28 Nisan 2020 Salı

48. gun

Sevgili blog,

10 Martta son kez ofise gittigimde bir daha bir sure ofise gidemeyecegimi biliyordum. Ama o surenin bu kadar uzun olacagini tahmin dahi etmiyordum. Zaten o zaman aklimda dolasan tek sey dayimdi. Canim dayim. 

3 hafta oldu dayimi kaybedeli. Bir yandan kabullendim gibi hissediyorum. Kendime surekli artik aci cekmeyecegi bir yerde oldugunu, anneannemle dedemle mutlu oldugunu soyluyorum. Bu iyi geliyor bana. Aci cekmeyecek olmasi cok iyi geliyor. Henuz 14 yasidayken kaybettigi babsina kavusmus olmasi iyi geliyor. Simdi ne konusuyorlardir acaba diye dusunuyorum. Dayim ne anlatiyordur onlara? Bizi anlatiyor mudur? Gercekten oldukten sonra sevdiklerimizle bulusmak diye bir sey var midir? varsa ne guzel olur. Dayim yalniz olmasa ne guzel olur. Topragin altinda oylece yatiyor olmasa da, gokyuzunde sevdiklerimizle gulus ahenk mutlu zamanlar geciriyor olsa ne guzel olur...

Var ya da yok bilmiyorum. Ama bunu dusunmek bana iyi geliyor onu biliyorum. O yuzden bu aralar bunlari dusunuyorum. Dun gece mesela uyuyamadim. dayim geldi hep aklima. Bana ve Denize yolladigi, iyiyim ben merak etmeyi dedigi videoyu izledim defalarca. Yanina gidemeyecgimi ogrendigimizde yollamisti dayim bana o videoyu. Iyi gorunuyordu. Sesi biraz yorgundu ama iyiydi. Simdi sesi de yorgun degildir dyorum kendime. Yorgunluklarin olmadigi bir yerde. Iyidir simdi cok iyidir. 

Bazen de bunlari hic dusunmuyorum. Dayim Izmirdemis gibi geliyor. Kirtasiyedeymis gibi. Yengemle sonra sahile yuruyuse gideceklermis gibi. Dayim hic gitmemis gibi geliyor bazen. O hissi de seviyorum. Gidisini kabullenememeyi de seviyorum. O zaman cani hic acimamis gibi oluyor. O zaman hastane odasinda tek basina sikilmamis gibi oluyor. O zaman sevdiklerine adadigi omrunu, sevdiklerinden uzakta bir basina yapayalniz bir hastane odasinda sonlandirmamis gibi oluyor, Sanki her sey eskisiymis gibi oluyor. Bunlar hic yasanmamis gibi oluyor. Biz bir sure sonra Denizle Izmire bir kacamak yapacakmisiz gibi oluyor. O hayelleri de cok seviyorum.

Bu ara hangisi, o an, bana iyi gelirse onu dusunuyorum. Gokyuzune kaldiriyorum yuzumu. Dayi orada misin diye dusunuyorum. Anneannem de orada mi? Denizi de goruyor mu?

Bir sevdigini kaybediyor insan. Sonra kaybettigi butun sevdikleri bir bir dusuyor aklina. Hepsinin acisi bir yerde nasil taze duruyormus meger sasiriyorum. hepsinin sevgisi acilarindan bile kocaman icimi nasil sarmis sasiriyorum. Sevgilerine siginiyorum.

Veda edememek cok kotu. Bir seyler oldu ama olmamis gibi. Dayim oldu ama olmemis gibi. Veda edememek cok yarim. Cok eksik. Cok zor.

Yengemle konusuyorum sik sik. Hastanedeymis gibi geliyor Gulcin diyor. Bunlar bitince gelecekmis gibi. Hepimiz gelmeyecegini biliyoruz ama bir veda bile edemedik ya bir turlu kabullenemiyoruz. Kabullendik saniyoruz ama her sey yarim ya bir turlu aslinda tam kabullenemiyoruz.

Hep kotu olmuyorum. Guluyorum, egleniyorum, guzel vakit de geciriyorum. Bundan dolayi suclu da hissetmiyorum kendimi. Dayima sevgimi, onu kaybettigim icin yasadigim uzuntuyle kanitlayacak degilim. Onu cok cok seviyorum, birlikte yasadigimiz her seyi cok seviyorum. Acisini da cok derinde yasiyorum. Bazen gorunmeyecek kadar derinde..

Bu karantina sureci de boyle inisli cikisli iste, Baze herseyi silmek istiyorum. Unutmak istiyorum. 2019a geri donmek istiyorum. Butun bunlari yasamamis olalim istiyorum. Izmire istedigim anda gidebileyim istiyorum. Olmuyor.

Bazen de daha iyi oluyorum. Gececek Gulcin diyorum. Gececek. Sen gidip Izmirdekilere kocaman sarilacaksin, bitecek. Ama dayima sarilamayacagim iste. Onu biliyorum. 

Yengem, Gulcin bu kadar uzulme artik yengecim, bak dayin senin bu kadar uzulmeni istermezdi diyor. Hakli. Istemezdi biliyorum. O yuzde iyi olmaya calisiyorum. Ama demistim ya iyiysem de uzgunsem de birakiyorum kendimi o duyguya. Bana bu iyi geliyor.

Bu gunlerde yine uzuntu agur basti. Dayimin Denize hediye aldigi kitaplari cikarip cikarip iynamam da ondan biliyorum.

Iste 48. gunde biraz boyle huzunluyum. Bugun kendimi huzne birakiyorum. Ona ihtiyacim var demek ki. Direnemiyorum....

23 Nisan 2020 Perşembe

Karantina 44.gun - 23 Nisan

Sevgili blog,

Bugun 23 Nisan. Bizim evde calismaya baslamamizin ustunden 44 gun gecti. Artik evde olmak olaganlasti. Evde 23 Nisan kutlamak da bizim icin cok degisik bir durum degil. Son 10 yildir butun bayramlari evde ve yalniz kutladigimizdan bizim icin bu ekstra bir huzun yaratmiyor artik. O yuzden bugun sktra uzgun, sikilmis, bunalmis hissetmedim kendimi. Bilakis bu 23 Nisanda evde Denizle oldugumuz icin bana son 10 yil icindeki en coskulu 23 nisanmis gibi bile geldi. Iste insanin algisi yasadigi kosullarla boyle degisiyor. 

Dun aksam Deniz'e 23 Nisani anlatmistim. Sevindi kuzu. Sanah uyanip bizim yataga geldiginde de 23 Nisan sarkilari soylemeye basladik. Yani bizim evde bayram havasi sabahtan basladi. Sonra tum gun oyunlar, hikayeler, danslar, sohbetler bayram temasi etrafinda dolandi.

Deniz bizden bayram icin bahcede cikolata bulma oyunu istedi. Gecenlerde paskalya icin yapmistik da oradan ogrendi. Biz de kirmadik kuzuyu yaptik cikolata saklama oyunu. aman ne sevindi. Cikolatalri topluyor, kendi dolabina koyuyor sonra her gun 1 tane cikarip yiyor. Ikinciyi genelde istemiyor. Oyle kendince bir sey gelistirdi o yuzden bu oyunu isterse de oynasin diyorum. Cocuk irade ornegi sergiliyor. 

Ben sahsen kendi topladiklarimdan iki tane yedim bugun! O bir tane yedi. Aksam tam uykudan once ama ben bir tane daha yiyecektim bayram oldugu icin dedi ama tam uykudan once sekerli bir sey yesin istemiyoruz. Enerjisi tavan yapiyor bir anda :) Yarin iki tane yerim dedi yatti. Bakalim. Ben karismiyorum. Karismiyorum derken tabi ki fazlasinin zarar oldugunu ben anlattim. Tabi gece yatmadan yiyemezsin de ben dedim. Olay cikarinca da ben ikna ettim. Ama yarin 2 tane yemek isterse yer, istemezse yemez. O kisma karismiyorum :)

Denize bir de bayram hediyesi verdik. Aman ne sevindi. Sticker kitabi hediyesi. Butun gun elinden dusmedi :)

Bu hafta benim islerim cok yogundu. 11-16 arasinda toplantidaydim iki gundur. O yuzden ucumuz icinde yorucu oldu bu hafta. Umarim onumuzdeki hafta biraz daha durum normallesir. 

Bizde 44. gun boyle gecti. deniz bahcede oynadi. Anneannesiyle whatsapptan oynadi. Bizimle oynadi. Yemeklerini yedi, cizgi filmlerini izledi. Aksam 8de hevesle NHSi alkisladi.

Ve bir gun daha bitti.

20 Nisan 2020 Pazartesi

Karantina bilmiyorum kacinci gun...


Evden calismaya 11 Martta baslamistim. Bu carsamba tam 6 hafta olacak. Arada ailece yasadigimiz uzuntuyu bir kenara birakacagim bu yazida, Bu birazcik oyle bir yazi olsun. 

Bu 6 haftada kendimi bir roler coasterda gibi hissettim genelde. Hic bir sey yapmiyoruz ama hayatimizda cok buyuk bir aksiyon var. Bak yine konu ayni yere geliyor. Sanirim benim dayimin kaybina deginmeden yazi yazmam baya zor bu ara. Durun yine de deneyecegim.

Ben genel olarak bu 6 haftada sikilmadim sanirim. Kendimi eve sigamiyor, sikintidan bunaliyor falan hisstmiyorum. Biz cok gezen bir cifttik biliyorsunuz Deniznden sonra da buna olabildigince devam ettik. Ama kucuk cocugu olan ve bir yandan tam zamanli calisan pek cok insan gibi haftasonlari evimizde de cok zaman gecirdik. Bunu da seviyoruz. SImdi o yizden evde olmak bana dayanilmaz gelmiyor. 

Ha kolay mi? Degil. Soyle bir kafeye gitmeyi cok ozluyorum. Bir kahve icmeyi, o sirada kitabimi okumayi, dukkana giren cikan insanlari izleyip haklarinda kafamda gikayeler yazmayi ozluyorum. Denize parka goturmeyi ozluyorum. Onunla yaptigimiz anne kiz kacamaklarini, birlikte sokaklarda gezmeyi ozluyorum. Aile gittigimiz cumartesi yemeklerini, her hafta baska bir restoran denemeyi ozluyorum. Ama tabi en cok Izmir'i ailemi ozluyorum. Neyse buralara girmeyecektik...

Su yukarida saydiklarim icinde en cok sanirim Cumartesi aksamlari gittigimiz yemekleri ozluyorum. Biliyorsunuz 6 gun yemek yapiyorduk, bir gun mutfak kapaliydi. Aman ne iyi geliyormus o bir gun bize. 7 gun yemek yapiyoruz yahu. 7 gun! Bir de bunun oglen yemekleri va. Malum bizim evin mutfagi sadece kahvalti ve aksam yemegi icin acikti daha once. Hakikaten yemek dusunmekten kafamin yandigi bir noktaya gelmek uzereyim. Neyse cok sikayetim yok, idare ediyoruz. 

Haftada bir gun yaptigimiz pizza, pide aksami disinda (ve evet tahmin edeceginiz uzere Cumartesi o aksam!) kendimizi henuz hamur isine vermemistik. Bu haftasonu Deniz pasta istedi yaptik, pizza hamuru cok olmus onu da pogacaya cevirdik derken yoldan biraz saptik. Ama o kadar da olsun! Inallah bu donulmez bir yolun baslangici olmasin. 

Gecen hafta benim islerim cok durgundu. Biraz da mudurlerim bana yasadiklarimdan dolayi alan acmaya calisiyor farkindayim. iyi de geldi acikcasi. Ama insan gunduz is yogunlugu da olmayinca iyice yeege veriyor kendini. Ben yavas yavas islere donsem iyi olacak.

Deniz arada arkadaslarimi zoledim diyor ama genel olarak halinden memnun. Aramizdaki en mutlu insan o. Cok sukur ki o. O mutlu olunca evin havasi da degisiyor. Deniz guluyor, ev senleniyor. Insan icinde ne yasarsa yasasin cocuk huznu dagitiyor. Deniz bize her zaman oldugu gibi cok iyi geliyor.

Netflix aldik sonunda. Ozanla bir iki diziye basladik. Ama pek de izleyemiyoruz. Ben cok erken uyuyorum bu ara. Genelde 9-1- arasinda gunu kapatmis oluyorum. Hatta gectigimiz 2 hafta 8:30da denizle beraber uyudugumda  cok oldu. Olsun. Vucudum ne isterse onu yapiyorum ben bu ara. Bu da evde kalmanin avantajlarindan. Yol yorgunlugu olmuyor ama aksam yemek yapma zorunlulugu da olmayinca, insan isteyince uyuyor. 

Zaten kabul edelim evde olmanin avantaji da cok. Benim icin yolda gecmeyen 2 saat baya buyuk bir avantaj mesela. Ama biz yol gideolim de su bitsin. Insanlar artik hastalanmasin. Biz yol gideoim de su virus bir gitsin.

E artik gitsin...


7 Nisan 2020 Salı

Dayim...

Dayimi kaybettik.
Dayim artik yok.
Dayim, bir tanecik dayim gitti,...

Nasil yazarsam yazayim gercek gelmiyor. Dayimin artik bizimle olmayacagina aklim ermiyor. Kalbim kabul etmiyor. Icim yaniyor.

Bana dayim neredeyse hic Gulcin demedi biliyor musunuz. Agzindan ismimi duydugum sayilidir. hep kizim. Hep kizim dedi dayim bana. Ben onun da kiziydim. Oyle severdi beni. Oyle serverdi abimi.

Gecen yaz bir sabah dayimin yanina ugramistim da uzun uzun sohbet etmistik. Yanindan ayrilirken soyle dusunmus hatta insatagrama da yazmistim. bazi insanlar nasil hafifcecik, nasil bir yerde sizden hizbir sey beklemeden sizi sadece seviyorlar. Benim dayim oyle hafifcecik severdi insani. Hic gonlune yuk olmadan. Bak ama ben de seni seviyorum, sen de benim iicin sunu sunu yapacaksin diye hissettirmeden. Hafifcecik ama kocaman severdi insani. Bir sarilirdi bana sanirsiniz butun dunya ikimizin kucagina sigardi.

Kucuktum, kucucuktm dayim beni ve abimi alir fuara gotururdu. Genc adamsin, kendin gez dolan. Yok. O bizi goturrudu. Oyuncaklara bindiririrdi, pamuk seker alirdi. Balon alirdi.

Sonra Denize aldi o balnlardan. Ben dayimin hadta oldugunu ama yanina gidemeyecegimi anladigimda hep o hayale tutundum. Biz yine Denizle Izmire gidecektik ve dayim yine Denize balon alacakti. Denizin ilk balonunu dayim almisti, elbet yine kizima balon alacakti...

Hayatimin her zorlugunda dayim oradaydi. Ihtiyacim olan her zaman arayabilecegim insandi. Beni lise mezuniyetime goturen. universite sinavlarina rahat gideyim diye sabahin korunde arabayla kapida bekleyen, her Izmire gittigimde biz buradayiz kizim aklin buralarda kalmasin diyen dayim... Dayi sen nasil artik orada olmazsin...

Eski otograflarimiza bakiyorum. Yeni fotograflarimiza da bakiyorum. Dayim hep ayni sanki, yaslanmiyor. Daha dogrusu yaslansa da eskimiyor. Dayim hep ayni, saglam, dayim gibi kaliyor fotograflarda. Simdi de anilarimda oyle kalacak, Benim canim dayim, benim bir tanecik dayim, benim insani sevgisiyle mutlu eden dayim benim anilarimda hep ayni kalacak...

Pazar gunu konustuk dayimla. Deniz ona babamla pizza yapacagiz diye anlatti. Sonra oyun hamuruyla oynuyoruz, dondurma yapiyoruz dedi. Sen neyli istersin diye sordu, Kakaolu dedi dayim. Deniz hemen ona kakaolu dondurmalar yapmaya basladi. Sonra resimlerini cekip yolladik dayima... Ben o gun telefonda Dayi bugun sesin daha iyi geliyor dedim. Iyiyim ben kizim dedi. Zaten ben hayatim boyunca dayimin bir seyden sikayet ettigini duymadim ki. Hic duymadim. O iyiyim derdi. Iyi olucaz ya derdi. Iyilik sacardi benim dayim. Ozunde, kalbinde cok ama cok iyi bir insandi. 

Kimseye zarari dokunmamis, kimseye kotuluk etmemis, kimsenin kotulugunu dahi dusunmemis bir insan. O yuzden bu yasadiklari bana cok agir geliyor. Daha iyisini, daha guzelini haketti benim dayim. Bizim etrafinda olmamizi haketti mesela. Orada hastane odasinda yalniz olmamayi haketti meslea. Ama... ama olmadi.

Annemle konusurken annem dedi ki, yengen gordun mu bak abla, bizden sakindi kendini, hastaligini sakladi bizden oralarda demis. SImdi bakinca oyle hakli ki yengem. dayim beliki de hasta oldugu zamanlar kalmasin aklimizda istedi. Dayim belki de boylesini istedi diye avutmaya calisiyorum kendimi. 

Bir de aci cekmedigine seviniyorum. Cok agirdi kanseri dayiimin. 4. evre akciger kanseri beynine de yayilmisti. Ama dayimi bizden kanser degil korona aldi. Dahasi dayimla birlikte olma sansimizi da elimizden aldigi icin benim bu koronaya olan kinim nefretim sonsuz artik... Ama hep annemi hep yengemi dinliyorum. Cekmedi Gulcin diyorlar. Bak hic agrisi, sizisi olmadi dayinin. Haklilar biliyorum ama kalbim yaniyor engel olamiyorum.

Dayima yolladigim son mesajlar gorundu ile isaretlenmis. dayimla yaptigim son konusma aklimda... Ama en cok dayimla son sarilmamiz aklimda. Balcovada, kirtasiyedeyiz. Bir yaz gunu. Dayi kiz oturup sihbet etmisiz. Ben hadi ben kalkaim artik dayicim diyorum. Tamam kizim diyor dayim. zaten hic daha da bizimle kal demez, o bencil zevmeyi bilmez. Sonra sariliyor bana. Ben de ona sariliyorum. Denize bir suru hediye veriyor kirtasiyeden. Kapidan donup bir daha sariliyorum dayima. Size bir sey diyeyim mi, o sarilmanin dayima son sarilisim olacagini bilsem de ancak o kadar siki sarilirim. Cunku ben dayima hep siki sarilirim. Cikiyorum kapidan... Son sarilmamiz bu...

Sonra dayima mesaj attim o aksam. Dayi bana cok iy geldi seni gormek iyi ki varsin diye. Sen iyi ki varsin kizim yazdi bana. O mesaji sonsuza kadar saklayacagim.

Iyi ki vardin sen dayim. Bensenin iyi ki yegenin iyi ki kizin oldum. Sen iyi ki benim hayatimin, cocuklugumun en guzel parcalarindan biri oldun. Dayicim bir tanem. Gittigin yerde huzurla uyu. Isiklar icinde uyu.

Denize verdigin son resim defteri vardi ya. Simdi o deftere resim yapacagiz Denizle. Senin icin bir resim.
Biz o resimle veda edecegiz sana dayim.
Yaninda olamadigim icin beni affet.
Ben yaninda olamadim ama sen benim hep kalbimdasin canim dayim....

Kizin.


Bunlar da ilginizi cekebilir

Related Posts with Thumbnails