Gectigimiz hafta Cuma gunu izmirde buyuk bir deprem oldu. 6,6 ile 7 arasinda bir deprem. Her kaynak baska bir sey soyluyor.
Yuzlerce ev oturulamaz hale geldi, binlerce insan evsiz barksiz kaldi.
Koskoca Izmir'de aslinda sadece 12 bina yikildi. Ama 114 insan hayatini kaybetti. ve 114 aile mahvoldu. Ve 12 binanin arama kurtarma calismasi 6 gun surdu. Yuzlerce harika insan gece gunduz demedi kurtarma calismasi yapti. Ya daha cok bina yikilsaydi diye insan dusunmeden edemiyor :( Insan cani cok ucuz, hepimizin cani kiymetsiz onu bir kez daha anladik bu depremle. Cunku bu her birimizin basina gelebilirdi...
Izmir ya Izmir. benim canim memeleketim. Hep ozledigim, gidince sokaklarina kavusunca hep mutlu oldugum yer. Dogdugum yer. Buyudugum yer. Annemin, babamin, abimin, ailemin, arkadaslarimin yasadigi yer. denizinin kokusunu, gevreginin citirligini aklimdan bir an cikaramadigim yer. Her gittigimde daha cok bina, daha cok insan, daha cok arabayla beni karsilasa da sevmekten vazgecemedim yer. Izmir ya izmir. benim yuvam. Benim siginagim. benim guzel memleketim...
Cok korktum. Cok uzuldum. Cok ama cok uzuldum.
Cok sansliydim cunku ailemin iyi oldugunu depremin boyutnu ogrenmeden once ogrendim. En azindan o goruntuleri gordukten sonra onlara ulasma korkusunu yasamadim.
Cok sansliydim cunku ailemden de arkadaslarimdan da yaralanan, evi zarar goren kimse olmadi. Buna hep sukrettim.
Ama tam dedikleri gibi ben iyiydim de, biz iyi degildik. izmir iyi degildi. haberleri izlerken, goruntuleri takip ederken icim yandi...
Gectigimiz bir hafta uzuntu dolu. Bir yandan sukur dolu. Ve cokca utanc dolu. Cunku kendimi sansli hissettigim icin utaniyorum. Onca insan olmusken ben nasil boyle hissederim diyorum. Ama saklayamam gercekten sansli hissediyorum ve sukrediyorum. Keske o 114 insanin ailesi de bizler gibi sansli olsaydi. keske tek bir bina bile yikilmasaydi. Bu mumkundu. Bunlar onlenebilirdi. En cok da onleyemedigimiz icin utaniyorum.
Bu olayla birlikte yine uzakta olmanin agirligi geldi oturdu omuzlarima. Ama alistim biliyor musunuz. Uzakta olmaya degil, sadece icimde yarattigi agirliga alistim. Orada o agirlik hep var, orada o agirlik hep benimle yasiyor.
Bundan yillar once bu bloga ozlemek ile ilgili bir yazi yazmistim. Demistim ki ozlemek benim hayatimin bir parcasi. Uzakta yasadigim yillar gectikce ozlemim azalmiyor. Ama o ozlemle yasamaya alistim.
Simdi gecen 5 senede bir de bu agirlik hissi geldi yuregime. Annemin rahatsizligi, Denizin dogumundaki yalnizlik, onu yapayalniz buyutmemiz, dayimin hasataligini duyup da gidememek, dayimi kaybedisimiz, pandemide ailemden mecburen uzak cok uzak olmak... Liste uzayip gidiyor. Bunlarin verdigi his ozlemenin otesinde. Daha agir, daha zor. Nasil anlatsam bilmiyorum ama. Sanki icimde kocaman bir bosluk var ve ici buyuk bir agirlikla dolu. Bu daha cok yoksunluk gibi. O yoksunluk hissi de agir geliyor insana.
Yazin gittigimde gecer sandim bu his. Cunku ozlemek gidince kavusunca gecen bir sey. Ama gecmedi. Hafiflemedi bile. Orada oldugumuz surece hep yine birakip gidecegiz ki diye dusundum. Yine uzak olacagiz ki. Yine istedigimiz zaman gelemiyor olacagiz ki. Simdiye kadar istersem her hafta atlayip gidebilirdim. Her sey benim kararima bagliydi. O artik yok. Gurbet dedikleri buymus galiba.
Sehrin yikilirken bile uzaktan izlemek zorunda kalmak da dahilmis gurbette olmaya.
Gunun sonunda insan hep ayni yere geliyor. Saglik olsun da... Evet oyle saglik olsun da kavusuruz. saglik olsun da yine sariliriz. Oyle...
Ama herkese saglik olmuyor iste. Bazi insanlara hic beklemedikleri anda ayrilik geliyor,. darmaduman oluyorlar. Saki onlarin hayatlarina acilan bosluk gurbettekinin icine de isliyor.
Zordu bu hafta.
En fenasi da ne biliyor musunuz. Soranlara iyiyim dedim. Bir seyim yok. Cunku beynim kendini korumak istiyor. Iyisin diyor. Dusunme diyor. Dusuneceklerinden oyle korkuyor ki dusunmeme izin vermiyor.
Ama size bir sir vereyim mi? Iyi degilim. Uzgunum. Icimdeki agirlik bu hafta cok ama cok agir gelliyor...