28 Ocak 2019 Pazartesi

Kilo durumlari

Hamile oldugumu ogrendikten sonra bazi konularda kendimi cok sansli hissetmistim. 

Bunlardan biri etrafimda bu sureci makul mantikli yasamis, telaslanmis, kaygilanmis, sevinmis, uzulmus yani akis neyi gerektirirse ona kendini birakmis insanlar olmasiydi. Arkadaslarim. Aklima takilan ne varsa onlara istedigim zaman sorabildim, deneyimlerinden faydalandim. 

Bir digeri de vakti zamaninda anne bloglarini okumaya baslamis olmamdi. Bu sayede zaten kafama uygun olan, benimle benzer dusundugunu bildigim anneleri taniyordum. Populerlige siginip hayatinda bir, sadece bir kez, hamile olmus olmasina ragmen "hamileligin kitabini yazdim sekerim, dur ben sana kendi engin bilgilerimi sunayim da faydalan" tavrindaki bloggerlardan uzak kalabildim

Hamileligimin her haftasinda, karsilastigim her normalin disindaki durumda bu iki seye sukrettim. Yoksa hafazan allah o hamile kafasiyla kendimi internetteki sacma sapan yazilarin zorbaliginda bunaltabilirdim belki de. Hamile kafasi bu cunku, insana ne yaptiracagi belli olmuyor. Insan gercekten hamileyken pek cok konuda hassaslasiyor ve detaylari ogrenmek istiyor. Mesela kilo alimi, en cok hassaslasilan konulardan biri.

Ve o hamileligin kitabini yazanlar en cok kilo alimini biliyorlar. Bu konuda ciddi bir uzman gorusleri var kendilerinin. Bilmem kacinci haftada su kadar kilo aldiysan guzel, yok degilse yandin! Mumkunse at kendini bir yerden asagiya. Sanirsiniz dunyadaki butun kadinlar ayni kiloda, ayni metabolizma ozellikleri ile hamile kalmis da ayni kiloyu alacaklar. Yahu  oyle bir sey olsa butun dunya ayni kiyafet bedeninde olmaz miydi? Farkliyiz iste. Nokta. Farkli kilolara alacagiz. Unlem.

Bu kilo meselesini hic aklina takmayan hamile tanimadim ben daha. Insan aklina takiyor. Ben de taktim. 

Daha hamileligimin ilk haftalariydi, yeni ogrenmistik bebegimiz olacagini ve ben ise giderken kiyafet seciminde zorlanmaya baslamistim. Bir sabah dolabima bir baktim butun etekler kalem, butun pantalonlar fuze! Vay arkadas 167cm boyumla kendimi baya Cagla Sikel falan saniyormusum. Daha disaridan baksaniz kilo almis gibi durmuyordum ama dolabimdakilerin yarisina sigamiyordum. Pantalonlarin, eteklerin belini mumkun degil kapatamiyordum. Iste ilk o gun eyvah yandik dedim!

Sonradan anladim ki bu hamilelikte olay sadece kilo almak degil. Bildiginiz vucut bebege yer acmak icin genisliyor. Benim de vucudumdaki ilk degisimler boyle genislemeler seklinde oldu. Belim kalinlasti. Kalcalarim acildi. Oyle boyle derken ortada gobekten eser yokken bizim dolaptakiler yalan oldu. Zaten bence bu vucut degisimi konusunda en sinir bozucu donem ilk trimester. Ortada gobek yok ama vucuta da eskiden eser yok :)

Neyse ki bir suru bol elbiselerim vardi benim. Kisi iste o bol elbiselerle gecirdim zira pantalon ve eteklerimle yollarimizin kesismesi mumkun degildi. Olsundu, elbette benim de karnim cikacakti, elbette ben de hamile gibi gorunecek ve gobegimden dolayi kiyafetlerime giremeyecetim. Olmadi. Hem de 20 hafta falan :)

Gerci o vakitler bana sorsaniz gobegim kocamandi ama tarafsiz gozle bakinca, biraz fazla yemis insandan ote degildim. Ote yandan 20. haftaya geldigimizde coktan 8 kilo falan almistim. E gobek yok nereye gidiyordu bu kilolar? Ben size soyleyeyim. Kalcalara gidiyordu mesela, bacaklara gidiyordu. Ne de olsa o kalcalar bacaklar bir anda buyuyen vucudu tasiyacakti. Memelere gidiyordu mesela. Ne de olsa 20li haftalardan itibaren vucudum sut hazirlamaya baslayacakti. Kitaplara gore vucudumda 1 litre kadar fazla kan vardi e nereden baksan bir kismi o :) Oraya buraya gidiyordu da bir gobege gitmiyordu onu biliyorum :)

Hic unutmam seker yuklemesi testine gittigimiz gundu. Yani 3. trimestera yeni merhaba diyecektik. Ve o gun tartildigimda 11 kilo almistim bile.  Ikinci kez o gun eyvah dedim. Cunku asil kiloyu ucuncu trimesterda alacaktim. Ama iste o sacma sapan internet bilgileriyle kusatmadigimdan etrafimi paniklemedim.

Birinci kaynagima arkadaslarima sordum. Yok be iyisin dediler. Urunikom bana kendi hamileligindeki kilo alim egrisini yolladi, bak ayni gidiyoruz yemeni eksiltme dedi. Oh tamam dedim. Yeliz mesela benimle ayni tipte bir insan oldugundan, Yeliz'in hamilelik gunlugunu okudum daha da rahatladim. Kuzenim sagolsun beni rahatlatti. derken ben guzel guzel yememe devam ettim ki hamilelikte baya iyi beslenmistim. En son dogumdan iki hata once tartilmistim ve 61 kiloydum. Son iki hafta kac kilo daha ladim bilmiyorum ama sonucta 53 kilo basladigim hamileligimi 18-20 kilo arasinda bir arti ile kapattim.

Deniz, 2720 gram dogdu. Yani o 18-20 kilonun baya az bir kismi Deniz'e gitmisti :) Ama Deniz dogdugunda aklimda olan son sey gercekten kilolardi. Hamile kiyafetlerim, esofmanlarim da zaten benimlelerdi. Birlikteligimize bir sure daha devam ettim. Zaten sagolsun vucudum bana iyi davrandi. Deniz 40 gunlukken gobegim baya gitmisti. Bunda hergun yaptigim 2-3 saatlik yuruyuslerin etkisi olabilir. Olmayabilir de. Benim vucudum bana iyi davrandi diyorum sadece. Yanaklarim ve gidim hala dolgundu ama hayati boyunca yanaklari olmamis bir insan olarak ben o halimi pek sevmistim. Hala da fotograflara bakinca severim o halimi. Hani o yeni anne saskinligi, uykusuzluktan sismis gozler ve pofuduk yanaklar vardir ya. Bildiniz siz :) 

Deniz'i sadece emzirdigim icin, diyet yapmadim. Bu arada emziriken takip edilebilecek gayet saglikli yeme duzenlemeleri de var. Ama biz Denize yalniz baktigimizdan boyle bir seye enerjim de yoktu. Elimden geldigince saglikli beslenmeye calistim. Dedigim gibi her gun mutlaka yurudum. Spor yapacak vaktim yoktu ama Denizi arabasina atip sokaklari arsinladim. Ki bence o bebek arabalarini sokaklarda itmek de ciddi bir spor. Hele bebeginiz bir anda uyanirsa, arabada durmazsa, onu kucaginiza alip, tek elle araba itmenin ciddi bir agirlik calismasina esit olmasi lazim bence! Sagolsun Deniz bizim hemen hemen her gunumuz boyleydi! Acikcasi sansliydim da vucudum cabuk toparladi. Bir sure sonra eski kiyafetlerimi giyebilir oldum. Deniz 1 yasina yaklasirken sanirim eski kiloma donmustum. 

Ve ise basladiktan sonra o sevdigim azcik tombul yanaklarimi kaybettim. Cunku onlar aslinda kilo degil de huzurdu sanirim. Malum is basladi stres basladi. O sirada Deniz cok hastalandi. geceleri neredeyse hic uyumaz oldu. Yeni duzen kurmak bizi zorladi derken benim surat kuculdukce kuculdu. Demistim ya zaten kucuk suratli bir insanimdir ben. Ne yapalim dedik yolumuza devam ettik. Hayatta kalma mucadelesindeydik zaten kilo falan umurumda degildi. Ama o donemlerde bir gun yine Yelizle konusuyorduk. Bana dedi ki Gulcin, asil emzirmeyi birakinca kilo aliyor insan. Malum vucut o enerjiyi artik tuketmiyor ama ote yandan bir yeme aliskanligi olusmus oluyorVe tabi yine Yeliz hakliydi...

Biliyorsunuz neredeyse 2 ay oldu Deniz emmeyi birakali. Ve bu sabah ben bir kot pantalonuma girerken zorlandigimi hissettim. Yillardir giyerim ben bu pantalonu -cimri degilim de cok seviyorum kendisini!- hic belinin boyle siktigini hatirlamam. Aha dedim Yelizin dedikleri cikiyor.

3 yildir icmedigim sarap arada bana eslik edince, gece gece canim cekirdek isteyince, arada gec saatte biraz daha yemek yiyince ve vucudum o ekstra enerjileri artik sute cevirmeyince demek ki pantalonlar daraliyor!

Bu yaziyi iste o yuzden yaziyorum sevgili blogsever arkadasim. Hayatinda bir, sadece bir kez hamilelik yasamis, dogurmus, bebegini iki yasina getirmis, emzirmeyi birakmis ve kilolarla kasrialsmaya baslamis bir insan olarak engin bilgilerimi nasil paylasmayayim? Olmaz, yakisik almaz :) Durun hatta ozetleyeyim bile :)

Sevgili blogsever arkadasim,

* Hamileysen herkesten farkli kilo alacaksin. "x hafta +y" kilo paylasimlarina bakma! Az kilo alirsan bebegin beslenmiyordur diyecekler. Cok kilo alirsan dogumun zor olur diyecekler. Takma. Duzgun beslen, yusuyusunu yap. Hamileliginin keyfini cikar!

* Dogumdan sonra belki cabuk kilo vereceksin, belki yavas. Vucudun herkesten farkli davranabilir. Ben 40 gunlukken karnim gitmisti diyene de (bakiniz bu yazida Gulcin), 2 yil oldu yapisti ustume bu kilolar diyene de takilma. Saglikli beslen, bebegini emziriyorsan emzir. Her firsatta at cocugu arabaya yuruyuse cik. Her firsatta ama. Bu sadece kilo icin degil akil sagligin icinde cok iyi inan bana. Bebeginin keyfini cikar!

* Calisacaksan, calismaya baslayinca beslenmene daha da dikkat et. Bak ben etmedim yanaklar coktu! Insani en cok sayiflatan -ki burada zayiflama kotu bir sey- eriten diyelim, uykuszuluk ve stres. Gucten dusresen de bakacak bir bebegin var unutma. Ye, duzgun ye, cok duzgun ye bu donemde. Aman diyeyim! Yemenin keyfini cikar!

* Ve sevgili blogsever arkadasim, kiloyu dert edeceksen emzirmeyi birakmayi bekle! Yedigine ictigine dikkat edeceksen emzirmeyi birakinca asil dikkat et. Zira emzirme kesinlince hakikaten kilolar hizla gelmeye basliyor. En azindan bizim cephede gidisat o yonde. (asil simdi eyvah!) En iyisi bu donemde bogazini tutmaya basla!

* Blogsever arkadasim sana soyluyorum, Gulcin sen dinle! Ama iyi dinle. O artik hakikaten gobek olacak bebek degil unutma!

Ben bir seyleri buraya yazinca, daha cabuk kabulleniyorum. Iste yazdim ve 3 yillik zevki sefanin sonuna geldigimi de su an itibari ile kabul ediyorum. Bu aksam son bir cekirdek citleyeyim, bogazimi tutmaya baslayacagim.
Soz!
Soz ama. 





14 Ocak 2019 Pazartesi

Evimiz senleniyor

Biz Hollandada yasarken cok misafirimiz olurdu. Hatta bir aa o kadar cok misafirimiz oluyordu ki Ozanla takvim yapmistik. Su zaman doluyuz, bu zaman musaitiz diye :) O zamanlar tabi euro 2,2. Vize, pasaport paralari boyle degil. Ah ah guzel zamanlar. Bir yandan Hollanda schengen ulkesi oldugundan is icin baska ulkeye gitmis arkadaslarimiz falan da vizeler yanmadan bir de bize geliyordu. Hollandali arkadaslarim oyle saskindi ki bize gelen misafir sayisindan oturu, Gulcinler galiba beyaz insan ticareti yapiyor diye dalga geciyorlardi :)

Sadace Turkiyeden galen arkadaslarimiz degil, baska misafirlerimiz de cok olurdu. Yemege gelenler, film izlemeye gelenler. Ozan da, ben de misafiri cok seviyoruz. O yuzden habire eve misafir davet ederdik zaten. O bizim Hollandadaki evimizden kimler geldi kimler gecti :) 

Hatta bir aksam ben isten eve geldim. O aksam yemege ve kalmaya bizim evde 3 misafir var. Ama ben ucunu de tanmiyorum. Ozan sadece bir tanesini taniyor. Diger ikisi onun arkadaslari. Gerci o aksam cok da iyi bir ornek degildi :)

Sonra Ingiltereye geldik. Buranin sartlari cok baska. Benim ise gidip gelmek icin yolda gecirdigim zaman artti. Sehrin yoruculugu ustumuze geldi. BIraz da once kendimiz Londra ve Ingiltereyi gezmek istedik, bos zamanlarimizi onun icin kullandik derken evimizde agirladigimiz misafirler azaldi. Bunda Ingilterenin baska bir vizede olmasinin ve poundun alip absini gitmesinin de etkisi buyuk tabi.

Ama bana sorarsaniz en buyuk etken yeniden buyuk sehirde yasamaya baslamamizdi. Hollanda insani yormuyordu. Ise gidip gelmek, yollarda yurumek daha kolaydi. Londra bizi biraz yordu ve haftasonlari dinlenmek ister olduk. Ve tabi yine buyuk sehirde yasayinda en kisa mesafe 1 saatten basladigindan oyle bir aksam yemegi icin gelmeye insanlar da useniyordu. Iste buyuk sehir etkisi.

Sonra Deiz dogdu. Zaten bizim hayatimiz iyice yogunlasti. Ha tabi evimizde misafir agiraldik yine bu aralarda ama Hollanda zamani ile kiyaslanamazdi. 

Bu sene tatilde iyi dinlendim ya, Ozana dedim ki ben misafir davet etmeye basliyorum. O da edelim Gulcin dedi. Ve 3 haftadir ust uste evimizde misafirlerimiz var. Bir sure daha da boyle devam edecek. Nasil iyi geldi bize, nasil guzel oldu anlatamam.

Oyle uzun uzadiya yemekler hazirlayamiyorum ama bir kek, bir borek. Biraz meze derken olup gidiyor. Ve evimizin havasi degisiyor. Sanki daha ev oldu su son 2-3 haftada evimiz. NAsil ozlemisim misafir agirlamayi anlatamam.

Anneannem hep "Allah kimsenin kapisini kapatmasin kizim" derdi. Oyle dogru ki. Misafir agirlamaya baylirdi. Annem de oyledir. Ben de her gecen yil onlaridaha iyi anlaiyorum.

Isler yogunlasinca belki yine yapamam ama olsun, yogunlasana kadar elimizden geldigince evimizde misfair olsun :)

BU arada Deniz bizi bu konuda da sasirryi. IKi yasin ortasinda her sey benim! diye dolasirken, eve gelen cocuklarla sorun yasar mi demistik. Velakin kendisi gidip cikariyor oyuncaklari. Buyiklere dahil olmaya calisiyor, kucuklerle oyun kuruyor. Bence  o da sevdi bu hali.

Gecen yil bu zamanlar habire hastalik, uyku, dis vs ugrasiyorduk. Simdi boyle. Cocuklar buyuyor, hakikaten hayat kolaylasiyor. Ve her gun daha guzel oluyor.

Bu aralar bizim ev boyle neseli iste. Hep boyle kalsin dilerim :)

8 Ocak 2019 Salı

Deniz 28 aylik olurken

Tatil, tatil sonrsa ara gecis donemi bitti Ve ben gunler sonra bugun ofise geldim. Ofis insaniyim biliyorsunuz, hic yadirgamadim. Toplantilara basladim. 

Guzel dinlendik. Cok iyi geldi bu tatil. 

Cogunlukla evimizdeydik. Ozel cok bir sey yapmadik. Sakince gunleri yasadik. Cok Denizle oynadik. cok dizi izledik, cok yemek yaptik ve cok yedik! O sonuncusunu cok yapmasak iyiydi!

Deniz de bu tatili sevdi bence. Anne babayla oynadi, dolandi. Krese gec gitti, erken cikti. Hic gitmeyebilrdi de ama kendisi gitmek istedi. Bizimle zaman da sanirim bir yere kadar.

Bu aralar bizimle zaman gecirme sekli cok degisti. Bildiginiz oyun kuruyor, bizi dahil ediyor. Sohbetlere dahil oluyor. Eskiden de hayatimizin en buyuk parcasiydi elbette. Ama su anda kendisi hayatimiza bile isteye dahil oluyor. Buna bayiliyorum. Gercekten bayiliyorum.

Mesela biz arkadaslarimizla sohbet ediyoruz. O da bir yerinden sohbete katiliyor. Guzel katiliyor ama. Soyle bir sey oldu mesela. Arkadaslarimizla bulustuk, Amerika'da bir dogal parka gitmislerdi. Onu anlatiyorlar. Geziyi anlattilar, o dogal parki anlattilar ayi gorduklerini soylediler. Deniz bunlain hepsini dinledi. Sonra, ben de muzede ayi gormustum dedi. O ayilari anlatmaya basladi. Bu sohbeti anlayip, kendince dahil olma halleri icimi eritiyor.

Duygularini cok guzel ifade etmeye basladi. Deniz dogdugundan beri her seyi anlatiyorum ona. Deniz ben mutlu oldum cunku su oldu diyorum. Bugun biraz uzgunum kizim cunku su oldu. deniz sonra oynayalim mi anne yorgun cunku sunu yapti gibi. SImdi aynisini Deniz bize yapiyor. 

Ben simdi biraz kizdim cunku... Ben yukari gidip yalniz durucam cunku... Ben biraz huysuzum. Ben cok huysuzum. 

Ve en sevdigimi gecen gun soyledi.  Birlikte fotograflara bakiyorduk. Bir fotografa geri donememi istedi. O fotografta Deniz kucagimda ve elleriyle yuzumu tutmus, egilmis bana bakiyor. Dedi ki...

Annesi, Deniz annesine bakiyor. Cunku annesini cok seviyor. 

Bu duygularini ifade edisleri benim kalbimi aliyor, onun ellerine veriyor ve kalbim orada eriyor. 

Bu aralar rutinlerimizden biri Deniz eve gelince kreste yaptiklarini anlatmasi. Ben ise basaldigimdan beri her aksam Denize ofiste ne yaptigimi anlatiyorum. Toplantiya girdim, arkadaslarimla konustum, yazilar yazdim, seni cok ozledim, gozlerimi kapattim seni dusundum gibi. Simdi Deniz de okulda yaptiklarini bana anlatmaya basladi.

Sianla oyun oynadim. Dany yaramazlik yapti. yapma Dany dedim. Claudia (ogretmeni) tirnaklarina oje surmus senin gibi. Kirmizi. 

Bazen sorular soruyorum. Yemek yedin mi diyorum? Ne yemek vardi? 
Yedim. sandvic vardi yedim. Corba sicakti. Claudia bana onluk bagaldi...

Uyudun mu? 
Uyudum

Ne kadar uyudun?
Uc uyudum. 1-2-3 5 uyandim.

E her zaman anlattiklarinin mantikli olmasi ya da birebir yasanmis olmasi tabi mumkun olmuyor :)

Artik gercekten arkadaslari var. Sectigi arkadaslari. Sian, Aby, Emilia, Zoi, Dany. Christmas icin Denizin arkadaslarina kucuk hediyeler almak istedim. Kres mudurune sordum adlari nedir arkadaslarinin kart yazmak istiyorum diye. Gulcin Denizin cetesi sunlar demis bana :) Oyle gulduk ki buna. Bu minnaklar kendi aralarinda oynuyorlarmis. Baska bebekleri cok takmiyorlarmis. Hepsi bebek odasindan da arkadaslari. Buyurken arkadasliklarinin da buyudugunu gormek sahane.

Ben de bu sne, Denizin arkadaslariyla biraz daha yakinlasmasi icin firsatlar yaratmaya karar verdim. Evet 5 gun onlarla. Acikcasi o yuzden haftasonlarini sadece bizimle gecirsin istiyordum. Ama bu haftasonu Danny ve annesi bize geldi 1-2 saatligine. Aman ne kadar mutlu oldu gormeliydiniz. O kadar sevindi ki yerinde duramadi. Sonra anne Sian da bize katilsin mi? diye sordu. Ben de iki hafta sonrasi icin onlari davet ettim.

Evet bizimle yalniz vakit gecirmesini cok cok cok onemsiyorum ama zaten cocuklu bulusmalar 1-2 saat oluyor. O yuzden bundan sonra Denizin arkadaslariyla bulusmasi icin biraz gayret edecegim. Nihayetinde cocuklara bir kurabiye bize bir kek, bir de cay. Tamam. yaparim canim :)

Babasiyla arasindaki bag gun be gun derinlesiyor. Bir a-baba demesi var ki anlatamam. En favori kudurma arkadasi babasi. Deniz su aralar butun dunyanin onun oldugunu dusunuyor. Okuduguma gore yasin etkisiymis. Bence bizim durumumuzda biraz da kresin etkisi. Mine, that is my diye diye dolasiyor ortalarda. Ingilizce soyledigi icin kresin de etkisi oldugunu dusunuyorum. Ama ote yandan hakikaten 2 yasinda aidiyet duygulari cok gelisirmis. lanlarini iyice belirlemek isterlermis. O yuzden bu sey sey benim donemi yaygiinmis.

Bu mine, that is my... hali Ozanla aralarinda bir  oyu oldu. O oyle dediginde Ozan da mine, taht is my demeye basliyor. BAya bildiginiz tartisiyorla. Ben bunun dogru oldugundan emin degildim. Cocuk stres oluyor gibi geliyordu. Ama meger sipa bunu iyice oyun yapmis. Gecen gun Ozana, babasi hadi huysuz ol mine de dedi :) Sonra oynadilar guldu guldu. Bir gun Ozan yoktu. Biz denizle evdeydik. Hadi sne de baba gibi huysuz olsana diyor bana. E oldum ne yapayim. Performansimi cok begenemdi ama guldu :)

Beraber zipliyorlar, kosuyorlar. Ve en fenasi koltuk tepesine zipliyorlar. Deniz temkinli bir cocuk. Bana benziyor. Hicbir seye oyle direk atlamaz. Bir bakar baskasi ne yapiyor, basina ne geliyor. Ayni ben. Bu anne baba icin cok guzel bir sey, inkar etmiyorum. Ama bir seyden eminim, Denizin benim gibi olmasini istemiyorum. ben fiziksel aktivitelerde hep geride durudum, hep. Bisiklete binemedim, paten kayamadim. yau onlari gecin kosmayi 18 yasimdan sonra ogrendim. Ve bunun eksikligini gercekten hayatimda yasiyorum. Is aktivitesi oluyor mesela atlamali ziplamali ben kenara cekiliyorum. Tamam temkinli olsun ama Deniz benim gibi olmasin istiyorum. O yuzden boyle hoplamalar ziplamal hosuma gidiyor. Ama abartmasinlar tabi :)

Bu ara favori oyunu su. Koltugun kenarina geliyor ve oradan kucagimiza artliyor. Bildiginiz birakiyor kendini. Benim yurek selanik! neyse ki anne baba olmadan yapilmaz diye kendi kendine konusuyor. Iste bunlar hep babanin ogrettigi kudurmalar :)

Deniz 28 aylik olmaya adim adim yaklasirken (bu Cuma 28 aylik olacak), bizde durumlar boyle. heralde deniz icin en belirgin gelisim alani konusmasi. Krestekilere gore 3-4 yas cocuklari kadar konusuyor. Ben ingilizcesini cok duymuyorum ama evet turkce baya konusuyor. Ben de 2 yasindayken baya konusuyormusum sanirim bu tarafi bana cekti :)

Sarkilari bastan sona soyleyebiliyor. Bayiliyor sarki soylemeye. Kreste de kendi kendine baya sarki soyluyormus. Ingilizce de turkce de sozleri baya soyluyor. Ama tabi arada yaziyor da. Iste ben o yazmalara bayiliyorum ya :)

Yanlis soyledigi cok az kelime var. Onlari da biz konusurken duyup hizla duzeltiyor. ben yanlis soyleyince Denizi duzeltmiyorum. Cunku yanlis soyledikleri cok hosuma gidiyor 1. Zaten kendisinin bizden duyup duzelttigini farkettim 2. Bir de benim duzeltmeme gerek yok diye dusunuyorum.

Kendi kendine kitap okumaya basaldi. Ezberledigi kitaplari ayni bizim tonlamalarimizla kendisine okuyor. O anlara bayiliyorum :)

Hala kitaplar en cok vakit gecirdigi sey. Sonra eglenceli boyalalalamalar var. O son ardan onceki la defalarca soyleiyor evet :) Beraber boya yapiyoruz ve bunu cok seviyor. Ama sanirim ben fazla kaptiriyorum kendimi. Cok severim de boya yapayim, cop adam cizemem ama ver renkli kalemler orayi burayi boyayayim. Hah iste ama sanirim ben cok kaptiriyorum kendimi gecen gun annesi boyama bitti. tamam mi. Hadi birak. Sonra yine boyarsin dedi :)

Oyle anlarda konusmasi cok cok cok hosuma gittigi icin guluyorum . Ama buna sinirlenmeye basladi. Ciddi bir sey anlatirlirken bizim evde gulemiyoruz artik soyleyeyim.

Bu ara cok yazamiyorum ya yazinca da boyle kantarin topuzu kaciyor iste. Kusura bakmayin.

Sozun ozu Deniz buyuyor ve ben o buyurken onunla gecirdigimiz gunlere bayiliyorum.
Cuma belki yazarim belki yaamam ben bu yaziyi Deniz 28 aylik ayzisi olarak buraya birakivereyim.
Canim kizim benim :)

7 Ocak 2019 Pazartesi

Dun Deniz dustu

Dun Deniz dustu.

Ogle uykusuna bir turlu yatiramadik. Babasiyla bizim yatakta oynuyorlardi. Ben de asagida oturuyordum. Yukaridan sarki soyleme sesleri gulme sesleri geliyordu. 

Sonra bir gumburtu duydum. O sesi baska nasil anlatabilirim bilmiyorum. Gum diye bir sey dustu. Denizin cigligini duydum. Ve yerimden firladim.

Cigliktan sonra aglama yok. Sesi cikmiyor ama bir sey oldu. 

Asagidan yukari ciktigim o belki de 30 saniye hayatimin en uzun anlariydi.

Odasina baktim yok. Aklimdan bin tane senaryo geciyor. Ustune bir sey devrildi heralde diyorum ama evde her sey duvarlara sabitlenmis durumda aslinda. Bunlar iste hep o 30 saniyenin icinde.

Bizim odaya gittim. Ozanin kucaginda. Agliyor ama sesi cikmiyor. Oyle icini cekerek agliyor ki sesi cikmiyor!

O dusme anlarinda anne babaya bir sey oluyor ya hani. Hani kanin cekilircesine bir sogukkanlilik geliyor ustune. Aslinda icinde firtinalar kopuyor ama disaridan sakin gorunuyorsun ya. Ozanin gozlerine baktim o icindeki firitinalari gordum. Benim icimde de delicesine kopan firtinalarin esi.

Denizi kucagima aldim. Sarildim. Annecim agla canin acidiysa dedim. Agzinda ufacik bir kan. Ama nereden geliyor. Dudagi mi patladi ne oldu.

Bir yandan denize sariliyorum bir yandan ne oldugunu anlamaya calisiyoruz. Korkunc birkac saniye.

Kucagima yatti. Kafasini severken sisligi farkettim. Kafasini carpmis!

Ozan cenesindeki kizarikligi gordu. Cenesini carpmis.

Bir yandan uyku saati ya gozleri kapaniyor. Ki zaten uyumadigi icin dustu. Ama yeni dusmus ustelik kafasini carpmis bebegimi uyutmak istemiyorum.

Konusuyorum cevap vermiyor. Deniz, benim saniye susmayan kizim cevap vermiyor. Renkleri soruyoruz yok. Hayvanlar diyoruz yok. Kafamdan binlerce litre kaynar su dokuldu sanki.

Sonra Deniz iyice sakinledi. Kafasindaki buzu ellemek istedi. Ve sorular somaya basladi. Bu soguk buz mu? Hayatimda duydugum en guzel soru!

Denizin konusmasinin ne buyuk hediye oldugunu dun aladim. Biraz sakinlesince neren aciyor dedigimizde sadece kafasi ve cenesini gosterdi. Bizim de gordugumuz yerler. Bir de sirtim biraz acidi dedi. Duserken carpmis.

Uyutmadik Denizi. Konustuk oynadik. Zaten 10 dakika sonra yeniden kosmaya baslamisti. Alisverise gittik beraber. markette kostu. Sonra babycino ictik, yan masadakilerle cilvelesti. Biz hep denizi izledik dun.

Aksam uyumadan yine her zamanki gibi gun icinde olanlari konusuyorduk. Deniz dustu dedi. Yataktan inmek istedi. BUf diye dustu. Baba ona oyle yapma demisti ama dinlemedi. Bebekler duserler arada Denizcim dedim. Ama bundan sonra babani dinle olur mu? Olur dedi. Uyucam ben artik dedi. Uyudu. Ben onu optum optum.

Deniz uyudu, biz Ozanla kaldik basbasa. Ozan oyle bir anda oldu ve oyle korktum ki Gulcin bir sey hissedemedim dustugunde dedi. Sanki icim dondu.

Oyle iyi anliyorum ki onu. Cunku benim de icim iyi oldugunu anladigimiz o ana kadar dondu. Hem de bir yandan deli gibi yanarken.

Anneannem derdi ki cocuklara melekler yetisemezmis. Oyle cabuk yasaniyor ki her sey gercekten. yetisilmiyor. Insan yuzbinlerce eli kolu olsun. o eller kollar hep onun etrafinda oldun istiyor ama o da olmuyor. 

Duse kalka buyuyecek biliyorum ama her dususu bambaska zor oluyor.

Evde hersey duvara sabitlenmis durumda. Ama belki de yatak kenarina bir sey almamiz lazim. Her dususu alinacak daha cok tedbir var hissi veriyor. Ote yandan olacaksa oluyor evet. ve olursa melekeler dahi yetisemiyor.

Ozanla aksam onu konustuk. Biz dustu diye boyle sarsilirken, ki sarsilmaliyiz elbette! ve daha cok tedbr almaliyiz! iki gun once bir adam cocugunu doverek oldurdu Turkiye'de. Doverek. O cocugu o kadar cok dovdu ki cocuk oldu. Bir insan bunu nasil yapar aklim almiyor. Bir insan bile isteye bir cocuga nasil zarar verebilir? Nasil o kucuck bedene vurabilir. Nasil o kadar gozu donebilir?

Aklim almiyor da daha cok yuregim almiyor. O kadar kucukler ki. O kadar incecik ki bedenleri. O kadar narin, kirilgan. Bir insan o minnacik seye nasil vurabilir. Oldurecek kadar nasil o ufacik seye ofke duyabilir.

Cocuklari koruyabilsek keske. keske. Keske.

Ama iste iki elimiz yetmiyor...

4 Ocak 2019 Cuma

Gece beslenmesini kes(e)meme

Bu uzun bir yazi serisi olacak. Cunku annelik seruvenimde en cok cuvalladigim seyi yazayim uyku!

Deniz dogdugundan beri emzirme konusunda hep onun isteklerini takip etmeye calistim. Dogru ya da yanlis ben boyle yaptim. Denizi hic saatli emzirmedim, istedigi zaman emdi. Hic su meme bu kadar bu meme bu kadar diye bakmadim, bir o meme bir bu meme dolandi durdu. Gece, gunduz, evde, yolda, restoranda kafede deniz ne zaman isterse ben denizi emzirdim. Muzede gezerken jucagimda bir yandan deniz emzirmisligim bile vardir hani :)

Belki gece beslenmesini ilk aylardan sonra kesmeliydim, belki 6 aydan sonra. Pek cok kaynak, pek cok doktor baska seyler soyluyor. Ama yapamadim. 

Bunda Deniz'in gece sadece 1 kere uyaniyor olmasinin etkisi buyuktu. Ilk 3 aylik dilim disinda Deniz zaten gece surekli uyanmiyordu. Kabaca soyleydi duzeni. Aksam 7:30-8:30 arasinda baya bir mucadeleden sonra uyuyordu. Uykuya dalmasi hep cok zor oldu Denizin. Ne yaparsak yapalim, neyi denersek deneyelim, en kucuk bebekliginden beri memede bile huzurla pat diye uyumadi Deniz. Ama bir kere uyudu mu da, huzurla uykusuna devam etti. O saatlerde uyuduktan sonra 11-12 arasinda uyanip emiyor ve yine hemen uykuya daliyordu. Sonra sabah 4-5 arasinda bir kez uyaniyor ve yine emip hemen uykuya geri donuyordu. 5:50 - 6:30 arasinda da (ama bakin 5:45 degil 50 :)) gun bizim icin basliyordu.Cok kisa araliklarla uyanmadigindan ve uyaninca da emip hemen uykuya geri dondugunden gece beslenmeleri bizi cok zorlamadi. Hastalik disinda bundan daha fazla uyandigi da olmadi. 

Aylar boyle gecti... Ta ki ben ise baslayaincaya kadar...
Ben ise basladim ve dunyamiz tersine dondu...


Ben ise baslamadan once, biz cesmedeyken Denizin uykulari artik baya duzenliydi. Kreste zorlanmasin diye memede uyumamayi da ogretmistik Deniz'e. Baya zor olsa da memesiz uykuya daliyordu. Ama dedim ya Deniz zaten memede uyusa da uykuya kolay gecen bir bebek hic olmadi. Ha memede uyumuyordu ama kucakta uyuyordu. Oyle yatagina yatirdim uyudu dedigim bir bebek de hic olmadi Deniz. Cok denedim. Ama aglatamadigimdan belki de basarili olamadim. BUrada ebeye sordugumda, bazi cocuklarin algisi cok acik olur, uyuyup etrafta olup biteni kacirmak istemez. Deniz biraz oyle demisti. Gercekten Deniz tam uyuyacakken silkinip uyanip etrafa bakar. Oyle kabul ettim. 

Sonucta Deniz krese basladiginda genelde kucakta bazen emzigiyle uyuyan bir bebekti. Sabah 10:30 ve ogleden sonra 14:30 da olmak uzere iki kere uyuyordu. Bu uykular bazen 1 saati buluyor bazen geciyor bazen 30 dakika oluyordu. Aksam da 19:30-20:30 arasinda Deniz gunu tamamlamis oluyordu. Sonra ilk uyanisi sabaha karsi 3- 4 gibiydi. Dolayisiyla uyansin gece de emsin diye dusundum hep. Bu beni hic zorlamadi.

Kresle beraber once gunduz uykulari duzensizlesti. Ama ote yandan kreste kucakta olmadan yataginda uyumaya basladi. Uyumak icin meme aramiyordu. Bunlar da iyi gelismelerdi. Evde aksam uykusu icin yine rutini devam etti. Emzirdim sonra kucagimda uyudu yatagina gecti. Ama artik o iki kez uyanan bebegimiz yoktu. Gece uyanmalari artmaya baslamisti. Beni ozlediginden normal diye dusundum. 

Ve hastaliklar basladi. Biliyorsunuz iste yok su cicegi yok el ayak , yok o, yok bu. O donemde ne duzen kaldi ne bir sey. Yine aksam en gec 20:30 gibi yatmis oluyordu ama ben artik Deniz uyusun huzurlu olsun da nasil uyursa uyusun moduna gecmistim. Hata evet. Ama oyle huzursuzdu ki. Memede uyumasina da izin verdim. Istedigi kadar kucagimda durmasina da. Zaten atesler icinde yanarken bir de uyku duzeni icin onu aglatamazdim. Kizim iyilesene kadar o nasil isterse oyle devam etti geceler. Benim icin cogunlukla uykusuz onun icin benim kucagimda uyunan uykularla dolu oldu bu geceler. Zordu. Ama sonucta onceligimiz Denizin iyilesmesi idi. Deniz cok sukur iyilesti. Ama zaten bozulmaya baslayan uyku duzeni de uctu gitti...

Ve o gunlerden sonra bir daha gece o uzun uykulari gormez olduk. Sadece 11 de ve 4 gibi emen bebek yeri geldi 10 dakikada bir uyanip meme olmadan uyumayan bir bebege donustu. Yeri geldi memeye bakmadi bile ama benim kucagimda olmadan uzun uyku uyumaz oldu. Ve boylece gece uykulari bizim icin de problem oldu...

*****
Emzirmeyi cok sevdim ben. O meme ucu yaralarini da atlattiktan sonra emzirmeyi gercekten cok sevdim ben. Ama bu gece uykusuzluklari isle birlesince oyle zorlasti ki bazen yeter emzirmek istemiyorum sozleri bile dokuldu. Sonrasinda gelen pismanlik, uzuntu... Biliyorsunuz iste, bilmeseniz de anlarsiniz beni eminim.

Deniz gectigimiz aylarda tam bir meme bagimlisina donustu. Emma emma diye uyanir oldu. memesiz uykuya dalamaz oldu. Disti, atakti, anne ozlemiydi, oydu buydu derken icine dustugumuz bu hal buyudukce buyudu buyudukce buyudu. Benim isim yogunlasti. Uykusuzluk artik beni cok yorar oldu. Iste konsantre olmak zordu, evde islere yetismek, gece kac defa uyanacagini bilmeden o huzursuzlukla yataga gitmek. Zordu iste.

Ama tum zorluguna ragmen uyku egitimine cesaret edemiyordum. Egitim ve bebek kelimeleri bana hep yan yana sacma geliyordu. Okudum okudum okudum. Hangi egitim notuna baksam, kendi iyiligi icin aglatacaksiniz diyordu. Bir aglar iki aglar sonra susar diyordu. Alisacak diyordu. Ve benim icim bunu almiyordu.

Ote yandan boyle de Deniz agliyordu. Emme emme diye surekli aglayan, inleyen bir gece bebegiydi o. Gunduz yuzunde gulucukler acan kizim aksamlari agliyordu. Hele meme biarz gec kalirsa. Ama yine de onu egitmek icin aglatmak icime sinmedi. O kadar yorgun ve uykusuzdum ki birkac kez profosyinel bir uyku danismanindan yardim almayi bile dusundum. hattabuldum sectim, telefonunu kaydettim falan. Ama yapamadim iste. Baslayamadim o egitimlere.

Bu arada Deniz ben olmadigimda kreste gayet rajat uykuya daliyordu. Ben evde yoksam biraz aglasa da Ozan uyutabiliyordu. Dolayisiyla ben olmazsam uyuyamiyor, bana bagimli faan degildi. Hatta ben yoksam gayet rahat uyuyordu kizim. Ama ben olunca meme olmadan uyumuyor. Daha fenasi defalarca uyaniyor ve illa meme istiyordu.

Sunlari bile gorduk. Ben evde yokum, Ozan denizi uyutmus. Aksam ben geldim 11 gibi is yemeginden. Deniz 1 kere bile uyanmamis. Ben ust kata adimimi attim ve uyandi. Sonra yine ayni hikaye saatte bir -en iyi ihtimalle uyanma. emm emme- Yani bensiz uyusun diye bir dersim yoktu benim. Ya da memesiz uyumayi ogrensin diye. ben varken guzel uyuyabilsin. Defalarca uyanmasin ki saglikla buyuyebilsindi derdim. Ve tabi hepimiz uyuyalim.

Boyle boyle iste 3,5 ay gecti...

Sonra....

Christmas tatilindeydik. Ve ben bir aksam gida zehirlenmesi gibi bir sey oldum. Yok boyle bir halsizlik. Denizi emzirdikce daha da kotulesiyorum. Neyse uyuttum Denizi zar zor. Sonra biz de yattik. gece tabi deniz uyandi. Denizin odasina gidecek halim bile yok. Ama biliyoruz memesiz uyumaz. Cunku ben evdeyim, cunku meme etrafta...

Ozan gitti denizi aldi geldi. Kucagima verdi. Emzirmeye basladim. ve Ozan al Denizi diyip kosarak banyoya gidip kusmaya basladim. Emzirmeyle midemin baglantisi ne bilmiyorum ama emzirdigim anda iyice halsiz dustum ve kustum.

Deniz bir yandan agliyor. Ozan sakinlestirmeye calisiyor. Geldim yeniden aldim kucagima. Yok memesiz durmuyor. Yine emzireyim dedim. Sonuc yine ayni. Denizi babasina zor verip banyoya kostum. kabus gibi bir geceydi.

Ozan bitti bu gece emzirmiyorsun. Ben bir sekilde halledecegim dedi. Ve macera basladi...

Deniz uyaninca cilginca agliyordu. Cilginca ama. Ozan konusuyor, opuyor. Yok yok olmuyordu. Eger uyandirirsa ve Deniz etrafi gorurse yani o yari uyku halinden cikarsa aglamasi duruyor Ozanin anlattiklarini dinliyordu. Kizim resmen meme bagimlisi olmustu.

O gece Deniz agladi ben agladim. Cok agir geldi o gece bana. Ozan surekli bak anne hasta, emziremiyor ama seni cok seviyor, seviyoruz diye konusuyordu. Ben iyi hissettigim an yanina gidiyor seviyor oksuyordum. Ama o gece bir kabustu...

Bir sekilde sabah oldu. E dedik ilk geceyi atlattik. Diyorlar ki anne yanina gitmeze, baba ilgilenirse 3 gecede alisiyorlarmis. Ben zaten hala kusuyorum. Ki 3 gun mahvoldum! Haydi bu aksam da deneyelim. 

Ikinci gece ayni kabus devam etti. Ama ben kendimi biraz daha iyi hissediyordum. Deniz evet meme yok diye agliyordu ama bence duruma da anlam veremiyordu. Her ne kadar gunduz anlatmis olsak da asil memenin degil annesinin olmamasini anlayamiyordu bence. 15 aydir her gece yaninda olan annesi yoktu. Yok.

Cok kotu hissettim ve kim ne derse desin bunu yapamayacagimi anladim. Kizimin evet memeye bagimli olmasini istemiyordum cunku bir onceki aksam bunun da ne fena oldigunu gormustum. Memesiz durabilirdi ama bunun icin bensiz durmasina gerek yoktu. Olmamaliydi. Kizimi yalniz birakamazdim.

Kostum. Ozana ver dedim. Denizi aldim kucagima sardim. O agladi ben agladim. O agladi ben agladim. 

Simdi butun uyku egitimlerine gore bu buyuk hir hata. Cunku Deniz'e bir anlamda cok aglarsa istedigini alabilecegini gostermis oluyordum. Tam kabullenmeye baslayacakken egitimini yarida kesiyordum. Denize bir nevi olumsuz pekistirgec veriyordum.

Uyku egitimlerine gore.
Bana gore... Kizimdan ozur dilemeliydim. Cunku 15 aylik hayatinin belki de en buyuk kopusunda onun yaninda degildim. O bu duruma anlam vermeye calisirken ben yoktum. 15 aydir gece gunduz her agladiginda kosulsuz koynumda tuttugum kizimi yalniz birakmistim. O gece asla ama asla ben gitmeyeyim, babasi ilgilensin aglar aglar alisir metodunu uygulayamayacagimi anladim. Ve vazgectim.

Denizi emzirdim. Ve bir sure bu konuyu rafa kaldirmaya karar verdim. 

O arada Deniz kopek dislerini cikardi. Christmas gecti, yeni yil gecti, arada ben baya atesl bir hastalik gecirdim. Ama yine eski duzenimize donduk. Deniz emdi. Uyandi. Uyandikca emdi. Is basladi. Yorgunluk basladi.

******
Is yerinde Subat ayinin basindan itibare daha yogun bir donem baslayacak. Kafamda bu gece uykularini o donemden once bir duzene sokma fikri vardi. Oyle 3 aksam aglat 5 aksam babasi gitsin yapamayacagimi anladigimdan Ocak ortasindan yeni bir seyler denemeye karar vermistim. Ocak ortasina kadar da iste o kabus gecelerin ustunden bir 3 hafta gecmis olacakti ve umarim Deniz o kabusu unutmus olacakti.

Yeni bir sey deneyecektim ama ne deneyecektim? Surekli dusunuyordum. Surekli. Okudum, arastirdim, dusundum. Denizle ilgili her konuda oldugu gibi bu konuda da bolca kendimi dinledim ve gece emzirmesini Denizin yaninda olarak biraktirmaya karar verdim. Evet, artik gece emmesini kesmemiz gerekiyordu cunku gecede 12-13'e varan uyanmalar ikimizi de hirpaliyordu. Deniz, aglayabilirdi cunku zor bir sey yasayacakti. Ama Deniz yalniz aglamayacakti. Yaninda ben olacaktim.

Ocak basi gibi Deniz'e artik geceleri uyanmamasi gerektigini. Uyumanin onun buyuttugunu anlatmaya basladim. O aralar Deniz ayakta durma, yurume cabalari icindeydi. Deniz uyursan bacaklarin guclenir yuruyebilrsin dedim. Ayakta daha uzun durabilirsin. Cocuklar uyurken buyurler. Oyun oynarken, kitap okurken hep arada bunlari analttim Deniz'e. Ozan da bir yandan ayni seyleri soyledi. Bizim evde sohbet konusu bir sure bu oldu.

15 Ocak gibi Deniz'e artik gece emme olmayacagini soylemeye basladim. Deniz, uyuman lazim ki buyuyebilesin. Gece emince cok uyaniyorsun. Artik gece emmeyelim dedim. Annenin sutu azaldi, memelerde gece sut olmayacak dedim. Sabaha birikecek sutler yine emecegiz dedim. Deniz gece her uyandiginda, gozumden uyku akarken bile bunlari soyledim.

18 Ocak aksami Denizi uykuya yatirirken, artik bu gece emmeyeceksin Deniz dedim. Sutler sabaha biriksin olur mu? Memelere bay bay yap, iyi geceler de dedim. Dedi. Ve uyudu. 

Ama tabi ki gece emme diye uyandi. Ilk 3 gece cok zordu. Agladi. Aglamadi diyemem. Ama hep yanindaydim.  Her uyandiginda bikmadan usanmadan memeler uyuyor Deniz, sabah emecegiz diye anlattim.  Ilk gecenin sonunda baya yol katettik. Uaynasa da bana sarilip uyumaya basladi.  

3. gecenin sonunda artik hic aglamiyordu ama beni yaninda istiyordu. Memeler uyuyor demeye basladi, bana sarilip uyumaya basladi. Ama deniz biraz da karakter olarak zor unutan -hatta unutmayan- bir cocuk oldugundan biz de oyle 1 hafta 10 gunde gece emmesini unutmadi. Hatta hic unutmadi aylar sonra bile gece uyandiginda emme dedi. Ama sonrasinda emmeler uyuyor dedi uyudu. Yani durumu anladi.  

Gece emmesini kesmek gece uyanmalarini evet azaltti. Ama bitirmedi. Cunku aynen tahmin ettigim gibi gece uyanmalari sadece emmek icin degildi. Dis agrisi, beni ozleme, yaninda oldugumu bilmek isteme. Yalniz eskiden uykya memesiz dalmayi bilmediginden her uykusu hafiflediginde beni cagiran Deniz, bazi uyanmalari kendisi halledebilir oldu. Demem o ki kitaplar ne kadar gece emmesini kesin kesintisiz uyusun dese de gercek oyle olmayabilir. Beklentinizi cok yuksek tutmayin. Bebeginiz gecede 1-2 kere uyaniyorsa ve emip geri uyuyorsa bu gercekten aciktigi icin olabilir. Her bebegin metabolizmasi da baska. Sirf 1-2 kere uynamasin diye bu maceraya gerek yok inanin. Aynen Tomrisin dedigi gibi bozuk olmayani duzeltmeye calismayin. Siz kendi bebeginizin durumuna bakin. 

Gece emzirmesini kestikten sonra sadece 1 kere o da Deniz bir gece kulak agrisi cektiginde ve delicesine agladiginda gece 1 kez emzirdim. Surekli kulagini tutuyordu ve delicesine agliyordu. Kulagini elletmedigini farkettigimizde bir sorun oldugunu anladik. Denizin bir simarik aglamasi var. Biz oyle diyoruz yani aramizda. Boyle agliyor ama belli ki aslinda cok bir sey yok aglamanin arkasinda. O gece oyle aglamiyordu. Cilginca agliyordu. Denizi aldim ve emzirmeye basladim. Hemen rahatladi. Uyudu ve ben onu kontrol ederken kulaginin aktigini gorduk. Muhtemelen kulagi emme ile rahatladi. Demem o ki kitaplar ne kadar asla bir daha emzirmeyin dese de siz bebeginizi ve ic gudulerinizi izleyin. Bazen emmek istemesi gercekten ihtiyaci oldugu icin olabilir

Bu gece emzirmesi tabi ki bize zorlu bir kac gece olarak dondu. Yeniden meme istedi. Iste o istemeler bizim aramizdaki tabiriyle "simarik aglamasi seklinde" oldugundan sadece Denize hayir dedim. Hayir deniz sen artik gece emmiyorsun. O yuzden de daha uzun uyuyorsun ve guzelce buyuyorsun. 2-3 geceden sonra eski duzene geri donduk. Demem o ki, evet arada emzirmek kafalarini karistiriyor. Ama bundan da kar zarar hesabi yapacaksiniz. Ve bir sekilde yeniden eski duzene doneceksiniz endislenemeyin.


Gece beslenmesini kestikten sonra Deniz, normal de 5:50 gibi uyanirken sabah 4te uyanmaya basladi. Baslarda bunu da kesmeye calistim. O uyanmalarda da Denizi ikna etmeye calistim ama bu imkansizdi! Anladim ki cocuk ac. Gercekten acliktan uyaniyor. Hatirlatirim Deniz aksam yemegini yiyor ve emip yatiyordu. Biliyorsunuz anne sutu en cabuk sindirilen sey. Ve tabi ki 8:30 da yatan bebek, gece hic emmeyince sabah 4te artik acikmis oluyordu. Once yogurt, sut vs vermeyi denedik. Ama uykusu aciliyordu ve cok huysuz oluyordu. Boylece sabah 4te uyanmalarinda emzirdim Denizi. acligi gecti yeniden uyudu. Demem o ki gecenin kacta bitecegine yine siz bebeginize bakip karar vereceksiniz.

Malasef arada Denizin bu uynamayi 3'e, 2'ye cektigi ve her uyandiginda meme istedigi de oldu. Bunun onune gecmek icin de sabah 5te emziriken gunaydin dedim, perdesini actim, sabah oldu bak memeleri uyandir dedim sonra emzirdim. Demem o ki, bu gece emzirmesini birakma 3-5 gunuk bir sey degil. Uzun bir surece hazir olun.

Ozetle....
- Biz Deniz 18 aylikken gece emzirmesini neredeyse her yarim saatte bir uyandigi ve ikimiz de hic uyuyamaz hale geldigimiz icin kestik. 
- Yazinin basinda da anlattigim gibi bence bu surekli uyanmalarin ise baslamam ve ust uste yasadigi hastaliklarla da ilgisi coktu. O yuzden de gece emmesini hemen kesmedim de biraz yeni duzene alismasini bekledim. 
- Yeni duzenden sonra yine gecede sadece 1-2 kere uyaniyor olsaydi gece beslenmesini kesmezdim. Bana sorarsaniz, kucucuk bebeklerin 1-2 kere uyanmasi ve emip hemen uykuya donmesi cok sorun degil. Bu konuda Tomrisin bozuk olmayani tamir etmeye calismayin yazisini okumanizi tavsiye ederim. 
- Gece beslenmesini kesme uykularini uzatti evet ama her gece kesintisiz uyumadi. Beklentilerinizi yuksek tutmayin.
- Bazi durumlarda gece emzirmesi hayat kurtarabiliyor -bakiniz Denizin kulak agrisi- ic gudulerinizi dinleyin. 
- Bu surec, Deniz gibi kolay unutmayan bir bebeginiz varsa, 3-5 gunde bitecek bir sey olmayabilir. Haftalar hatta aylar surebilir. Hazir olun!
- Bunlar annelik surecinde en cok uykuda cuvallamis bir siradan annenin yazdiklari, lutfen o gozle okuyun. Dogru yaptim demiyorum. Sadece bu benim deneyimim :)

Bu yaziyi aslinda aylar once yazmisim ama eklememeisim. Simdi Denizin emmeyi birakmasini yazarken aklima geldi de taslaklarda buldum. Sonraki sureci de ekledim. Emzirmeyi birakmanin ilk adimi olarak burada dursun o zaman. Yeniden soyluyorum asla dogrusu bu demiyorum Deniz hala yataginda uyumuyor onu da yazacagim. Ben en cok uykuda cuvallamis bir insanim. Ama iste bu benim deneyimim. Umarim sizlerin de isine yarar.

Sevgilerimle
Gulcin


Bunlar da ilginizi cekebilir

Related Posts with Thumbnails