Ailemiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ailemiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Eylül 2025 Pazartesi

Gule gule halacim

 Bugun en buyuk halami kaybettik. Hesna halam. 

Evet halam 80 yasina yakindi. Ve evet hastaydi bir suredir, yasliliga bagli rahatsizliklar. Ama kaybi icimi acitti, cok acitti hem de.

En son Nisanda gittigimizde Denizle gitmistik halama. Sohbet etmistik. Huysuzluklarina gulmustuk. O da tatli sert azarlayi bizi gulmustu bizimle. Halam oyleydi hep, disindan tatli sert. icinde kocaman pamuk seker. 

Hic kiyamazdi bize. Her birimize ayri ayri kiyamazdi. babamlar 4 kardes. En buyuyu hesa halam, 4 cocugu var. Sonraki kardeslerden de 2ser yegen. O yegenler de cocuklariydi oyle davranirdi hepimize.

Halil Enistemle halam cok gencken evlemisler. Halil enistem koyde okul muduru, halam ev hanimi 4 cocuklari ve imrenilen bir evlilikleri olmus. Enistem emekli olunca Izmire tasinmisla koyden bir tuhafiye acmis enistem. Cigdem tuhafiye. Tam tuhafiyenin ustunde de bir ev. Oyle yan yana tum gun yasadiklari bir hayat ve hep imrenilen bir evlilik. Enistem cok genc yasta bir kalp krizi ile bizden ayrilana kadar hep cok sevdiler  birbirlerini. Enistem gittikten sonra da halam onu hep cok sevmeye hep devam etti. 

O evden tasindilar sonra. Ama sanki halam hep enistemle o evde yasadiklari zamanda biraz takili kaldi.

Ve ben dahil butun yegenler de biraz o evdeki anilarda takili kaldik sanki.

Yilbaslarini hatirliyorum. hepimiz evdeyiz. Oyle cok buyuk bir ev de degil ha. Ama hepimiz sigiyoruz o eve. Sofralara 3 posta halinde oturulabiliyor. Cocuklar mutfakta yediriliyor falan. hani oyle genis aile anilari. Ah ne guzel anilar. 

O aksamlarda enistem tum cocuklari toplardi tombala oynamaya. Yil boyunca saralle bardagi biriktirirdi bize. Tombalanin hediyesi sarelle bardagi :) Cekerdi tombala taslarini bizim cigliklar havalarda. Onca insana yemek yapardi halam, onca insani agirlardi ve yuzunde bir gulumseme ile izlerdi o aksamlarda bizi.

hayati boyunca tatli ve huysuz bir kadin oldu. Hep bir seyleri elstirirdi bizimle atisirdi. hani laf aramizda bizimle atissin diye biz de az oyunlar yapmazdik ona. Halamla iliskimizin bir parcasiydi o atismalar iyi ki varlardi.

Hayatimda yedigim en ama en ama en guzel ispanakli kol boreklerini halam yapardi. Hatta bu yaz annemle konustuk. babanem efsane yemek yapardi benim, dedik ama borekte halam babanemi bile gecti. O borekler asla sadece kendi cocuklarina ya da evlerine yapilmadi. Borek isine girisildiyse tepsilerce borek 4 jardesin de evine hep dagitildi. Ve hayatim boyunca doya tasa yemis olsam da o boregi, bir yandan tadi hep damagimda kaldi. Simdi bunlari yazarken bile kokusu burnuma geldi...

Halam birlik severdi, komsu severdi, gidilip gelinsin severdi, kapisi acilsin severdi. Oyle de yasadi. Sevdi, sevildi, ve gitti...

Bugun halamin vefat ettigini duyunca kuculdum sanki. Sanki boyle 7 yasinda oldum, halamlarin evine bir yilbasi aksamina gittim. kenardan ailemi izledim o salonda. Enistemi gordum, babanemi gordum, dedemi gordum. Sanki halam da yurudu gitti yanlarina. Oyle karsidan bakakaldim. 

Bugun halamin vefat ettigini duyunca, kuculup o yasta gibi agladim. Goz yaslarimi dindirsin diye o salonda annemin beline sarildim, babam sacimi oksami oyle agladim.

Bugun halamin vefat ettigini duyunca cocuklugumun bir parcasina daha veda ettim, ardindan el salladim.

Halacim, huzurla uyu.

Biliyorum sen yillardir hep enistemi ozledin, simdi selam soyle ona bizden. babeneme, dedeme saril, anneanneme dedeme iyi oldugumuzu soyle.

Sen iyi ki vardin halam. Hakkini helal et, isiklarda uyu. 

1 Nisan 2022 Cuma

1 Nisan

Ben bahari cok seviyorum ya Deniz de bana benziyor. Ya da benden etkileniyor. Bahar gelince Denizde de bir sevinc bir mutluluk. 

Gecen hafta oyle bir mutluluk vardi evde. Okul sonrasi hemen parka kosmalar, piknige gitmeler. Okula diz alti corapla gitmeler. Hava 21 derecelere ulasti. Etraf mis gibi oldu. Sabah yuruyusleri uzadi, calisirken pencereler acikti. Ah ne guzeldi. Bahar ne guzel sey. 

Deniz de sanirim en cok kisa kollularla okula gidebildig, corapsiz dolasabildigi icin mutluydu. Cocuk giyinmeyi hic sevmiyor :) Usumedigini soyluyor. Oyle kat kat giyinsin hic sevmiyor. Benim icimdeki Turkiyeli anne de surekli usuyecek diye cocugu giydirme pesinde. Ama icine uzun kollu giysin, aman ustune bir ceket alsin. Ve tabi o benim ustune verdigim ceketler hic giyimeden eve geliyor. Ingiliz oldu :)

Gecen hafta hava guzel olunca benim de icim rahatti, Deniz de cibil cibil dolandi herkes mutlu :)

Ama bu hafta hava 2-3 dereceye dustu. Deniz icin degisen bir sey yok. Ustune ince bir mont alip cikiyor. Anne benim icimde kalorifer var usumuyorum dedi bana :) E ne yapalim israr etmenin alemi yok :)

Bugun 1 Nisan. 1 Mart geldiginde de evde ziplayarak kutlamisti Deniz. Bu saba da aynisi oldu. Bir de babasindan 1 Nisan sakalarini ogrenmis. Sabah yataga geldi. Yatiyoruz birbirimizi opuyoruz kizimla. Bir anda "Anne burnnda ari var" dedi. A nerde nasil derken bir gulmeye basladi. Saka yapmis :)

Cocuk ne guzel sey.

Nesesi insana nasil iyi geliyor.

Kizim bize nasil enerji veriyor.

Iyi ki var.

Anneme de en iyi gelen Deniz. Hep oyle. Ne zaman konussak en cok konustugumuz Deniz oluyor. Biliyorum annem de en cok Denizle hayata baglaniyor.

Iyi ki.

Iyi ki.

Iyi ki.

Haydi bahar iyi geleceksin bize, biliyoruz. Inaniyoruz. 

Cicekler acacak, hava isinacak, annem adim adim daha rahatlayacak. Her sey iyi olacak biliyoruz. Inaniyoruz. Haydi bahar. Iyiki geliyorsun....

28 Şubat 2022 Pazartesi

Iyi haberler

 Kisacak yazmaya  geldim.

Test sonuclari geldi.Tumor buyumemis ki bu ilacin calistigini gosteriyor ve iyi haber.

Ve herhangi bir sicrama yok. Bu harika haber.

Yani evet kanser hayatimizda ve ilac agir bir ilac, annemi zorluyor ama olabilecegimiz en iyi hallerden birindeyiz.

Cok sukur!

Tabi ceken annem. Onun hisleri en onemlisi ama o da cok sukur diyor ve mutlu.

Bizim icin gonedrdiginiz iyi dileklere, dualara cok ama cok tesekkur ederim.

Hele bir insan var ve o kendini biliyor, ona tesekurum sonsuz. Bu blogu actigim 2010 yilindan beri taniyorum kendisini. Buradan tanistik ama birbirimize yoldas olduk. Ne zaman darda kalsak yetisir, yine yetisti yanimda oldu. Her zamanki gibi.

Blog garip bir sey. Iyi ki yazmisim diyorum hep. Iyi ki yazmisim da burayi okuyan herkesle yolumuz kesismiz.

Simdi bir sonraki testler Mart sonunda. Hep iyi gelsin sonuclar insallah...

Hepinize iyi haftalar.

23 Şubat 2022 Çarşamba

Izmirdeydik...

Biliyorum annemin durumu merak ediliyor. Denizle yeni izmirden donduk. Oyle fena bir zamana denk geldi ki her sey. Kovid bir yandan.. Neyse...


Annem cok iyi diyebilmeyi cok isterdim. Geçti gitti diyebilmeyi cok isterdim. Ama durum o kadar toz pembe değil. sanirim bu sefer niye farkli oldugunu anlatabilmem icin gecmisi de biraz anlatmam gerekiyor. 


Annemin bu kanserle ilk tanismasi degil. Annem 2007 yilinda ilk kez kanserle tanıştı. O zaman bobreginde bir kitle tespit edildi ve ameliyatini Cumhur abi yapti. Cumhur abi, izmirde cok basarili bir cerrah ve bizim aile dostumuz. Ameliyattan ciktiklarinda, "Sadece kitleyi alabilirdik ama büyüktü ve risk almak istemedim böbreğin tamamini aldik" dedi. Cok şanslıydik. Hic yayilma yoktu. Cumhur abi kitleyle birlikte böbreği de alinca kanser tamamen temizlenmiş oldu. Kemoterapiye falan ihtiyac olmadan bu atlatildi ama kanser hayatimiza iste boyle girdi.


Bundan sonraki 9 yil annem icin yillik kontrollerle gecti. 2016 yilina kadar da hiçbir şikayeti olmadi.


2016 ocak ayinda annemin sikayetleri, karin agrilari basladi. Aralik ayında bizim yanimiza gelmişti ve Ozan'ın annen halsiz gorunuyor dedigini hatırlıyorum... Ocak ayinda yine yillik kontroller vardi ve orada annemin karin bolgesinde kitkeler tespit edildi. Bir oncekinden daha ciddi idi durum. Pankreasin kuyruk bölgesinde ve kolonda kanser geri gelmişti. O donemi bilenler bilir. Biz tatil icin Floransada idik. Annemin kanser oldugunu ve Denizin aramiza katilmaya karar verdigini ayni gun ogrenmistik... Hayatimin en degisik ve en unutamayacagim günlerinden biri...


Annem subat ayinda buyuk bir ameliyat geçirdi. Pankreasinin kuyruk bölümü, dalagi, lenflerinden bir kısmı ve kalin bagirsaginin bir bölümü alindi. Whipple ameliyati deniyor buna. Ameliyat cok agirdi ama sonuçlar bizi hafifletti. Annemin pankreasindaki kanser pankreas kanseri değildi. 9 sene once alinan böbrekten matestaz olmustu. O zaman doktorlari bu durum saskina cevirse de bize "Sevinin." dediler "pankreas kanseri cok daha zor." Sevindik. Kalinbagirsak ne imis derseniz. O yeni ve bagimsiz bir kanserdi. Ama yine cok sanlsiydik cunku bu ameliyattan sonra pek cok hasta torba ile yasamak zorunda kaliyordu ama annem icin bu gerekmedi. Yani tablo zordu ama zorun kolayi idi. Aldik basimiza koyduk. 

O donemi blogdan takip edenler bilir. Annem benim hamileligime paralel uzun bir kemoterapi sureci yasadi. Zordu. Ama biz cok umutluyduk. Kanserli kitleler temizlenmisti. Kemoterapi aliyordu, iyi de idare ediyordu ve bebek geliyordu. Biz o zor zamani elimizden geldigince pozitif kalarak geçirdik. Sonra Eylul geldi. Deniz geldi. Annemin pet sonuclari temiz cikti ve kanser yeniden gitti. Bizim ailemiz icin en guzel zamanlar basladi. Hepimiz kus gibi hafiflemistik.


Belki de o yuzden Denizin dogumunun sonrasinda 3 basimiza olsak da, lohusaligimi yalniz gecirmek zorunda kalsam da bir kere of demedim. Bebegime sarildim. Her günümüze sukrettim, keyfine vardım. Sonrasini da biliyorsunuz ailemle ayri ulkelerde olsak da kizimi beraber büyüttük. Biz gittik onlar geldi annem hep yanimizda oldu. Belki de o yuzden denizin anneme bu ayri bambaska düşkünlüğü...

Her sey iyi gidiyordu. Annemin aylik kontrolleri 3 aya sonra 6 aya cekildi. Gectigimiz 5 yil boyunca 6 ayda bir kontrolleri yapildi. Annem geldi biz gittik, hayatın tadina varmaya calistik. Annemin en buyuk nesesi hep Deniz oldu. Ve kanserin bu roundundan geriye kalan annem icin seker hastalığı oldu. Pankreasinin bir bolumu alindigi icin annemin artik insulin kullanmasi gerekiyordu. Annem tabi bunu hic sorun etmedi. Igneler haplar cogalsa da nesesi enerjisi yerindeydi. 

Sonra pandemi geldi. Aramiza listeler, sinirlar girdi. Ve en onemlisi biliyorsunuz pandeminin basinda kanser + korona yuzunden dayimi kaybetmemiz oldu. Bana sorarsaniz annemi en cok uzen, hirplalayan ve cokerten o oldu. Annem dayima cok duskundu, dayim da anneme... Yine de onu da cok iyi idare etti annem. Hep umutlu kaldi. 2020 yazinda Izmire gittigimizde gayet iyiydi. uzgundu elbette ama iyiydi.


Ve 2021 yilina geldik. Yani annemin bobrek kanseri ile tanismasinin ve bobreginin alinmasinin ustunden 14 yil, buyuk ameliyatin ustunden de 5 yil, dayimin vefatinin ustunden 9 ay gecmisti. 6 ayda bir olan kontrolleri devam ediyordu. Ve ocak ayındaki kontrolunde tiroidlerinde bir sislik hissedildi. Kontroller hemen 3 aya indirildi. O sirada biz de korona geciriyorduk hatirlarsiniz, geçen Ocak ayi.


Ocak sonunda bir gun biz evde karantinada iken annemi aradim Denizle konussun diye ama acilmadi telefon. Tekrar aradim, acan yok. Tekrar, yok... O gun evde annemin sekeri düşmüş. Ama baya ağırmış. Eve ambulans gelmis. Oncesindeki yazda biz çeşmede iken de olmustu bu. Annem bu seker dususlerinden aonra o kadar sarsiliyordu ki 3-4 gun kendine gelemiyordu. Yine aynisi oldu. Biz Londra'da korona, annem Turkiye'de testler icinde. 2021 zor başlamıştı...


Bu seker dususunun ustune annem buyuk testlere girdi ve tiroidlerindeki siskinlige de bu arada biyopsi yapilsin dendi. Biyopsi sonucu okdi ama Cumhur abi "Talih gel biz bunlari alalim bosver durmasin" dedi. Biz Cumhur Abi'ye cok guveniriz, o alalim derse alınır. Iyi ki de alinmis. Ya bir sey yok ama alinsin diye yapilan ameliyatin sinunda tiroidkerde kanserin geri geldigi anlasildi. Hem de yine 14 yil önce alinan bobrekteki kanserin matestaziydi. Cumhur abi bana "Gulcin tıp literaturune gececek bir sey akil almiyor bobrek yok ama aktif matestaz yapıyor ustelik bobrek kanserinin en son matestaz yapacagi yerlerdendir tiroid" dedi. Yine sansliydik. Yine yakaladik. Sonrasi baska yerde de var mi diye yapilan petler, scanler. Zaten bilen bilir en zoru o test sonuclarini beklemek... Ama temiz geldi. Baska yerde tutulum yoktu. Yine derin bir nefes aldik. Kontroller 3 ayda bir devam edecekti...


Bir sonraki 3 aylik kontrolde anevrizamada genisleme goruldu. Kanserle alakasi yoktu ama bir de bunun ameliyatini oldu annem gecen haizran ayinda yani tiroid ameliyatindan 3 ay sonra. Bu da agir bir amilyatti ya da anneme agir geldi. Sonra agustos basinda retinasi yirtildi ve bir de goz ameliyatı oldu. Yani cok sukur kanserle alaksi yoktu bunlarin ama 69 yasinda ust uste bu kadar ameliyat hem vucudunu hem ruhunu yordu...


Ama bizim cesmede olmamiz, Denizle uzun oyun saatkeri anneme iyi geldi. Biz geldigimizde enerjisi baya dustuktu ama biz gidetken baya toparlanmisti. Yine bir oh dedik. Derin bir nefes aldik. O nefes anca 2 ay huzur dolu oldu. Kasim ayindkai kontrollerde yine supheli degerler görüldü. Yine petler yine scanler. Bu test donemlerinin yasattigi stresi ancak yasayanlar anlar. Nasil diyeyim sanki bogaziniza bir yumru oturuyor da orada kalıyor. Nefes cigerinize inmiyor, su, yemek kursaktan geçmiyor.


Testler kasim sonunda bitti ve sonuclar iyi değildi. Kanser geri gelmişti. Yine bobrek kanserinin matestazi. Yine... Ve bu sefer bilmedigimiz bir sekilde geri geldi kanser. Ameliyat edilemez yerlerdeydi... Yıkıldık..


Cunku o zamana kadar doktorlar bize hep sevinin ameliyatla cikacak bir sey demişlerdi. Mutlu olun alıp cikaracagiz. E şimdi...


Annem ameliyat olmak asla istemiyordu cunku cok yorgundu. Ama istese de ameliyat olamiyordu zaten. Bu sefer 2 yerde kitle tespit edildi. Biri - kanserli olduğundan hala emin olunmasa da- bobrek. Ki biliyorsunuz annemin tek bobregi var... Biri de - kanserli oldugu kesin olan ve bobrek kanserinin matestazi oldugu kesin olan- pankreasin uc bolgeisne cok yakin bir yer. Tam pankreasin, organin ucu degil ama oradaki ana damarlara ve organa cok yakin bir lenf. (anladığım kadari ile)


O doktor konusmalari cok zordu. Ben orada değildim ama abim bana her konusmagi kaydedip yolluyordu. Ameliyat edemeyiz. Edersek ameliyat sonrasi hayat kalitesi cok dusecek ve zaten temizleyebilecegimiz kesin degil. Diyalize baglanmak zorunda kalabilir. Bobrege dokunmasak birini alip birini birakmanin analami yok. Yeni bir whipple icin vucut güçsüz. Pankreasin bas bolgesi ameliyati en zor bölge....


Bir doktor gorusmesinden sonra abim bayıldı. Dinlemesi oyle zor seyler ki... Bu sefer baya kotu kapaklandik yere. Bu sefer fena sardildik. Zordu...


Sonra Cagatay bey - annemin medikal parktaki onkologu- iyi haberler de var dedi. 
Birincisi bunlar cok yeni olusumlardi. Cunku annemin daha bir ay once batin ultrasonu cekilmisti ve bir sey yoktu. Ayrica Tumorun yapisi da annemin gen yapisi da akilli ilaca uygundu. Akilli ilaca baslanacakti. Ve boylece kasim sonunda akilli ilac macerasi başladı.


Kanserin bu seferki ziyaretinde bilmedigimiz bir yerdeydik. Benim aklimda bir turlu bazi seyler oturmuyordu. Annemin morali iyiydi, umutluydu ama ilac cok agirdi. Ben yemek yiyemiyordum, uyuyamiyordum. Keza abim ve babam da. Ben Deniz'e belli etmemek icin, onlar annemi uzmemek icin disariya güçlüyü oynuyorduk ama hepimiz kotuyduk. Hani kelimenin tam anlamiyla dibe coktuk cunku bilmedigimiz anlamadigimiz bir yerdeydik ve ilac anneme agir geliyordu. Nasıl gelmesin organlarin yarisi zaten yok...


Kasım ve Aralik aylarinda - lanet korona yuzunden Turkiyeye gidemedigimizde- ben hayatimin en buyuk bunalimlarindan birini yasadim. Iste beni ne instagramda ne bir yerde goremediginiz zamanlar. Calisiyordum, Denizle ilgileniyordum, spor yapiyordum, yuruyus yapiyordum, kitap okuyordum, cok daha cok calisiyordum. Kafami dagitmak icin herseyi yapıyordum ama olmuyordu. Hani disaridan bakan vay be nasil da guzel idare ediyor bu zor durumu, hala bunca seyi yapabiliyor der ama ben aslinda hicbir seyi idare edemiyordum. En huzurlu oldugumuz anlarda bile kafamda senaryolar dolanıyordu. Sanki kafamda bir ses hic susmuyirdu. Onu duymamak icin daha cok calisiyordum. Denizi yatirip yeniden calisiyordum. Mudurum gulcin dur diyordu. Durdurmayin beni diyordum. Birakin çalışayım. Ofistekilere bana durumu sormayin dedim. Cunku konusmaya baslayinca ağlıyordum. Bana sadece is sorun. O kaddar uzun zamandir bu sirketteyim ki beni hepsi taniyor. Sessizce kenara cekildiler. Kimse bana bir şey demiyordu. Ben calisiyordum onlar izliyordu.


Christmas geldi. O aile ile olma laflari bana nasil agir geliyordu anlatamam. Ailemle olamiyordum işte. Annem ilacin etkilerini cok kotu yaşıyordu. Korona çıldırmış gidiyordu. Bir gece Ozan'a deli gibi ağladım. Cocuk sok oldu. Bu kadarini ben bile tahmin edememistim gulcin kotusun goruyorum ama bu kadarini dusunmemistim dedi. Icten ice curuyordum. Kimseye anlatmiyordum cunku bir seyi kac defa anlatabilirsin. Biz bunu 4. defa yasiyorduk. Hatta dayimi kaybedisimizle 5... Her defasinda anlat anlat. Kimseyi uzmek de istemiyordum zaten. Instagrama vs yazmama sebebim de buydu. Elimden geldigince kendi kendime halletmeye calisiyordum ama olmuyordu. Ne icin ugrasiyorduk? Ilac tumoru bitirecek miydi? Gecip gidecek miydi bu? Hani ameliyat zamani onu bekliyorsun ve sonrasinda gelen buyuk bir rahatlama oluyor. Simdi de oyle bekledigimiz bir sey var miydi? Hani hemen yakalamistik ya bu hemen bitiverecekti belki de. belki de o kadar kotu durumda deildik? Ama oyleyse neden doktorlar o kadar agir konusmustu? Bu ilac ne kadar devam edevekti. Annemi o kadar hirpaliyordu ki ne kadar bunu icecekti? Daha onemlisi ne kadar bu ilaci icebilecekti? ve icemezse ne olacakti? Kafamda binlerce soru vardi. Ve bir tane cevap bile yoktu. Cevaplari bilemeyince benim beynim en kotu senaryolari kuruyordu. Sürekli . Surekli... Yalniz halledemiyirdum iste. Terapiye başladım... Ve annemin doktorunu arayip Cagatay bey bu belirsizlik beni mahvediyor ne olur bana acik acik her seyi anlatin dedim. Anlatti...


Bu hemen yakaladigimiz bir tumordu evet ama eski kanserin matestazi oldugu icin oyle ah yakaladik halledeceğiz diyecek bir durum degildi. Annem artik 4. evre bobrek kanseri idi yani son asamaya gelmiştik ve kanser her seferinde daha kisa bir sure sonra atak yapıyordu. Agresif bir durum vardi. Yani tablo cok tozpembe değildi. Elimizdeki silahlarla tumorun buyumesini ve yayilmasini engellemeye calisacaktik. Yani kanser atak yaparken biz savunmayi guclendirecektik. Ama ilacla bitecek bir sey degildi bu. Ve annem maalesef bundna sonra hep tedavide olacakti. Ya akilli ilac ya immunoterapi. Ellerindeki silahlarla savunabildikleri kadar vucudu savunacaklardi. O en zor soruyu sordum peki onumuzde kisitli bir zaman mi var? Evet dedi. Ama oyle aylar degil. Cunku savunmaya cabuk basladik. Yillar var onumuzde. Ama kac yil olacagini mucadele suresinde gorecegiz. Cunku biz savunma yapabiliyoruz. Kanser atak yapmazsa daha uzun yillar. Yaparsa .... Ona gore baska bir savunma. Yasayip gorecegiz. Bunlar on goremeyecegimiz, kontrol edemeyecegimiz şeyler...


Bu hayatimin en zor konusmalarindna biriydi. Cok üzüldüm. Ama guzel üzüldüm. O uzuntu beni dustugum kuyudan çıkardı. Hersey zordu. Benim gibi kontrol hastasi biri icin daha zordu. Ama en azindna kafamda bazi seyler aydinlandi. Hadi simdi disimizi sikalim bitsin, sonra yeniden mutlu olmaya devam ederiz diyecek bir halde degildik. Ilac bitsin annem toparlanacak, gececek eski gunlere donecegiz diyecek bir halde degildik. Bekledigimiz bir sey yoktu. Ama kotu sonuclara hemen varmak da sacmaydi. Sureci yasayip gorecek, kansere karsi elimizden gelen savunmayi yapacaktik. Ilaclar kendi isini yapacakti. Bize düşen de hayati guzel yasamakti.


Ne kolay yazdim degil mi? Am hiç kolay yasamadim bunlari biliyor musunuz...


Ama iste bu konusma benim icin bir donum noktasi oldu. Zaten o sirada o hic bitmeyecek gibi gelen christmas tatili de bitti. Ise donmek iyi geldi. Annem de biraz daha iyiydi. Boyle giderse doktoru subatta izmire gitmemize izin verecekti, tabi bir aksilik cikmazsa.


Ocak başında abim de biz de korona olduk. Buna ailece sevindik biliyor musunuz cunku boylece subatta antikorlar yuksek olacakti. Ve iste gecen hafta yine delice dikkat ederek annemin yanina gittik. Anneme de bize de bu ziyaret cok iyi geldi...


Gelelim bugune... 

Annem cok sukur cok kotu degil. Ama tabi ki cok hirpalandi. Cok sukur ilaci icebiliyor ama ilac agir geliyor. Tiroid degerleri, sekeri, tansiyonu hepsi oynamis durumda. Ote yandan tiroidleri yok, pankreasinin bir kismi yok, dalagi yok, kalin bagirsaklari yok yani vucut eksik bir sekilde bu savasa devam ediyor. Eksikler baska ilaclarla kapatilmaya calisiyor ve bir suru ilac iciyor. Tabi bunca ilac da onu yoruyor ve eskisine gore daha halsiz ve bitkin. Daha cok yatmak istiyor. O kadar agir bir tedavi ki bunlar normal. Ama zor. 


Ilacin calisip calismadigi (tumor buyumezse calismis sayilacak) ve kanserin baska bir yere atak yapip yapmadigi (maalesef olasiliklardan biri beyin-ne olur olmasin...) onumuzdeki gunlerde yapilan tomografi ve mr cekimleri ile belli olacak. Yani yine bizim icin stres dolu gunler var. Ah bir temiz gelse...


Annemin morali iyi. Onun morali hep iyidir zaten biliyorsunuz. Cok sukur bu da gececek diyor. Ilaci iciyor, olabildigince vucudunu dinliyor. Bir yandan korona olmasa bence cok daha kolaylasacak aslinda surec ama koronadan dolayi ekstra bir  ice kapanma var tabi. Bu da onu baska turlu yoruyor. Ama yine de iyi. Eskisi gibi kipir kipir degil, nasil olsun.. Dalip gidiyor arada. Denizle oynarken bile bazen kenara cekilip uyuyuveriyor. Ilacin verdigi bir yorgunluk bu normal. Vucudu ne isterse onu yapsin dinlensin tek isteidgimiz bu... Zaten ona sorsaniz hep iyiyim diyor. Bu kadar olacak canim ben iyiyim. Canim.


Babam hep annmein yaninda. Kriz doneminin insanidir babam. Anneme yine nasil guzel bakiyor. Butun aile korona izin verdikçe moral vermeye calisiyoruz ama annem hic evden cikmak istemiyor. Korona etkisi ve tabi vucudunun yorgun olmasi bunun sebebi. E hakli... 
Baharla birlikte bunu yenecegiz insallah cunku ne demistik bu sureci guzel yasamaliyiz. Tabi vucudu izin verdiğince... 

Deniz yine anneme cok iyi geldi. Bir de nasil anlayisli nasil tatlıydı. Deniz anneannesinin hasta oldugunu biliyor ama tum ciddiyeti anlatmadim tabi. Daha 5 yasinda. Bir ilac kullandigini, yorgun olabilecegini, eskisi kadar uzun oynayamayabilecegini biliyor. Biliyorsunuz Deniz ve annem butun gun birlikte oynarlar. Bunun bazen mumkun olamayacagini ona gitmeden anlattim. Nasil anlayisli. Anneme sen yat ben simdi yalniz oynarim diyen, gidip anneanneiani uyurken open kucuk bir kuzu o...


Hayat ne gosterecek bilmiyoruz. Sonuca varmamaya, kendimi simdiden kahretmemeye, merakta kalip olacaklari beklemeye calisiyorum.. Cok zor. Keske boyle olmasaydi ama iste oldu. Dilerim bundan sonrasi daha kolay olsun. Dilerim su onumuzdeki testlerden yuzumuzu guldurecek sonuclar ciksin.  


Bizden haberler boyle iste. Bize dua ederseniz cok sevinirim... Su testlerin temiz cikmasi icin bizi de iyi dileklerinize alirsaniz cok mutlu olurum. 

Canim annem, canik babam. Ikisini de cok seviyorum...

5 Ocak 2022 Çarşamba

Christmas Tatili

Biz genelde Christmas tatillerinde Turkiyeye gitmiyoruz. Son 10 yildir bu boyle. Turkiyede kimse tailde olmuyor, eskiden Turkiye bu donemde baya soguk oluyordu derken kis tatili evimizde gecirmeyi sevdigimiz bir sey. Ama bu denge Denizin okula baslamasi ile biraz bozuldu kabul etmeliyim. 

Deniz aramiza katilmadan once bu donem Ozanla basbasa calismadan gecirdigimiz, sinemalardan, tiyatrolardan cikmadigimiz, kalan vakitte evde ust uste diziler izleyebildigimiz, sadece bize ayrilmis bir zamandi.

Deniz dogduktan ve krese basladiktan sonra bu donem, denizin krese devam ettigi bizim de calismadigimizdan yine kendimize zaman ayirabildigimiz. Kizimizi kresten erken alip onunla guzelce zaman gecirebildigimiz. Yani hem dinlenip hem de kosturmadan bir yere yetisme telasi olmadan Denizle zaman gecirebildigimiz cekirdek ailemize ayrilmis bir zaman oldu.

Bu sene deniz okula basladi ve dengeler sasti. Evet 2 hafta calismadik ama dinlendiniz mi derseniz cevabim eh iste. Cunku denizi oyala, bir yerlere gotur, pesinden kos derken su 15 gunde 1 kere sinemaya gidebildik, aksam yorgunluktan bayilmadigimiz 1-2 aksam da 1-2 bolum dizi izleyebildik o kadar. Eh yetmedi!

Aslinda bu sene icin planlarimiz biraz baskaydi. Turkiyeye gitmek vardi aklimda annemin rahatsizligindan dolayi. Ama yine annemin rahatsizligindan dolayi, ona bir sey tasima riskini goze alamadigimizdan biz bu kis tatilini yine Londrada gecirdik. Aklim oradaydi. Ama bazen iste risk almamak gerekiyor, doktorlari dinlemek gerekiyor. Biz de oyle yaptik...

Burada da, Turkiyede de o kadar cok vaka vardi ki bir yandan iyi ki oyle yaptik. Su an annemin tedavisi acisindan bir sey tasimayi goze alamiyoruz. Buyuk risk. ne olur ne olmaz iste... Ama insan yine de ah gitseydik diyor, gidebildeydik. demez mi?

Peki burada ne yaptik? 

Heralde Christmas donemi Londrada yapilabilecek hemen hemen her seyi yaptik. Tabi virusten dolayi bazi seyleri es gectik. mesela burada Winter Wonderland diye bir fuarimsi yer aciliyor. Icinde Christmas marketler var, oyuncaklar var. Sahane bir yer. Baktik oraya kim gitsek covid pozitif oluyor biz de gitmemeyi sectik. yani elimizden geldigince, virus izin verdigince herseyi yaptik desem daha dogru sanirim.

2 tane Christmas markete gittik ama daha kucuk yerlerdelerdi. Biri Rochester, biri Winchester. Rochester olan eh iste fena degildi. Bolge guzel, yine gidilir hele baharda. Ama orada annemin bana ordugu cok sevdigim atkimi kaybettigim icin gune dair puanim yuksek degil :)


Winchester ise cok sevdigimiz bir gun ve aksam oldu. Sehir zaten guzel. Gez yuru harika. Bir de guzel kathedrali var ve Christmas market onun bahcesinde kurulmus. Mistik bir havasi var tabi, eski zamanlari cagristiriyor insana. 


Oyle buyuk oyuncaklar falan yok ama isikli balonlar satiyorlardi o da denize yetti. 


Bize de sicak sarap o soguk havada iyi geldi :) ve shirde yaptigimiz guzel yuruyus. Bizim evden 1 saatten biraz fazla suruyor Winchester. Ozanla yola deger diye konustuk, yine gitmeli. 


Tatilin ilk iki gunu icin Deniz'e bir tatil kulubunde yer ayirttirmistik. Iste resim yapiyorlar, oynuyorlar falan. Pazartesi Deniz'i  oraya birakip ozanla asilarimizi olmaya gittik. Asimizin ustune de guzel bir yemek yiyip sinemaya girdik. Hah iste tatildeki tek sinema keyfi bu ve Hayalet avcilarini izledik. 


Ertesi gun ikimizde asidan serildik. Moderna denk geldi bize booster olarak. Aman yarabbim o da neydi! Deniz de o gun tatil kulubune gitmek istemedi. Evde sizinle duracagim dedi. Zaten caseler 100binin ustune cikmisti, kendi kendine oynayabilirsen kal tabi deniz ama biz oynayamayiz dedik kizimiza. Anlayisla karsiladi. O gun deniz oynadi, bir Ozanla kolumuzu oynatamadan yattik. Aman yarabbim o da neydi! O gun imdadimiza eve Christmas icin aldigim suslemeler yetisti. iste bir yerlere isik as, pencereler icin Deniz'e sticker ver oyalansin derken gun de gecti. Agaci falan kaldirdik da su susler hala bizimle :)


Ertesi gun deniz icin bir santa etkinligine bilet almistim. Deniz eskiden Santadan cok korkuyordu. Gorunce bile agliyordu. Ama bu sene gitme istedigini soyledi. Soylemisti! Bir onceki aksam da evimizin sokagindan gecti Santa. Aman ona da cok heyecanlandi falan. Ama sabah kalkti ve bana Santa'ya gitmek istemiyorudm dedi. E iyi dedik gitme ama etkinligin oldugu yere gidelim de orada karar ver.


Etkinligin oldugu yer de Hobbledown, cok sevdigi bir macera bahcesi. Santa disinda da yapilacak bir suru sey var. Ama var ya bizi yedi yedi Santayi istemiyorum diye. Bezdik o kadar diyeyim! Tamam gitme diyoruz ama soylemeye devam ediyor. Rahatlatmak icin konusalim diyoruz yok. Susalaim diyoruz yok. Aman yani!

neyse Hobbledown'a gittik. Bir bakacagim Santa'ya dedi. Sonra da ne oldu tabi etkinlige bayildi! Ama ben bundan sonra dunya kadar para verip deniz'e sana etkinligi alir miyim? Hayir. Yolsa belde gorurse Santayi gorsun. benden bu kadar vallahi. 

Bizim Hobbledown'a yillik biletimiz var, o yuzden gunun geri kalanini da orada gecirdik ve harika bir isik etkinligine katildik. 


O kadar seviyorum ki su isiklari anlatamam. Velhasil kelam, biraz zor baslayan gunumuz Hobbledownda harika gecti eve mutlu bir kuzuyla donuldu. Haneye bir arti ekleyelim!

Ve ertesi gun evimizde Denizin arkadasini agirlayacaktik. Bir onceki gunun aksine o gun harika basladi. denizin en sevdigi arkadaslarindan biri bize geldi, oynamaya basladilar. Kizlarin keyfi yerinde, ben de iste kitabimi okuyabiliriyorum, Ozan calisabiliyor keyfimiz yerinde. derken Phoebe bana iyi hissetmiyorum dedi. Kuzucugu biraz gozlemledim takip ettim, oynuyor ama yok yani belli hasta. Bir atesine bakalim dedik ki 39! 

Hayda!

Annesini aradim. gelip aldilar Phoebe'yi. nasil mahcup oldu insanlar ya size korona getirdiysek diye. deik ne yapalim canim geldiyse geldi uzulmeyin. Zaten bizim korona stresi kadar buyuk bir sorunumuz vardi Denizin hayal kirikligi! Phoebe eve gitmesin diye aglamasi! Ay ne agladi. Yani bu sefer de cok guzel baslayan gun gozyaslari ile son buldu. Ama haneye eksiyi yazmamak icin hemen Deniz'e bir kek kiyagi yaptik! Ve phoebenin PCR sonuclarini beklemeye basladik. Neyse ki negatif geldi. haydi bu sefer de yirrtik!


Test sonuclarindan sonra konsolosluk randevumuza gidebilcegimize karar verdik. Denizin ve benim pasaportumuzun sureleri doldu da. Hava guzeldi o gun, konsolosluk sonrasinda Hyde Parkta guzel bir yuruyus yaptik. 

Deniz o aksam mahallemize yakin bir isikli sokak var, ona gitmek istedigi icin merkez Londrada daha cok kalmayip donduk. Ve aksamina kuzunun istedigi sokaga gittik. 


Sokak sahaneydi de, guzel hava bizi teketmisti artik. Cok fena islandik cok! Eve gelip Deniz'i kurutup uyuttuk ve biz de her anne babanin asli gorevi olan Santanin hediyelerini hazirlamaya basladik :)


Sonra Christmas geldi. benim icin tatilin en zor iki gunu Christmas ve Boxing day idi. Onun da sebebini buldum. Burada Christmas cok onemseniyor. Surekli bir "aile zamani", aile ile gecirilecek zaman, aileye ayrilan zamanin onemi gibi konusmalar oluyor. E bizim ailemizin yaninda olma sansimiz yokken de bu bana agir geldi. 

O gun Londraya gider isiklara bakariz diye dusunmustum. hani oyle olsa bir hareket olacak. Ama hava cok kotuydu ve Deniz asla cikmak istemedi. E oyle olunca benim de iyie moralim bozuldu. Velhasil kelam evde duramayacagimi anlayinca bir yuruyuse cikti. karanlik sokaklarda yurudum. Evlerinde Christmas yemegi yiyen ailelere baktim. Biraz da agladim. O aglama iyi geldi. Dondum kendi kucuk ailemin christmas yemegini hazirladim. Buyuk ailemden uzakta...


Ne yalan soyleyeyim, Christmas gecince ben bir rahatladim.. Acildim. Sanki ustumden bir yuk kalkti. Tatilin de ikinci haftasi baslamisti. Aslinda benim gozum Kanarya adalari tatilinde falandi. O kadar bunaldim ki Christmas ve ertesi gunu, bir yerlere kacsam cok iyi gelecek gibi geliyordu. hani bazen ev ustunuze ustunuze gelir ya. Hah oyle hissediyordum. Ev ustume geliyordu. Gitmek istiyordum. Ama Borisin aciklama yapacagi. Londrayi 15 gunluk bir kapanmanin bekledigi falan konusuluyordu. hadi ne diyecek dedik, e onu bekledik derken tatile gitme firsati kacti. 


Tatil degil de degisiklikti benim ihtiyacim olan. Belki biarz gunes. 2021 yili zor gecti bizim icin. Hani Alalh bugunumuzu aratmasin diyorum hep ama... Ocakta bizim korona olmamizla basladi yil. E o zaman daha asi yok, varytantlar hafiflemis degil. Zordu bizim hastalik sureci. Daha biz iyilesmeden annemin saglik sorunlari basladi. Sonrasi biyopsiler, sayisiz pet, sayisiz scan, 5 aya sigan 3 ayri emaliyat ve kanserin Kasim basinda geri gelisi ile basladigimiz yeni yolculuk. Saklayamam bu yil agir geldi bana. Hep olumlu tarafindan bakmaya calissam da, kizima ailem isime odaklanip iyi kalmaya calissam da agir geldi. E ustune bir de tatilde ailemin yanina gidememek. 

ne bileyim kacmak istedim iste. Sanki biraz baska bir yere gitsek, biraz gunes gorsek iyi gelirdi. Ama olmadi. Olsun ne yapalim dedik buradaki zamanimiza odaklandik. Tatilin ikinci haftasinda bol bol arkadaslarimizi gorduk. O da cok iyi geldi.


Biz Minelere gittik, Seraplar bize geldi, yilbasinda Hakanlar ve Guvenlerle bulustuk. Insan, insan ariyor. Net. Arkadaslarimizi gorunce benim de moralim duzeldi.

Bu arada 1 gun deniz Phoebelere gittik. Biz de o gun Ozanla basbasa zaman gecirdik. 5 saat falan yurumusuz. E arada da bir se susi yedik, iyi gelmez mi...


Anne baba zamani cok ama cok gerekli. hani bir gun bile insana oyle nefes aldiriyor ki sasirip kaliyor insan. Aile destegi olmadan bu cok zor ama arkadaslarimizin destegi ile elimizden geldigince bir seyler yapiyoruz iste. 

ve bizim icin tatilin en onemli gunu 31 Aralikti. Cunku o gun deniz gozluklu oldu :) 

O kadar sevdi ki gozluklerini, o kadar sevindi ki gozluk taktigina, bizim de ya takar mi ya rahat eder mi diye aklimzdaki sorular buhar oldu gitti. Deniz artik gozluklu bir kuzu. Yeni yila gozlukleri ile girdi. OOO kadar da yakisti ki!

1 Ocakta tatil icin aldigim son aktivitemiz vardi. hampton Court Palace'daki isik gosterisi. 


Benim bu tatilde yaptigimiz aktiviteler icin en en en sevdiklerimden biri bu oldu. Mekan cok guzeldi, isiklandirmalar harikaydi. 

Hava da o gun Londrada 14 derece falandi. Dolayisiyla aksam usumeden gezmek de oldukca guzel oldu. 

Hava biraz daha soguk olsa da bir guzellik olacak ve buz pateni yapabilecektik ama bu sene 1-2 gun hava o kadar isindi ki buz pateni icin hazirlanan sahalar guvenlik gerekcesi ile kapatildi. E kismet yapacak bir sey yok dedik ve elimizdekinin keyfini cikarip sarayin bahcesinde 3-4 tur attik biz de. Guzeldi.

tatilin sonu yaklasirken hadi dedik ozanla kendimize bir raki sofrasi kuralim. Ben deniz kuuzyu hazirlarken Ozan da bize guzel bir sofra haziraldi ve evimizde 2022 mutevazi ama bize gore guzel bir raki sofrasi ile acildi. Muzeyyen Senar ve Zeki muren dinlerken bir anda aglamaya baslamasam daha da guzel olabilirdi ama bu ara gozyaslari bizim evde hayata dahil. yapacak bir sey yok bazen de...


Ben artik tatilin son gunu, evde dinleniriz diye dusunuyordum ama Pazartesi gunu deniz yine Hobbledown'a gitmek istedi. Buarada resmi tatil haftasonuna gelise (mesela 1 Ocak cumartesi idi), sonraki pazartesi tatil olarak veriliyor. Guzel bir uygulama. O kapsamda burada pazartesi de tatildi de. E tamam dedim gidelim 1-2 saat durur doneriz.



11de girdik Hobbeldown'a ve saat 17:30 da ancak cikabildik. O gun tatilin son gunu ve Christmas etkinliklerinin son gunu diye her seyi srmisler cocuklarin onune. Isik gosterileri, alevlerle dansedenler, suslenmis hayvan barinaklari, ipuckarini toplayan cocuklara hediyeler. E cikar mi deniz oradan? Cikmadi hakli!

Ozan evde calisirken, biz de Hobbeldown'da guzel bir anne kiz gunu gecirmis olduk. 


ve benim bu cok ama cok sevdigim isiklara bir daha bir daha bakma sansini yakaladik. 



2021 Christmas tatiline, boyle isiklarin arasinda veda etmek guzel oldu...

Dun sabah deniz okula basladi, biz de ise basladik. Evimizin duzeni geri geldi. Christmas doneminin bitmesi de sanki bana iyi geldi. 
Is beni oyaliyor. Bos kalmak, tatil icin bile olsa - olmak istedigin yerde degilsen - bana iyi gelmiyor. 

Ama sonucta gecen 2 haftaya bakinca ve simdi boyle yazinca yne de cok guzel bir kis tatili oldu bu. Londrada yapilavilecek pek cok seyi yaptik bence Daha ne olsun.

Seneye umarim tatilin tamaminda burada olmayiz ama Londra akismi icin yapmak isteyeceklerim soyle. Yazayim de seneye doner bakarim :)

- Winchester Cathedral Christmas Market - 19 Kasim - 22 Aralik arasinda
- Petworth Christmas event - Aralik ilk haftasonu
- Santa Fir Christmas Tree Farm - Santa aktivitesi de var ve girisi uygun (son ziyaret 12 Aralik civari)
- Chessington garden center 
- White House Christmas Craft aktiviteleri / Cheam gunu - Aralik boyunca
- Kew gardens isik gosterisi
- 1 panto olabilir - Cryer Arts Centerdakiler guzel gibi
- 1 gun merkez londra keyfi
- National trust gezileri 

E daha ne olsun degil mi :)

Saglik olsun. Gonul ferahligi olmayinca ne yapsan biraz eksik kaliyor. Insanin gonlu ferah olunca ne yapsa daha guzel oluyor. Umarim gonlumuzun ferah olacagi zamanlar, tatiller olsun hep.

Bu da anilarimizda dursun. 
Iste bizim evde 2021 tatili boyleydi...





23 Eylül 2021 Perşembe

2021 Yazi

Gidebilecek miyiz, gidemeyecek miyiz, nasil olacak, tek asiyla mi gidelim, ikinciyi bekleyelim mi, donuste uzun gidersek Deniz okula nasil alisacak, islerden nasil izin alinacak, Turkiye kirmizida kalir mi, yoksa sariya gecer mi, kirmizida kalirsa nasil doneriz ve daha bir suru soru Mayis ayindan beri kafamizda dolandi durdu. Doluya koyduk almadi, bosa koyduk dolmadi derken sonunda su akti yolunu buldu ve biz 18 Temmuzda Turkiyeye gittik, 10 Eylulde de evimize donduk. Ve acaba gidebilecek miyiz dedigimiz yaz Turkiyede en uzun kaldigimiz yazlardan biri oldu. Oh, ne guzel oldu.



Gidisimiz baya olayliydi cunku tam gidecegimiz hafta Sali gunu Deniz ateslendi. Kresteki son haftasinda krese gidemedi, evde testler havalarda ucustu (cok sukur hepsi negatifti), yine de bizim PCRlar pozitif gelirse diye elimiz yuregimizde kaldi (onlar da ucaktan onceki gece 8de geldiler sagolsunlar) ama sonunda yola ciktik ve Turkiyeye gittik. Ki onemli olan sonuc :)


Tatilin geri kalani aslinda tam tatil gibi degildi cunku ben izin alamadim. Once mudurum rahatsizlandi, ardindan ekipten birer birer hastalananlar oldu, iste sorunlar cikti derken bilgisayari tamamen kapatmam mumkun olmadi. Ama bu hal de bana iyi geldi. Bir yandan calistim bir yandan denize girdim akadaslarimi gordum. Yani sonucta izin alamadim ama birazcik da olsa tatil de yapabildim. tatilin sonunda Turkiye kirmizi listede kalip Girit ustunden donmemiz gerekince iyi ki Turkiyede izin almamisim bile deim. Cunku orada izinli olmus oldu. Hani tam anlamiyla su akti yolunu buldu.

Annem gittigimiz hafta bir gozunden operasyon gecirdi. Zaten o an, iyi ki gelmisiz dedim. Cunku annemin bir ameliyatinda daha orada olamamak daha agir olacakti. Bu yil bunu 4 kere yasadigimdan annem ameliyatta iken orada olamamak ne demek cok iyi biliyorum. Ne yazik ki...

Denizin orada olusu anneme cok iyi geldi. Zaten annem masallah hic kendini birakmaz ama isin icinde bir de Deniz olunca cok daha cabuk ayaklandi. Sonrasi zaten senlik. Benim cok ama cok icime sinen harika bir yaz oldu. 

Annemler yanimdaydi. Sagliklilardi. Ozan ve Deniz yanimdaydi. Arkadaslarim geldi. Tahmin ettigimizden cok daha fazla arkadasimizi gorduk bu yaz. Hepsi bir araya gelince herseyin cok guzel oldugu, yerli yerinde oldugu bizim cok ama cok eglendigimiz bir yaz oldu bu. Iyi ki gitmisiz. 


Insan uzun gidince Turkiye'ye, ya vakit var sonra yapaim diye bir suru seyi erteleyebiliyor. Sonra bir bakiyorsun tatilin bitmeisne sayili gunler kalmis!

Biz bu sene gittik ve hemen Hepsenlerle bulusmamiz lazimdi cunku sonra onlar gidecekti, ardindan Ozanin kardesi ile hemen bulusmamiz lazimdi cunku onlar da tatile cikacaklardi derken daha Cesmeye gecmeden hemen bulusmalar kavusmalar baslamis oldu.

Cesmeye gittigimizde de bu yaz cesme ve civarinda ev tutmus pek cok arkadasimizin son haftasi idi. O yuzden ayagimizi Egeye basar basmaz planlar basladi :) deniz kenarinda bulusmalar, kahvaltilar, yemekler derken daha ilk haftadan bizim tatilimiz yogun gecmeye basladi. Bayilirim yogun tatillere!

O arada biz ucumuz bir Foca kacamagi yaptik. 2 gece. Daha buradan gitmeden almistik oteli. Annemin de tam ameliyatindan 1 hafta sonraya denk geldi bu. Iyi oldu. Annemin kontrollerini yaptirdik. Iyi oldugunu duyduk ve biz 2 gece Focaya gittik. O da annemlere bir ara oldu dinlendiler. Denizle surekli oynamak da kolay degil. 


Foca kismi benim cok hosuma gitti. Cesmenin kalabaligi ve conconlugundan sonra Focanin sakinligi iyi geldi. Yine de cok kalabaliklara karismadik tabi. hatta kalabaliga girmemek icin bir gun tekne kiraladik. O tekne gunu de etrafimizi saran deniz ve sessizlikle cok ama cok guzel oldu.
Cesmeye dondugumuzde annem de dinlenmisti ve cok daha iyiydi. Oh!

O arada ozanla bir evlilik yildonumu yemegine ciktik. Cesmede her yer cok kalabalik malum. Biz de kalabaliga girmek istemiyoruz Rakish diye bir yer bulduk. Deniz kenarinda. Gorece sakin. Orada 80ler 90lar dinleyerek harika bir aksam gecirdik. hatta o kadar sevdik ki orayi son gecemizde de oradaydik. Simdi gozlerimi kapatip geriye baktigimda tatilin en ama en guzel aksamlarindan ikisi onlardi benim icin. 


Sonra ozan arkadaslariyla bir kampa gitti ve benim de canim arkadasim urunikom cesmeye geldi. Ardindan Sebnem de bizi gormeye geldi derken oyle gulus ahenk bir haftasonumuz daha oldu.


Ben bunlar olurken hep calisiyorudm iste ama olsun idare ettim bir sekilde :) Annmler zaten Denizle ilgilendikleri icin calismak cok da zor olmadi. Sabahlari denize gittik, toplanti aralarinda annemlerle kahveler ictik, aksamlari denizi uyuttuktan sonra annemlere birakip disari ciktik derken bana sorarsaniz calissam da hayatimin en guzel tatillerinden biriydi :)


Ha tabi burada calistigim gibi bir performansim yoktu cemsede iken ama ne yapalim yani 10-11 ay essek gibi calisiyoruz 1 ay da biraz kaytarabilelim :) Bunlari soyluyorum ama orada da essek gibi calistigim gunler oldu tabui. Olsun arada kaytardim ya o da iyi :)


Ama artik cesmedeki son haftamiza gelmistik ve 2-3 gun kapattim bilgisayari.  Universite sinav sonucu bekler gibi listelerin aciklanmasini bekliyorduk. turkiye kirmizda mi kalacak, yoksa sariya mi gececek. O sirada Ozanla en sevdigimiz koylara gittik. Bira midye keyfi yaptik. uzun uzun kitap okuduk. Muzik dinledik. Dinlendik!

Ve sonra Turkiyenin kirmizida kaldigi haberi geldi. Biz o aksam rakishteydik. Ben baya inandirmisim kendimi turkiyenin sariya gececegine ozana ertesi aksam cesme Acik havaya gelecek kenan Dogulunun konserine gitme planlarimi anlatiyordum. Telefonuma mesajlar yagmaya basladiginda konsere gidecegimzden baya emindim. Ama iste kaldi Turkiye kirmizida.

Once huzunlendim. Biraz gozlerim de doldu hani. Sonra dedim aman ya ne yapalim. 10 gun de Avrupada tatil yapariz. O aksam bir oynamisim rakishte sormayin :)


Ertesi gun topladik valizlerimizi ciktik yola. ozan arabayi kullanirken ben gidecegimiz yeri belirledim: Girit Adasi. O aksam biletleri aldik. Ertesi gun ilk 3-4 gece kalacagimiz otelleri ayirttik ve 30 Agustosta ciktik yola. Boylece aldiktan sonra ilk kez UK pasaportumuzu kullanmis olduk, ilk kez bir faydasini gorduk :)

Girit cok guzeldi. tek aksilik ucumuzun de sirayla hastalanmasi oldu. Grip ama yatiran cinsten. Ozan ve ben 3er gun baya koytuyduk. deniz 1 gunde halletti. 


Ilk Ozan hastalandi. Sonra baktim ben de hastalanacagim ozan hersey dahil bir yere gecelim dedim. harika bir karardi. Cunku denizi oyalamak daha kolay oldu. Cocuk kulubunde eglendi. Boylece ben de daha cabuk toparladim. hasta iken eve bir an once donmek istedim saklayamam. Insanin hele yaninda cocugu varken, evinden uzak bir yerde hasta olmasi baya zor :( O ara Boris'e baya laf ettim bize bu cileyi cektirdigi icin,

Ama iyilestik. Ve sonrasi bol gezme! ne Boris kaldi aklimda ne bir sey :)


Giritte cok ama cok guzel vakit gecirdik, cok guzel yuzduk. Ve iyi ki bir de buraya gelmisiz dedik.

Ozana diyorum bundan sonra donuslerde ya da gidisler de bir Yunan adasina igramak da gayet guzel fikir :)


Nihayetinde bu yaz benim cok sevdigim bir yaz oldu.

Gecirdigimiz zor kistan sonra aileme kavusmak, arkadaslarimi gormek bana cok iyi geldi. her seyin tadinda oldugu, enerjimi yukselten, kendimi cok mutlu hissetmeme vesile olan harika bir yazdi 2021 yazi.

Iyi ki gittik.

Insanin geri gidecek bir evinin, ailesinin, kavusacagi sevdiklerinin, suyunu topragini sevdigi bir ulkesinin olmasi co guzel. Cok ama.

Iste boyle bir yaz oldu bu da. Aksilik yok muydu? vardi. daha gzuel olabilir miydi? belki. Ama ben bbu haliyle cok sevdim bu yazi. Zaten saglikli olalim da gerisi hakikaten onemli degil. 

Anneme, babama, abime, aileme, sevdikletime, Izmirime yine saglikla kavusalim insallah.

Bu yaz da boyle bitti...



15 Mart 2021 Pazartesi

Bu aralar...

Bu aralar aksamlari cok calisiyorum. Projenin sonu geliyor da. El ayak cekilince geciyorum masanin basina. Planlar, sunumlar...

Ve ne zaman boyle gece calissam dayim geliyor aklima. Normalde de geliyor aklima da bu ara daha cok. Ama ben biliyorum neden boyle. 

Gecen yil 7 Martta dayimin hastaligini ogrenmistik. 7 Nisanda da dayimi kaybetmistik. 1 ay icinde. Ben simdi o bir ayda yasadiklarimizi sanki bastan yeniden yeniden yasiyorum. Nasil kazinmis aklima. Nasil kazinmis yuregime. 

Mart basindan beri su kadar gun sonra dayimin hasta oldugunu ogrenmistim, bugun Turkiye'ye gidemeyecegimi anlamistim, bugun su, bugun bu diye sayiyorum. Yapmak istemiyorum cunku canimi acitiyor bu. Ama engel olamiyorum. Ozellikle boyle bir basima isimin basina oturunca.

Acip fotograflara bakiyorum bazen, bazen aklima konusmalarimiz geliyor.

Dayimla vedalasamadik ya ondan bir seyler hep yarim kaldi sanki. Yazin Turkiyeye gittigimizde dayimi ziyarete gittik Ozanla. Iyi gelir sandim. Ama hic iyi gelmedi. O veda degildi ki benim dayimin hakettigi. Sevdikleriyle bir araya gelip layigiyla ugurlanmayi haketti benim dayim. Onu da yapacagiz insallah ama iste sanki hala bir seyler kapanmadi...

Dayimin gidisi benim icin annemin hastalandigi  donem iyice ete kemige burundu sanki. Annem hastalandiginda dayimla konusamadim ya, o bana "gececek kizim bu da gececek", "biz buradayiz bak sakin aklin kalmasin" diyemedi ya, bir baska agir geldi annemin hastalandigi donem bana. ve bir baska hisettim dayimin yoklugunu o siralarda. 

Kendime diyorum ki Gulcin normal. Bu hissettiklerin normal. Dayin hayatinin ilk gununden beri ne zaman arkana baksan oradaydi, ne zaman elini uzatsan mutlaka eline uzandi, ne zaman sarilsan sana sarildi. Normal boyle hissetmen diyorum kendime. Hafifleyecek. Bitmeyecek ama azalacak diyorum. Aklim yatiyor buna. Iyi geliyor bu bana.

Ama galiba bu ilk bir senede daha cok azalmadi acim. Elbette o ilk zamanin icimi kavuran acisi yok. Ama daha sonmedi icimdeki aci. O da normal.

Simdi onu kaybedisimizin ilk yili yaklasirken bu yasadigim da normal. O yuzden izin veriyorum kendime.

Bakin iste simdi de izin verdim. Biraktim isi bunlari yazmak istedim, kendime izin verdim. Biraz aglamak istedim, kendime izin verdim. Dayimi dusunmek istedim kendime izin verdim.

Oyle sevdim ki dayimi ve dayim beni oyle sevdi ki elbette olacak bu. Elbette anacagim onu. Kalbim elbette sizlayacak. Ama bu kadar cok sevmenin sevilmenin bir guzelligi de var. Biliyorum dayimi her andigimda yuzum de gulecek.

Simdi de guldu iste.

Guzel dayim benim. Biliyorum acilarin dindi. Biliyoru m daha iyisin orada. 
Sen bana bakma.

23 Şubat 2021 Salı

Mujde

 Annemin MR sonucu temiz.

Yani kanser geri geldi ama cok basinda yakaladik. Yayilmadan ilk tutundugu yerden cikartildi. Cok sukur!

Bundan sonra kontrolleri yine 3 ayda bir yapilacak. 6 aya dusmustu ama yeni bir ameliyat oldugu icin ve yeniden metastaz yasadigi icin 3 ay geri donuyoruz. Olsun. Kontrol iyidir.

Ve gerisi dinlenme, yine kendine olabildigince iyi bakma, yine hayattan keyif alma. Annem bunlari zaten halleder.

Korktuk. Hepimiz cok korktuk.

Ben bir de yeniden burada, ucuslar yokken boyle bir seyi yasadim. 2. kez. Bu pandemi beni fena vurdu. Fena yordu. Fena sarsti. Tamam sikayet etmiyorum ama hissettigim de boyle.

Ama gecti. Ama bitti. Ama hepimiz simdi kus gibi hafifledik ya onemli olan bu :)

Umarim bu buraya yazdigim son rahatsizlik olur. Her kimin hastasi varsa umarim bir an once sifa bulur. Hani cok klise ama gercekten sagliktan otesi yok.

Bizim icin bir gercek var artik. Annemin vucudu bu illeti yapiyor. Genetik bir sey. Oyle iyi beslenmeyle vs aciklanabilecek bir durum degil. Ki zaten annem kendine o kadar iyi bakiyor ki yaptiklari ancak ona iyi geliyordur. Bu sefer bunu iyice kabullendik, vucut yapiyor ve belki yine yapacak. Bunu engellemek icin elimizden gelen bir sey yok. Kontrolleri sik tutup, olusursa (ki umarim bir daha olmaz) yakalamak yapilabilecek tek sey.

O arada ah yine donecek mi diye hayati kendimize ve anneme zehir etmenin de anlami yok. Cunku evet gelebilir ama gelmeyebilir de. Gelirse insallah yakalacayacagiz, gelmezse de elbette cok mutlu olacagiz. O arada da hayatimizi doya doya yasamaya calisacagiz. Sanirim yapilabilecek en guzel sey bu.

Yazarken ne kolay. Ama insanin basina gelince hani deyim yerindeyse cigerin yaniyor.

Ama bitti. Ama gecti.

Umarim bir daha hic gelmez ve umarim her kimin hastasi varsa onlar da guzel haberler alir.

Hayat tesekkur edetim yeniden sana...




19 Şubat 2021 Cuma

Gelismeler

 Ne yazayim bilmiyorum.

Bu aralar bir iyi bir kotuyuz. Artik ruhumuzdaki degisimleri biz de takip edemiyoruz.

Gecen hafta annemin detayyli pataloji sonuclari onkologuna gittiginde, tamam bu alindi bitti 3 ay sonra kontrol edelim dedi. Ama ameliyat sonrasi Cumhur abi yani cerrahi ve doktor olan halam bir pet cekilir, ona gore bakilir demislerdi. Onkolog pet istemedi.

Insan iyiye cabuk alisiyor. Hepimizde ah tamam bitti sevinci oldu. Ama bir yandan icimiz rahat degil. Ya baska yerde de varsa. bakilmadan nasil bilinecek ki. Annemi telaslandirmak istemiyoruz. Ama ben annemle konusurken anliyorum o da rahat degil. 

Sonra bir gun abim dedi anneme, hani tedbir olarak bir pet cektirsek falan diye. Annem de cok isterim demis.

Tabi biz yine doktoru aradik. bir yandan insan uzamanla devam etmek istiyor ve etmeli de. 

Meger olay soyleymis. Canim devletimiz matestazlarda ameliyat sonrasi pet cekimini odemiyormus. ha organin kendi kanseriyse ooduyormus. E odemesin dedik. Biz kendimiz odeyelim ne olacak, biz zaten tum ameilyatlari falan da cabuk olsun sira bekleymeyelim diye ozelden yaptirmayi tercih ediyoruz. 

Sonra doktor da evet yapilsin dedi. Ama acikcasi benim bu duruma biraz canim sikildi. Sonucta en basta da bize bu sekilde aciklayabilirlerdi biz zaten ozel yaptiralim derdik. Yani biz israr etmesek o pet scan olmayacak miydi?

Neyse...

Sali gunu pet scan yapildi. Elimiz yuregimizde bekledik sonuclari. istiyorsun ki temiz desinler aman biz evham etmisiz iste diyelim. yersizmis diyelim. ama icimiz de rahat etsin. Oyle karisik duygular.

Bu sabah sonuc geldi. Bel bolgesinde bir sey gorulmus. Simdi annem MRda.

Ne diyeyim bilmiyorum.

Bu zararsiz bir sey olabilir. Ve tum kalbimle oyle olmasini diliyorum. ne olur bir sey cikmasin Allahim ne olur...

Ama farkli da olabilir. Yazmak bile istemiyorum inanin. Dillendirmek istemiyorum. Bilmem oyle bir his var icimde iste. Yok olsun, adini anmayayim gelmesin gibi sacma bir his.

Su an kizgin hissediyorum ama ondan eminim. Sonucta elbette her oramiz buramiz agridiginda dipten temelden pet scnalar MRlar olsun demiyorum. Ama anneminki gibi bir tibbi gecmis varken, pataloji sonuclari kander demisken pet scan cekilmemesin denmesini anlayamiyorum. Iyi ki o zaman da anlayamadik da israr ettik. 

Simdi sabirli olmamiz lazim. MR bir cekilsin. Sonuclar bir ciksin.

Sonra sanirim bir onkologdan daha gorus almak bize iyi gelecek. Bu tur tedavilerde doktora guvenmek, guvenebilmke cok onemli. Annemin doktoruna biz hep cok guvendik. Allah razi olsun gecen sefer annemi cok guzel tedavi etti kurtuldu. 

Ama bu son olay beni biraz uzdu. bir doktordan daha gorus almak bize daha huzur verecek gibi hisstmeye basaldim.

Cunku annemin Aralik ayinda yillik genel kontrolu yapilmisti ve annem boynundaki kitleleri soylemisti doktoruna. Baktilar ettiler. Bir sey yok dediler. Subat ayinda ayni kitleler kanser cikti. ya annem o seker problemini yasamasaydi, ya endokrin doktoruna gitmeseydi ve ya bir biyopsi yapalim demeselerdi.

Ha su olabilir. Hakikaten o kitleler Aralikta temizdir aradan gecen 1 ayda donusmuslerdir. Peki bu kadar cabuk donusebilen bir sye varsa bu hastaya pet scan niye onermezsin? devlet odemiyormus vs sen bunu bize soylersin ona biz karar veririz sonucta. Ki biliyorlar annemin neredeyse tum tedavisini ozelden yaptiriyoruz.

velhasil kelam ofkelendim. Ve biliyoruz ki bu durumlarda ofkeninn kimseye faydasi yok. gecmise bakmanin da. Onumuze bakacagiz. Iyi ki o pet scan icin israr ettik diyecegiz. Ve halamlara ve Cumhur abiye de danisip yeni bir doktordan gorus alacagiz. Su an aklimdakiler bu.

Buraya niye yazdim bilmiyorum. Annem artik blogumu okumuyor (sanirim) onun verdigi bir rahatlik var. Icimi dokmek istiyorum. Bu beni rahatlatiyor. Sizin de basinizi agritiyorum ama kusura bakmayin.

Gelismeler boyle bizde. Umarim MR temiz cikar. Umarim her sey yolundadir.


9 Şubat 2021 Salı

Son bir ayda neler yasadik?

7 Ocak gecesi ilk kez kendimi kotu hisstmeye baslamistim. 8 Ocak sabahi mudurume mesaj atip devam edemiyorum toplantilara ben bugun biraz dinleneyim demistim. Burnum cesme gibi akiyordu. O kadar cok hapsuruyordum ki icim agriyordu.

Sonrasi testler, pozitif cikan korona tam 25 gun evde karantina...

Deniz cok sikildi. Ozan cok hastalandi. Ben dinlenemedim. Ama bir sekilde atlattik derken annem rahatsizlandi. Sekeri dusmus, eve ambulans falan gemis. Sonra testler, bogazinda buluna kitle, biyopsi. Hepsi 1 haftaya sigan bir suru sey.

Biyospinin sonucu supheli geldi. Yani kanser degil ama kansere donebilecek bir sey bu diyordu biyopsi. Annemin gecmisini dusunup alalim bunu dediler. Durmasin orada.

Gecen hafta sali gunu annem ameliyat oldu. Biz tiroidlerinde olusan noduller alinip bitecek, bylece bu macera da gececek diye beklerken, alinan parcalardan ucunun kanser oldugu sonucu geldi. Yani kanser 5 yil sonra geri geldi...

Gecen hafta zordu. Insan sok oluyor. Bir de kendimizi basit bir sey bu, sadece onlem olsun diye yapilan bir operasyon diye hazirlamistik ya, buyuk sok oldu. Hepimize, tum ailemize.

Basa donmusuz gibi geldi. Annem yine o zorlu surecten gececekmis gibi geldi. Zamanda geri gitmek iyi gelmedi.

Dun detayli pataloji sonucu geldi. Annemin 15 yil once alina bobregindeki tumorun metastazi imis bu. Zaten 5 yil once pankreastaki de onun metastazi idi. Yani 15 yil once bobrek icinde olusa, daha hic dagilmadan yakalanan tumor hala sorun yaratiyor. Inanilir gbi degil. Hatta doktorlar da inanamiyor.

Cumhur abi o zaman, Talih ben acip o tumoru temizleyebilirdim ama hicbir sey kalmasin diye bobregi almak daha guvenilir bir yol gibi geldi oyle yaptim demisti. Ne iyi yapmis. Bobregin tamamini aldgi halde tumor o kadar agresifmis ki hala bunlari yapabiliyor. Cumhur abi o zaman o karari vermese, ve hatta o kanser o kadar cabuk yakalanmasa neler olurdu kimbilir. Yokken bu kadar agresif yayilan bir tumor varken neer yapmaz... gel de doktorlara saygi duyma...

Bugun daha iyi hissediyorum. ama hala yorgunum. Korona ustune bu stres yordu. Gececek. Bir ara kendimi cok kotu hissettim. Olumluyu gormekten biktim Ozan dedim. Ben sukrettikce sanki daha fazlasi geliyor. Insan isyan ediyor iste. Insaniz. Insanim. Oluyor.

Dun okudugum kitapta bir hikaye vardi. Kiz da hamileleigi sirasinda anneisnin kanser oldugunu ogreniyor. Sonraki sureci anlatiyor. Zor sureci. Dondum kaldim. Onlarca yuzlerce kitabin icinde tam da bu zamanda bu kitabi bu hikayeyei okumam tesaduf mu? Belki oyle ama bana bambaska bir dusunce acisi verdi o hikaye. 

Evet, yine biz buldu. Evet yine hayatimiza giris yapti bu lanet hastalik. Evet insan ya yeter diyor. 

Ama yine yakalandi. 

Ama ameliyatla cikarilabilecek bir yerdeydi ve cikarildi. 

Ama annem icok sukur ki yi. 

Ama ben kizimi annemle buyutuyorum. 

Ama sabah Deniz'e annemin ordugu kazagi giydirdim. Sonra kizima kendi ellerimle bir atki ordum cok sevdi. Anneannem daha guzel oruyor ama anne diyecek kadar anneannesini biliyor taniyor. 

Ama elimde kahvem ve -o hikayeyi de okudugum- kitabim, disarida kar yagarken annemi ve babami aradim sohbet ettik. hem de havadan sudan, Denizden konustuk. Hic hastalik yokmus gibi konusabiliyoruz hala.

Tum bunlar varken hayatimda evet hala sukretmeliyim. Bazen yorulsam da, bazen cok tukenmis hissetsem de, bazen kararlarimi cokca sorgulasam da, bazen bu uzakliga -hakli olarak- cok icerlensem de, baze neden yine ben diye icimden gecirsem de... Ve bu dusunduklerimin hepsinde hakli olsam da, benim, su siradan Gulcinin basina gelen, hayatina dahil olan iyi bir suru sey de var. Onlara da neden ben mi diyecegim o zaman? 

Hepsi bir butun iste hayatimizin. KOcaman bir resim her birimizin hayati. Iyisiyle kotusuyle. hepimizin payina dusenler baska. hepimizin karisimi baska.

Bazen iste insan isyan ediyor. Agir geliyor ust uste gelenler. Insaniz bunaliyoruz. Ben de bunaldim su son bir ayda. Ama... Ama yine de hayat guzel. 

Demin cami actim. Kar yagiyor ruzgar esiyor. Ama biliyor musunuz kuslar da otuyor. Sabah instagramda gordugum bir arkadasimin hikayesi geldi aklima. Diyordu ki "Kar yagiyor diye, soguk diye otmeyi birakiyor mu kuslar? Elbette her kisin sonunda bir bahar var"

Oyle. Gercekten oyle. Her kisin sonunda bir bahar var.

Gelsin artik o bahar...

20 Kasım 2020 Cuma

Bunlar olacak, normal

Dun cok yogun bir gundu. Bu hafta her gun yogundu gerci. Sabah 9da basliyorum toplantilara. Sonra neredeyse hic ara vermeden saat 5te anca cikyorum. Ofiste de olsa bu tempo yorar ama. Onca saat toplantilari donlemek, konsantre olmak da bir baska yoruyor. Zoom flu diyorlar ya, cok uzun sure online toplanti yapmanin verdigi yorgunluk. Hah iste tam o.

Dun o kadar uzun sure toplantida kaldim, o kadar uzun sure is icin bir seyler dinledim ki, aksam bilgisayari kapatip yemek yaparken dinlemek icin muzik actigimda beynim onu bile istemedi. Resmen kafamin sol tarafi yaniyor gibiydi. Muzik beni bildiginiz rahatsiz ediyordu. Kapattim muzigi.

Ozan Deniz'i almaya gitmisti. Evde yemek yaparken cikan sesler disinda hic ses yoktu. Etraftaki uyaranlar kesilince, elimde kafami mesgul edecek bir ugras, kulagimda bir prodcast, dizi vs olmayinca icimi daha cok duydum sanki. 

Bir gece once ruyamda -yine- dayimi gormustum. Bir hastane odasindaydi. ama iyiydi. Boyle duvar kenarinda bir yatak. temiz tertemiz. Hemen arkasinda kocaman bir cam var dayimin. Kafasini cevirse disariyi izleyebiliyor. Iyi de. Hasta gibi degil. Ben girince her zamanki guzel sesiyle hosgeldin kizim diyor. Yine her zamanki gibi cok guzel guluyor.

Ruya bu kadar.

Ama bu kadarcik ruyanin her ani benim icimde bir yere dokunuyor. 

Dayim korona olduktan sonra kaldigi odada yalnizdi. Ve yatagi anlattigina gore odanin ortasindaydi cama uzak. Beynindeki tumorlerden dolayi cok rahat hareket edemiyordu. Bir gun telefonda konusurken camin yanina gidip disariya bakabilsem o bile iyi gelecek demisti. Icime islemisti bu sozu. Sonra hemen iyiyim ama merak etme demisti. Uzmek istemezdi cunku, sikayet etmezdi. Canim. Iste sanirim o yuzden ruyamda yatagi hemen camin orada. Kafasini cevirse izler disariyi sikilmaz...

Ben dayim hastayken gidemedim. O yuzden dayimi ne zaman ruyamda gorsem -ki cok goruyorum- dayimin yanina gidiyorum. Ama sarilamiyorum. Halbuki o kadar cok sarilirdik ki biz dayimla. Hayatta en cok sarildigim insanlardan biri dayim olabilir. Ama aylardir bir kere bile ruyamda sarilmadim daha ona. O aksamki ruyamda da sarilmadim yine dayima...

Dedim ya cok goruyorum dayimi ruyamda. Ilk kaybettigim yakinim dayim degil. Hepsi de cok acitti ama anneannemi, babanemi, nerminimi 1-2 kere anca gormusumdur ruyamda. Ama dayim cok geliyor ruyalarima. Seviniyorum gelmesine ama acisi daha cok yeni ya, dayimi her ruyamda gordugumde yaniyor da icim hala.

Dun bunlari dusunurken bir baktim yine aglamaya baslamisim. Agladim. Agladim. Evin sessizligine benim hickiriklarim karisti...

Sonra sakinledim. Derin bir nefes aldim. Dayicim seni cok seviyorum dedim defalarca. Ve olumlu yonleri yeniden gormeye basladim. 

Dayimin olumune cok uzuluyorum ama hep diyorum ya cekmedigi icin, acisi agrisi olmadigi icin mutluyum. Hep daha kotu olabilird diyorum. Cok agirdi kanseri, cok. Cekmedi sukur diyorum. Bunu hep diyorum.

Ama iste ne dersen de insan uzuluyor. Kalp bu, sizliyor.

Benim de kalbim yine sizladi dun. Annemleri de cok ozledigimi hissettim. Abimi... Halamlari. kuzenlerimi. Izmiri, istanbulu...

Oyle agladim dun aksam. Dayima, gurbete hepsine agladim.

Bunlar normal, arada aglayacagiz ki icimiz bosalsin. Neresinden baksaniz icin zor bir donem hepimiz icin.

Ama saglikliyiz ya, aradigimda hala seslerini duydugum saglikli sevdiklerim var ya. Gececek biliyorum. Ne isyanim, ne sikayetim var. Elimde ne varsa sukredip, yoluma devam ediyorum.

Ama arada oluyor boyle. Olacak. Normal. 

Bir de dayicim seni cok seviyorum....

3 Temmuz 2020 Cuma

Planlar planlar

Pazar gunu kampa gidiyoruz, 2 geceligine. Ben ve kamp. Aman yarabbim!

Kaliforniya'da kamp alaninda ama onlarin cadirlarinda kalmistik bir kez, guzeldi. Velakin o cadir degildi. Ben oyle toz toprak seven bir insan degilim. Cadir falan bana gore degil yani. Ama az once de soyledigim gibi biz pazar gunu kampa gidiyoruz. Ey korona sen nelere kadirsin?

Deniz heyecandan yerinde diramiyor. Evde "cok heyecanliyimmmmm" diye dolasiyor. Eve kamp icin ismarladiklarimiz geldikce zipliyor, atliyor, cigliklar atarak evde kosuyor. Bu sevinci umarim kampta da devam eder. Zira ben sadece onun icin gidecegim kampa. O da sevmezse ne anlami kalir degil mi :)

Bugun kucuk hanim kreste. Cuma gunleri gidiyor ya. gecen gun ben niye krese gidiyorum sadece 1 gun gideceksin demistiniz dedi. Ama haftada bir gun dedik Deniz dedim. Bir kere gittim bu iki oluyor, siz bana dogru soylemediniz mi dedi. Henuz hafta kavramini anlamamis onu bu sayede farketmis olduk :)

Neyse anlattik, dinledi, anladi mi emin degilim ama bu sabah sorunsuz kresine gitti.

Bu ara annemi cok ozledi. yan komsumuzun da torunu var ve geliyor anneannesine. O neden anneannesine gidebiliyor ben gidemiyorum diye soruyor. Ah benim kuzum. O kucucuk kalbinde ne ozlemler tasiyor benim kizim. Gidebilirsek Turkiyeye sanirim buna en sevinen deniz olacak.

Gitmeyi dusunuyoruz. Ama bir trlu bilet alamiyoruz. Elimiz varmiyor. Biz alamadikca biletler pahalanmaya devam edeiyor. Tam alalim diyoruz, ama ya... diye baslayan cumleler aklimiza hucum ediyor cok zor.

Gitmek istiyoruz. Cunku covid bitmeyecek. Butun arastirmalar onu soyluyor. Annemleri en son gecen yaz gormustuk. Simdi gitmezsek bir dahaki yaza kadar da gitmemiz zor gibi. Covid tabi ki bitmedi ve biz eksisi gibi leimizii kolumuzu sallayarak annemlerin yanina gidemeyiz. Niyetimiz once 2 hafta Istanbul'da  karantina yapmak. Sonra annemlerin yanina gecmek. O arada bir de test yaptirabilir miyiz diye arastiriyoruz. Kafamizda bin tillki dolasiyor. Cok zor bir karar.

Turkiyede karantina zorunlu degil evet ama biz direk annemlerin yanina gitmeye cesaret edemiyoruz. Ailelerimizi gorekten bunca mahrum kalmamiz. Ah :( Ama saglik olsun tabi ki. Ne onlem gerekiyorsa alacagiz.

Onleimin en guzeli tabi ki gitmemek. Akil gitmeyin diyor. Yurek gidin diyor. Riskin farkindayiz. Riskin bitmeyeceginin ve hatta aratacaginin da farkindayiz. O riski yonetemenin yollarina bakiyoruz. Simdi karantina ile onlem alabilmeyi umuyoruz.

Cesmede de ortalikta dolanmayi dusunmuyoruz. Ailemizi gorecegiz oradan calisacagiz ve donecegiz. DOnunce de 2 hafta burada karantina yapacagiz. Niyetimiz boyle.

Umarim gidebliriz. Ama bilet almaya gelince is elimiz hala varmiyor, varamiyor.

Gorecegiz bakalim onumuzdeki gunler bize neler getirecek...

Bunlar da ilginizi cekebilir

Related Posts with Thumbnails