin hamilelikle bu erik ciksin hadi ciksin hissiyatimin alakasi yok.
Hep boyleyim ben, huy ne yaparsiniz.
O yuzden Nisan geldi mi erik mevsimine yaklastik diye daha bir seviniyorum :)
Bu arada su blogda erik ugruna yazilmis kac yazi var, Allahim bu Gulcin'e akil versin :)
Merhaba Bahar!

Bu arada bahara bir methabayi da Rotterdamda diyecegim :)
Cunku bu aksam Rotterdam yolcusuyum.
Evet, yine toplanti var.
Laf aramizda biraz gozumde buyuyor yol.
Gezmek icin gitsek hic buyumez gozumde ama is icin gidince su aralar hic seyahat edesim yok. Vucut enerjiyi gezmeye saklamak istiyor heralde.
Akilli! Aferin :)

Haftasonu urunikom ve balyanagim geleceginden benim icin arkadas dolu, mis gibi bir haftasounu olacak.
Belki de vucut enerjiyii direk onlara saklamak istiyor.
bence de vucut, sana katiliyorum ama elden ne gelir :)
Bir an once gideyim doneyim de haftasonuna, urunikoma ve Alizem'e kavusayim istiyorum.
Sonra bir de hepbirlikte diyecegiz Merhaba bahar!

Boyle hertelden bir yazi oldu bu.
Peki napayim, bu sefer boyle olsun siz beni idare edin.
Aa bu arada yolunuz blogcuanne'ye duserse belki oralarda tanidik birisi vardir :)

Haydi ben kactim :)

27 Nisan 2015 Pazartesi

Gulcince cicek acti :) Bizim ev :)

Bu haftasonu cocukluk arkadasim ziyaret etti bizi.
Cuma aksami geldi.
Cumartesi Pazar deli gibi dolastik.
Soyle diyeyim Cumartesi gunu 19 km, dun 13 km yurumusuz dusunun yani nasil deli gibi dolastik:)

Bne iste o yaptiklarimi yazmayi cok isterdim bugun ama 5 gun surecek bir toplantilar silsilesine girecegim.
Ya sabir!

Ama yine de yazi yazmak istiyorum diye bloguma bakarken karsima bu yazi cikti.

2 yil once.
Biz Hollandadayken.
Tam da yilin yine bu zamanlari.
Evimizi ciceklele doldurmusum yine.
Haydi gecmise gidelim o zaman beraber :)

*********************

Burada oturan ve blogumu okuyan arkadaslarimin cogu 
"Ya Gulcin sen baska bir Hollandada mi yasiyorsun hangi bahar geldi? 
Ya da geldi de bize mi haber vermedi? 
Bu bahar sadece sana mi geldi?" 
diye beni guldurse de...
Bana bahar geldi arkadas!
O bir haftsonu gunes oldu ya bana bahar geldi.
Sonra hava yine 10 dereceye falan dustu ama olsun.
Benim kisa tahammulum bitti o yuzden bana bahar geldi :)
Bizim eve de bahar geldi iste bu ciceklerle :)


Bizim evin onunde Sali ve Cumartesi gunleri kurulan pazarda bir de cicek bolumu var.
Cicekciler gelip kuruyorlar tezgahlari.
Sonrasi sec begen al :)
Iste bizim eve her hafta gelen cicekler o cicekcilerin urunleri.
Bazi haftalarda laleler, bazi haftalarda kasimpatlari, bazi haftalarda da adini bile duymadigimiz ama benim gorunce Aaaa bu cok guzelmis ben bunu alayim diye tutturdugum boyle tanimlayamadigimiz misafirler geliyor bizim eve :)

Adi Plumrosemus, ya da Plomrose ya da Ploomrose :)
Bunlar cicekcinin soyleyisinden benim tahminlerim.
Iste bir cesit gul ama cesidini bilmiyorum :)

Diger ciceklerden farkli olarak bunlari vazoda sicak suya koyuyorsunuz.
Gunes yokken boyle kapalilar.
Gunes gelince iste boyle acildilar :)


Artik adi her neyse beni baya sevindirdiler.
Ama cok kisa bir sureligine :(
3 gun icinde hemen soldular, beni terkettiler.
Muhtemelen ben bakamadim onlara ya da omurleri cok kisa, bilmiyorum.
Ama iyi ki bizim eve geldiler gunlerimi renklendirdiler diyorum :)
Gulcince cicek acmaya devam ediyor!

Ne yalan soyleyeyim arada ozluyorum.
Hatta cok ozluyorum.


26 Nisan 2013 Cuma

Gulcince cicek acti :) Cicek Festivali!

Tahminimce cok uzun bekleyislerden sonra bahara ulasildigindan Hollanda' da bahar coskuyla karsilaniyor.
Zaten genelde karsilanmasiyla kendisine veda edilmesi arasinda gecen sure de cok uzun olmuyor :)
Mesela gecen hafta coskuyla bahar karsilaniyordu, an itibariyle disarida yagmur yagiyor.
Bize de olsun canim ne yapalim bahar ugradi ya buna da sukur diye sevinmek dusuyor :)


Bahari karsilamak icin yapilan en guzel etkinliklerden biri de Cicek festivali. 
Hollandadaki adiyla Bloemencorso.
Cicek festivali kapsaminda pek cok kocaman ama gercekten kocaman figur Hollanda' nin Noordwijk kentinde ciceklerle susleniyor.
Sonra bir Cumartesi sabahi uzun bir kortej halinde yola dusuyor bu cicek arabalar.


Tam 40 kilometre yol aliyor bu kortej.
Bolca muzik, yollarin etrafindaki neseli kalabalik da korteje eslik ediyor.
Cumartesi aksami yani tum gunu yavas yavas 40 kilometreyi katederek gecirdikten sonra kortej Haarlem'e variyor.
Ertesi gun de bu cicek arabalar Haarlem' de ziyaretcilerini karsiliyor.


Cicek festivali her yil baska bir temayla hazirlaniyor. 
Her yil o temaya uygun figurler oyuncaklar festival icin seciliyor.
Bu yilin temasi Bon Apetite!Afiyet Olsun idi mesela :)
Iste o yuzden hazirlanan figurler de yemekler ya da yemek yiyenlerle alakaliydi cogu zaman.
Iste alin size cicekten koca bir yumurta :)



Soyle bir de afiyetle icmeniz icin sampanya....


Bir de kocaman pasta :)


Bizim cumartesi gunu cok isimiz oldugundan bir de Belcika'dan gelecek arkadasimiz oldugundan korteji yolda izleyemedik.
Ama Pazar gunu dustuk Haarlem yollarina.
Haarlem cicek festivali olmadan da gezilebilecek, cok guzel bir sehir.
Ve evet Amerika'da ki Haarlem' in ismi de yine bir Hollanda kenti olan bu sehirden geliyor :)



Cicek festivali sebebiyle cok kalabalik olsa da..
O gun Haarlem cok ama cok guzeldi.
Hele su kocaman arabalarin etrafa yaydigi cicek kokusu var ya...
Iste o kokuyla Haarlem o gun daha da guzel oldu :)
Gulcine dusen de buldugu her firsatta, kalabaliga falan aldirmadan, arabalarin arasinda dolasmak oldu :)



Onlarca araba vardi o gun Haarlemde.
Cilekler, pastalar, gemiler, meyveler...
Benim gorduklerimiz arasinda en sevdigimse iste bu maymunlar oldu :)
Maymundaki keyife bakin keyife :)
Oh bir elinde muz, bir elinde elma! Umurunda mi ki bu dunya :)


Bir cicek festivali daha boyle gecti Hollanda'da...
Benim de Gulcince cicek acti serimin sanirim sonu geldi.
Ama belki de yeni cicekler cikar karsima.
Bahar daha bitmedi degil mi :)
Tadini cikarabilecegimiz baharlar, cicek kokulariyla dolu bir haftasonu diliyorum hepimize :)

Haydi kadehler havaya efendim !
Serefinize ve Bon Apetite :)

25 Nisan 2013 Perşembe

Gulcince cicek acti :) Keukenhof (3)...

Hollanda'da bahar devam ediyor.
Gulcince de Keukenhof turuyla cicek acmaya devam ediyor :)
Bugun Gulcince'nin konuklari orkideler :)


Hollanda'ya geldigimde beni en cok sasirtan seylerden biri de orkide fiyatlari olmustu.
Eh ne de olsa Turkiye'deyken orkide dedigin pahali cicekti bizim icin.
Cicekcilerde bile baskosede durur, kendisine ozel bir alan ayrilirdi.
Orkide almak istersen hatiri sayilir bir miktari gozden cikarman gerekirdi.
Dizilerde falan bile beyler orkide aldiklarinda "Goruyor musun nasil seviyormus kizi, bak hicbir seyden sakinmadi" falan diye sebebini anlamadigimiz bir sekilde takdir edilirdi.
Hele gunluk hayatta birine orkide alindi mi degmeyin artik onun keyfine :)
Bildiginiz orkide statu gostergesi bir cicek olmustu yani :)


Hollandaya bir geldim ki ne goreyim?
Orkide de bildigimiz cicekler arasinda.
Ve hatta bildigimiz ciceklerin fiyatinda :)
Hemen hemen her yerde karsiniza cikabiliyor, akil cercevesinde fiyatlarla alinabiliyor.
Ne yalan soyleyeyim sasirdim orkidenin durumuna:)


Gel zaman git zaman pek cok yerde orkideler gormeye alistim.
Alistim da...
Yine de Keukenhoftaki orkideleri gorunce sasirmaya devam etmiyor degilim.
Sayilari...
Renkleri...
Guzellikleri...
Oraya gittim mi neye sasiracagimi bilemiyorum diyebilirim :)


Keukenhof' ta dun de dedigim gibi sadece laleler yok.
Pek cok baska cicek de bahceyi susluyor.
Orkideler de Keukenhoftaki kocaman bir odayi susluyorlar.
Rengarenk bir suru orkide.
Ama yanlarina yanastiniz mi hepsi yine birbirinden zarif iste...



Onlari suslemeye, oyle sekilden sekile sokmaya bile gerek yok aslinda...
Girdikleri ortami onlar ozene bezene susluyor ne de olsa...



Ama yine de...
Su eski koltugu degerlendirerek yaptiklari saksidaki orkideler de 
insanin gozune bir baska guzel gorunuyor :)



Sizce de oyle degil mi :)
Bugun de Gulcince orkide acti!
Bakalim yarin bizi hangi cicekler bekliyor :)

24 Nisan 2013 Çarşamba

Gulcince cicek acti :) Keukenhof (2)...


Dun ciceklerime cocukluguma donerek ara vermis olsam da bugun Keukenhof'a geri donuyorum.
Eh ne de olsa Gulcince cicek acti bu hafta :)


Bu guzel cicek bahcesi hakkinda da bir seyler ogrendim bu arada.
Meger bugun Keukenhof' un bulundugu alan 15. yyda avlanma yerlerinden biriymis.
Ayni zamanda bolgede bulunan bir satonun mutfagi icin baharatlar da bu bolgede toplandigindan Keukenhof ismi keuken yani mutfak kelimesinden geliyormus :)


 Yillarca pek cok oldukca! zengin insanin bahcesi olarak kullanilmis Keukenhof.
Ilk olarak 1949 yilinda burada acik bir cicek gosterisi duzenlenmis. 
Sonra da bu yillik gosteriler bir gelenek halini almis ve Keukenhof bugunlere gelmis.


Bugun 32 hektar kadar yer kaplayan bu bahcenin duzenlenmesi icin her yil 7 milyondan fazla cicek dikiliyormus. 
Zaten Hollanda dedigin yer 17 milyon.
Neredeyse 2 kisiye 1 cicek var yani bahcede ne diyeyim :)


Sadece laleler yok elbette Keukenhofta.
Akliniza gelebilecek pek cok cicegi gormek mumkun.
Ama benim gibi ciceklerden cok anlamiyorsaniz da gordugunuz lalelerin cesitleri karsisinda saskina donmek de mumkun.
Ben laleyi aklimda bir sekilde cizmisim, ne yalan soyleyeyim cesit cesit laleri gorunce "aa boyle de lale olur muyumus!" demekten kendimi alamiyorum :)


Ciceklerin, ozellikle lalelerin yetistirilmesiyle ilgili bilgiler de veriliyor bahcede.
Ben de her okudugumda o bilgileri ne cok emek isteyen bir is bu diye dusunmeden edemiyorum.
Ama ortaya cikan guzellige bakinca unutuyordur heralde insan yorgunlugunu degil mi :)


Cicekler, laleler, laleler...
Bu ara tahmin edeceginiz uzere gozum hep sokaklarda.
Fotograf makinam hep elimde.
Ve o cicek kokularindan mest olmus aklimla, hafif saskin bir gulumseme hep yuzumde :)
Cektigim fotograflar da hep Gulcincede :)
Bitti saniyorsaniz cok yaniliyorsunuz!
Hollandadan baska baska cicekler onumuzdeki gunlerde yine Gulcince de :)


bu arada her zamanki gibi fotograflariyle blogumu susleyen Urunikoma sevgilerimle :)

22 Nisan 2013 Pazartesi

Gulcince cicek acti :) Keukenhof

Hollanda'nin en guzel mevsimi bahar.
Yukselen bulutlar, masmavi gokyuzu, yesilin binbir tonu, kalabaliklasan sokaklar ve elbette etrafi saran cicekler...
Sonunda geldi bahar :)
Iste simdi Hollanda o fotograflarda, resimlerde gosterildigi gibi rengarenk ve yer yer mis gibi cicek kokulu :)


Ben de dedim ki madem Hollanda' ya bahar geldi o zaman niye Gulcince' ye gelmesin ki?
Madem etrafi laleler sumbuller sardi, o zaman niye Gulcinceyi sarmasin ki?
Madem Hollanda rengarenk oldu, o zaman niye Gulcince olmasin ki?
Hah iste o yuzden bu hafta ciceklerle suslenecek Gulcince.
Cunku laf aramizda Hollandayla beraber Gulcince de cicek acti :)


Ilk ciceklerimiz Keukenhof' tan 
Keukenhof Hollanda'nin Lisse kentindeki unlu lale bahcesi.
Her sene yuzlerce insanin buyuk emek vererek hazirladigi bu guzel bahce, Mart ayi gibi kapilarini ziyaretcilere aciyor.
Sonrasi Mayis sonuna kadar suren, goreni kendine hayran birakan bir gorsel solen :) 
Ciceklerden yapilmis resimler, tablo gibi duzenlemeler, cocuklar icin oyun alanlari, buyukler icin ciceklere bakan kafeler, bakimla daha da guzellesmis agaclar, cicekler, cicekler, cicekler...
Hani tarif etmesi cok da kolay olmayan, ama bakmaya, gezmeye doyum olmayan harika bir yer. 

Madem tarif edemiyorum bol bol fotograf eklerim ben de :)
Bu sene bahar cok gec geldiginden daha tam olarak renklenmedi etraf.
Iste o yuzden bugunku fotograflarin bir kismi da eskilerden :)


Keukenhof, duyduguma gore dunyanin en buyuk cicek bahcelerinden biri.
Iste o yuzden yurumeye, cok yurumeye hazir olmali gitmeden.
Oyle cok yuruyor ki insan ciceklerin arasinda, gunun sonunda cicek kokularindan biraz basinizin donmesi bile soz konusu :) 
Saginiza baksaniz cicek, solunuza baksaniz yesil...
Onunuze baksaniz lale, arkaniza baksaniz sumbul :)
Hele bir de hava guzelse kesinlikle ziyaret edilesi bir yer :)
Oyle geliyor ki bana cenneti resmedein deseler, illa bir kismi da Keukenhof gibi olsun diye akla gelebilecek bir yer :)


Lisse ve Keukenhof, Hollandanin guneyinde Cicek bolgesi / Bulb Region denilen bolgenin gobegi aslinda. 
Bu bolge kabaca Amsterdam, Den Haag ve Leiden arasinda kaliyor ve Hollanda da uretilen ciceklerin, ki sayica oldukca fazla, buyuk bir bolumu iste bu bolgede uretiliyor.
Bolgenin tam gobeginde olan Keukenhof da o ciceklerden ornekleri gozler onune seriyor.
Kabul ediyorum; bu Hollandalilar ellerinde ne varsa en iyi sekilde degerlendirmeyi  biliyor :)
Bize de etrafin tadini cikarmak, gorduklerimizle mutlu olmak, cicek kokularini doya doya icimize cekmek kaliyor.


Keukenhof her yil yeni bir temayla cikiyor turistlerin karsisina.
O yuzden bir kere gordum, bir daha gitmeye degmez denilecek bir yer de degil. 
Biz mesela hemen hemen her sene gidiyoruz, yine de her gittigimizde seviniyoruz.
Belki bizimki de normal degil ama baksaniza guzellikleine ciceklerin hani sevinilmeyecek gibi de degil :)


Yolunuz buralara duserse Hollanda'nin pek cok sehrinden direk otobuslerle gidebiliyorsunuz buraya. 
Girisi 15 euro ama tum gunu iceride gecirebileceginiz dusunulurse, cicekler icinde bir gune degiyor bence.
Ama siz de bazen bizim gibi bahceye girmek degil de lale tarlalarinin arasinda dolanmak isterseniz, o zaman da bahcenin hemen disindan bisiklet kiralamak ve tarlalarin arasina dalmak mumkun.
Biz gecen senelerde onu da yaptik.
Ne yalan soyleyeyim onun da tadi baska oluyor :)


Guya bu cicek fotograflarina cok yazi yazmayacaktim ama tutamadim kendimi yine :)
Madem bu yazi cok uzun oldu...
Keukenhaftan baska baska fotograflar da baska gunlere kalsin o zaman.
Eh ne de olsa bu hafta Gulcince cicek acti :)
Rengarenk cicek fotograflari bu hafta hep Gulcince de:)


Yarin yeni cicek fotograflariyla gorusuruz efendim :)
Boyle rangarenk bir hafta olsun hepimize :)

10 Mayıs 2011 Salı

Kirmizi balik kavaga cikti

Buralara ilk geldigimiz zamanlar, yok yok o kadar geriye gitmeye de gerek yok, bu seneye kadar biri karsima gecip "Gulcin bir zaman gelecek Hollanda oyle sicak olacak ki siz Mayis ayinda deniz sezonunu Hollanda'da acacaksiniz" deseydi. "Tabi tabi" derdim "kirmizi balik kavaga cikinca"Gectigimiz hafta sonu bizim burada kirmizi balik kavaga cikti.

Hava oyle guzeldi ki yazlik kiyafetleri giymeden sokaga cikmak olmazdi. 
Hatta hava oyle guzeldi ki ayaklara sandaletleri gecirmeden disari cikmak da olmazdi. 
Gunes oyle isitiyordu ki bizi, soyle bir deniz kenarina gidiversek, serinlesek diye dusunuyordu insan. 
Hatta gunes oyle isitiyordu ki bizi eh icimize mayolari da giyiversek de diyordu insan. 


Belki bizim icin soguktu su, hatta celik gibiydi yani girilmez cinstendi ama... 
cocuklar kumdan kaleler yapiyorsa plajda 
ve kucucuk bebekler bile suyun icinde oynuyorsa 
ve Hollanda halki gunesin keyfini deniz kenarina serilmis cikariyorsa 
bence deniz sezonu bu sene Mayista Hollandada acildi J
Yani gercekten kirmizi balik kavaga cikti :)

Plaja serdigimiz havlularin ustunde elimizde biralarimiz uzaninca,  Turkiyeden bizi ziyaret eden arkadaslarimizin getirdigi Leman’i, Pengueni gozlerimizi gunesten korumak icin gunese siper yapip okuyunca, sorfculerden "dur soyle ayagimi soksam suya yeter" diyenlere uzanan bir kalabalik plaji senlendirince bizim de hafta sonumuz bir sahil kasabasinda yaz tatilimizden bir gun geciriyormuscasina keyifli gecti.

Bir daha yasanip yasanmayacagindan emin olamadigimiz o gunden bloguma da bir hediye kalsin isteyince Ozanin ve benim ellerimizle topladigimiz deniz kabuklari Gulcinceye bu fotografi hediye etti J

Bu ulkeden gitmeden bugunleri de gorduk ya ileride ben artik 
"Amannn yaz bile yasanmazdi o memlekette" demeyecegim. 
"Okyanusun dibinde yasadik tamam da ayagimizin ucunu bile sokamadik soguktan suya" hic demeyecegim. 
"Soyle bir serilip plaja keyif yaptigimiz mi oldu?" hic mi hic demeyecegim. 
Sagolasin Hollanda gunesi bize bunlari da yasattin ya seni artik ah bir yuzunu gostermezdi bize diye esefle kinamayacagim. 
SOZ! :)

Yasasin GUNES! Yasasin BAHAR! ve hatta Yasasin YAZ!!!!


PS: Ben bu resimleri bloguma koyarken disarida cilginca yagan yagmur ben kandiramzsin.. biliyorum gunes geri gelecek. Gelecek degil mi?

18 Nisan 2011 Pazartesi

Hamarat (2)

Mutfakla iliskimizi surada anlatmistim. Benzer seyler yazip yeniden anlamsiz bahanelerin ardina siginmak istemiyorum:) O gunden beri degisen bir sey olmadi zaten, ortalama ev hanimligimla yuvarlanip gidiyorum. Ustelik yazinin sonundaki sarmalara baktikca hala seviniyorum desem umarim bana gulmezsiniz. Neyseki sarki soyleyip oynama kismini biraktim J O gunden beri degisen tek bir sey var aslinda, artik birkac resme daha bakip seviniyorum :)

Demistim ya gecen hafta sonu gercek bir italyan yemegi pisirip yemek uzere Utrecht'teydik. Bizi davet eden arkadaslarimiz Hollandali ama birinin annesi Italyan olunca ve lazanya benim en sevdigim yemeklerden biri olunca "senin bir italyan lazanyasi yemenin vakti gelmis" dedi bana. "Ama oyle bedavadan lazanya yemek yok calisacaksin"

Isin ucunda ev yapimi lazanya yemek olunca calismaya razi oldum. Ustelik mutfak deneyimlerime bir italyan lezzeti ekleyecegim icin mutlu da oldum:P Inanmazsiniz lazanya yapmasi cok kolaymis. Hele icine konulacak hazirlamasi yaklasik 2 saat suren kiymali sos hazir olunca, yine icine konulacak patlicanlar onceden izgara edilmis olunca, yine icine koyulacak besamel sosu arkadasimiz hazirlayinca bana da sadece hamurlari makinadan gecirmek kalinca lazanya yapmak cok kolaymis J Bir de bu makinadan hamur gecirme kismina Ozan da bana yardim edince lazanya yapmak daha da kolaymis J

Ama iste ispati hamurlari makinadan 7 asamada ben gecirdim. Iki erkekle lazanya hazirladigim dusunulurse bu ellerin benim oldugu kesin J Tamam cok bir is yapmamis gibi gorunuyor olabilirim ama o hamurlari once elimde acip sonra 7 ayri incelik derecesinde olmak uzere ucer kez makinadan gecirdigimi soylemek istiyorum.  Ustelik lazanya ustamizin soyledigine gore yaptigim hamurlar perfettoymus J Bugun kendimle ne kadar guru duysam az degil mi :)

Tarif mi? Elbette vermeyecegim cunku soslarin cogu biz gittigimizde hazir bekliyor oldugundan nasil yapildiklarini da bilmiyorum :) Ama yinede buraya bitmis halinin resmini koymadan gecmeyecegim.

Bugune kadar gercekten boyle bir lezzetli bir lazanya hic yemedim. Emek verdik hem de cok; cunku soslar hazir olmasina ragmen lazanyanin hamurunu hazirlamamiz ve o katlari yerlestirip pisirmemiz 2 saatten fazla zaman aldi. Arada firinda mantar yapip yemis olmamiz bu sureyi biraz uzatmis olabilir kabul ediyorum. Neyse ki masadaki guzel sohbetin de sayesinde lazanyayi yemesi de 1 saatten fazla surdu. Biraz fazla yemis oldugumuzdan sure iyice uzamis da olabilir ama baharin geldigi su gunlerde bu hesaplara girmek istemiyorum :) 

Sohbetmis, sosmus tamam da ben bu yaziyla esas kayitlara su gecsin istiyorum bugune bugun Ozanin da yardimiyla elde hazirlanmis lazanya hamuru yapabilen bir insanim. Vay be!  Aferin bana J Lazanyayla ya da hamurla ilgili bir sarki da gelmiyor ki aklima kutlamalara dansla devam edeyim :)

15 Nisan 2011 Cuma

Haftasonu guzel olur misafirlige davetli olunca :)

Hafta sonu guzel olur misafirimiz olunca ve hafta sonu guzel olur misafirlige davetli olunca :) 
Haftasonu daha da guzel olur aksam yemeginde ev yapimi lazanya olunca :)

Iste bu yuzden gectigimiz haftasonu da cok ama cok guzel bir haftasonu oldu. Cumartesi gunu gercek bir Italyan yemegi hazirlamak ve yemek uzere Hollandali arkadaslarimizin davetlisi olarak Utrecht yollarina dustuk. Ozan orada calistigindan onun icin cok da degisik olmayan Utrecht yolculuklari benim icin her zaman keyif. Cunku Hollanda'nin tam oratasinda bulunan Utrecht bence bu ulkenin en guzel sehirlerinden biri. Universitesi de oldugundan genelde genclerin dolastigi sokaklari, guzel meydani ve tabi alisveris icin ideal dukkanlarla kapli caddeleri ile benim icin Amsterdam'dan bile daha cekici bir sehir oldugunu soyleyebilirim. Turistik amacla buraya gelenlerin listesinde degildir genelde Utrecht ama bana sorarsaniz gonul rahatligiyla Hollanda'da gorulmeye deger sehirlerin listesine hatta ust siralara yerlestirilebilir.

Biz sansliydik cunku hava yine cok guzeldi. Alistigimiz uzere hava guzel olunca sokaklar da yine cok kalabalikti. Biz Utrechti cok gezdik bugune kadar ama kanallarinda pedal cevirmisligimiz yoktu. O yuzden bizi misafir eden arkadasimizin onerisi ile farkli bir sey yapip bu sefer sokaklarinda degil kanallarinda dolandik sehrin. Pedal cevirme isini beylere birakinca gezi benim icin onlara nazaran daha buyuk keyif oldu. Cok yaziya ne hacet iste kanallarinda dolasirken cektigimiz resimlerle Utrecht….


Utrecht'te bulunan kanallarin ikisi Eski Kanal ve Yeni Kanal olarak adlandiriliyor. Sehrin icinde ve etrafinda pek cok kanal var ancak gezi rotasi olarak biz bu iki kanalin parcasi oldugu bir cemberi tercih ettik. Takip ettigimiz cember Utrecht'in guzel meydanini da icine alan genis bir bolgeyi cevreliyor. Eski Kanal'a ait bazi fotograflar yukarida ve asagida :). Arkadasimizin anlattigina gore bu kanalin 1000 yildan eski oldugu biliniyor. Hatta Utrecht'teki Eski Kanal'in Amsterdam'daki kanallardan once yapildigini da soyledi bize. Ogrendigimize gore Utrecht'in kurulacagi donemde once bu kanal hazirlaniyor ve sonrasinda evler kanalin etrafina insa ediliyor.


Asagidaki resimler ise Yeni Kanal'dan. Yani sehrin yeni cevreleyicisinden. Resimlerden anlasilmiyor olsa da bu kanal Eski Kanal'a gore cok daha donemecli bir yapiya sahip. Yine arkadasimizin bize anlattigina gore bunun sebebi kanal  hazirlanirken zaten oradan akmakta olan bir derenin cizdigi yolun izlenmis olmasi. 


Elbette Hollanda'nin tum sehirlerinde oldugu gibi, Utrecht'te de her yanda bisikletlere rastlamak mumkun. Hatta sokaklarda degil kanallarda geziyor olsak da yolumuza cikiveriyorlar. Tamam belki sagimizdan solumuzdan gecmediler bu sefer ama kanallarda tepemizden sarkmayi basardilar. Baska bir ulkede bu kadar cok bisiklet gormek mumkun mudur bilmiyorum ama burada havadan onume bisiklet dusse sasirmayacagim sanirim :)


Bir cemberi tamamladiklarindan Yeni Kanal'in sonunda yine Eski Kanala ulastik. Hem de benim en sevdigim yere; kanal kenarinin kafelerle kaplandigi bolgeye. Bu kanalin etrafini cevreleyen kafeleri parti icin kiralamak mumkun. Resim cok kucuk ama asagidaki kolajda sol alt kosedeki resimde bir kafede kutlama var mesela :)
Yine arkadsimizin anlattigina gore bu kanallarin etrafindaki yapilar sanatcilar tarafindan da cok tercih edilen yerler. Eh onlari anlamam mumkun degil. Kimi yapilar ev kimi yapilar ise studyo olarak kullaniliyormus. Ama tabiki buralarda oturmak icin ciddi bir gelir duzeyini yakalamis olmak gerekiyor. Neyse rutubetlidir kesin buradaki evler zaten :P




Sehrin etrafindaki bu turu 1,5 - 2 saat icinde tamamlamak mumkun. Hele deniz bisikletinin icinde bir de dondurma yediniz mi gezinin keyfine keyif katiliyor :)

Kanal turundan sonra biz yine sokaklara vurduk kendimizi. Hem pedal cevirmenin yorgunlugunu atmak hem de guzel bir bira keyfi yapmak icin. Ben pedal cevirmemis olsam da dinlenme kismina katilamktan geri kalmadim tabi ki :) Mola verecegimiz kafeye giderken yolumuz sokak arasindaki bu sirin dukkana dustu. Yillardir gidiyoruz Utrecht'e ama bu kucuk dukkan daha once hic gozumuze carpmamisti. Hep diyorum ya en iyi bildigimizi dusundugumuz sehirler sokaklar bile aslinda daha once gormedigimiz surprizlerle dolu :) Arkadasimizin anlattigina gore bu dukkan Hollanda'nin ilk sekerci dukkani. Dukkanin ust kati da kucuk bir muze adeta. Cunku dukkanin acildigi ilk gunden beri kullanilan pek cok sey artik o katta sergileniyor.
Asagida gozlerinin icine baka baka fotograf cekmek istemedim de, su anda satis yaptiklari yer de buradan cok farkli degil aslinda. Cok eski ama her sey cok guzel dukkanda. Sekerler mi elbette lezzetli :) Hatta buradan aldigimiz drop bile fena degildi. Drop Hollandalilarin cok severek yedigi uzerine uc-bes yazi yazilabilecek bir sekerler. Ben su ana kadar severek yiyen bir elin parmagi kadar yabanci anca gordum. Ama onlara sorarsaniz dunyanin en guzel sekeri. Meyan kokunden yapilan bu degisik tada ben cok alisamadim ama bu dukkandaki fena degildi. (tahmin edeceginiz uzerine arkadas hatirina cig tavuk yendiginden Gulcin de  hic sevmiyor olsa da alinan dropu yedi:))

Utrecht gezisinin devami mutfakta gecti ah bir de sahane bir sohbetin eslik ettigi sofra basinda. Bu yaziyi guzel bir kanal manzarasiyla bitirmek istedim nedense. O zaman mutfak macerasi bir baska yaziya 
Hepimiz icin bu haftasonu da gunesli guzel bir haftasonu olsun...



20 Mart 2011 Pazar

Kralingen'de Pazar

Gunes bizim buralara uzun suredir ugramadigindan gelisiyle ne yapacagimizi sasirmis durumdayiz. Mumkun olsa eve hic girmeyip sokaklarda yatacagiz. Gunes batinca hava sogumasa ve ben hala yol yorgunluguyla bogusuyor olmasam korkarim bunu gercekten yapacagiz :) Bugun de gunes bizimle olunca ancak ogleden sonraya kadar evde durabildik. Sonrasinda kendimizi yollara atip bu kez Rotterdam'daki bence en guzel yerlerden biri olan Kralingen bolgesine gittik.

Kralingen Rotterdamin hemen yanibasinda ama sehirden kacmak icin de kullanilabilecek sakin bir yerlesim yeri. Bolgenin en guzel yani kocaman bir gol ve onu cevreleyen genis bir ormanin etrafina kurulmus olmasi. Yaz kis temiz havada kosmak isteyenlerin, piknik yapmak isteyenlerin, patenleriyle bisikletleriyle golun etrafini turlamak isteyenlerin olusturdugu kalabaliga karismak mumkun burada. 

Benim icin her zaman Kralingen sehire yakin bir huzur alani. Bugun de dolasirken dusundum; temiz havayi icime doyasiya cekebildigim, sevdiklerimin saglikli ve huzurlu oldugunu bildigim, aklimin dusuncelerle kararmadigi, gozlerimin ruzgarin hareketlendirdigi bir gol suyuna bakarken dinlendigi, etrafimin tanimasam da mutlu olan insanlarin sesiyle sarildigi o bir kac saatlik surede ben gercekten huzur buldum.Hatta cektigimiz bir iki fotografa bakarken hala huzur buluyorum.

Ama biliyoruz ya bugunlerde huzur anlik; ya televizyonu acana kadar ya aramizda yasananlari konusmaya baslayana kadar bizimle olabiliyor. Ne diyebilirim; dilerim dunyanin her yerinde huzura ihtiyaci olan milyonlarca insan da en kisa zamanda barisa, sagliga ve huzura kavusurlar. Savasin cozum olmadigini binlerce defa tecrube etmis olan hepimiz dilerim bir kez daha ayni seyi buyuk acilari izleyerek ogrenmek zorunda kalmayiz. Neye uzulecegimizi sasirdigimiz su gunlerde umarim gunes acilari tedavi edecek kadar da, gelecege umutla bakmamizi saglayacak kadar da guclu yanimizda olur....   

Bunlar da ilginizi cekebilir

Related Posts with Thumbnails