28 Mart 2018 Çarşamba

Deniz, benim adim ne?

Deniz, konusmayi iyice ilerletti bugunlerde. Ingilizce turkce ortaya karisik bir konusma gelistirdi. Kafasina nasil eserse artik :) Pek cok yeni kelime soyleyebiliyor ve biz ne soylersek onu taklit ediyor. Bicir bicir, babil babil ortalarda dolaniyor. 

Hakliymissiniz 1,5 yas cok tatli bir zamanmis hakikaten :)

Bazen sasiriyorum soylediklerine. Gecen gun kitap okuyorduk Dinazor dedi mesela. Dimasor diyor ama olsun iste onemli olan niyet :) Bir yandan bazi kelimeleri hala ayniyarim yamalaklikla kullaniyor ki biliyorsunuz buna bayiliyorum. Pila Pila (pilav), Pe pe (peynir), Te (terayagi) oyle iste :)

Bu aralar sayilar ve renklere takti. Bizimle birlikte 10 a kadar Turkce ve ingilizce sayabiliyor. Yani biz bir diyoruz o iki diyor mesla beklersek 3 de diyor. Yok biz 3 dersek o dort diyor falan filam. Yani tabi 1den 10 a kendi basina saymiyor da ogrenmis sayilari. Renkleri de bu hafta cozdu. Favorsi Si (sari) ve Mo (mor) :) Tahtalari, bardaklari renklerine gore ayirip oynuyoruz Denizle. Artik baya baya oyun oynuyor :)

Urun teyzesi bir oyuncak almis Deniz'e. Puzlle gibi cok eglenceli. Onunla da sekilleri ogrendi. Kare, ucgen, yuvarlak. Simdi nerede onlari gorse basliyor kare kare diye bagirmaya. Evet annecim kare, evet annecim ucgen :)

Krestekilerin isimlerini saymak en buyuk zevklerinden biri. Kresin girisinde ogretmenlerin fotograflari var. Deniz biliyorsunuz arabasina oturmayi sevmez. Her arabaya oturtma bir mucadele. E agirlasti hep kucakta tasinmiyor. Gerci oyle cok kilolu degil, minyon bir bebek deniz o yuzden hala cok da agirlasmis sayilmaz ama hep kucakta tasinmiyor yani. Sonucta ben de minyonum arkadas :) O yuzden arabaya oturmasi kritik! Simdi arabayi o fotograflarin onune birakiyorum. ve Deniz'i arabaya oturturken sormaya basliyorum. 
- Annecim bu kim? 
- Mia. 

- Hmm peki Sophie nerede? 
- Ooda
- Aa buldun mu aferin sana...

Boyle boyle bir bakiyoruz arabanin kemerleri baglanmis Deniz yola cikmis :) 

Evde de kreste yaptiklarini anlatirken basliyor ogretmenlerini saymaya.
Gul, Mia, Sophie, Dani, Claire, Emy, Francesca ve hatta Natasha. Hepsini guzelce sayiyor.

Simdi bunlari neden yaziyorsun Gulcin diyorsunuz degil mi? Bir, evet ani olsun diye. Iki, az sonra soyleyeceklerime zemin olsun diye. Kisaca diyecegim o ki bu Deniz kiz dil konusunda ilerliyor, gelisiyor, bir suru kelimeyi ismi artik soyleyebiliyor. Ama tum bu isimleri, kelimeleri soyleyebilen kizim, annecim benim adim ne diye sordugumda biliin bakalim ne cevap veriyor?

Durun soyluyorum: CINCIN

Evet cincin :)

Yok annecim Gulcin diyorum, hadi tekrar et Gulcin. 
Cin Cin

Yok annecim Gul-cin
hmm CinCin!

Defalarca denedik. Hani belki tesaduftur dedik. Hani belki o an cani istememistir dedik. hani belki denk  gelmistir dedik. Ama yok. Ne zaman sorsak Deniz annenin ismi ne diye Deniz tereddutsuz cevabi yapistiriyor CinCin!

Annecim kare ucgen diyorsun, Natasha gibi zor bir ismi soyluyorsun. Gul diyorsun. E bana neden acana CinCin diyorsun? diye soramiyorum cunku. Ne de olsa 1,5 yasinda bebek.

Aldim kabullendim ne yapayim.
Oyleyse merhaba efendim, ben CinCin. Tanistigimiza memnun oldum :) Operim :)

26 Mart 2018 Pazartesi

Araba / Oto Koltugu Secimi

Bu yaziyi Kasim ayinda yazmistim ama tabi ki tamamlayip buraya eklememisim! Bu ara oto koltugu ile ilgili soru soran arkadaslarim oldu da durun dedim ben bunu yazmistim :) Hah o sebepten iste simdi eklensin bu yazi buraya. Oto koltugu ile ilgili bilgiler guncel, bizimle ilgili kisimlar degil. ama onlari da biliyorsunuz zaten :) Hani ben araba kullanmayi ogrendim ama daha sinavi gecemedim falan. Aman herseyi anlatiyorum zaten simdi yeniden yazmayayim :) Iste benim oto koltugu ile ilgili ogrendiklerim.

***************

Gectigimiz haftalarda hayatimizda cok guzel bir gelisme yasandi. Ozan ehliyet sinavini gecti! Uctum sevincten!

Biliyorsunuz, Ozan baya araba kullaniyor. Hollanda zamani az mi road trip yaptik beraber? Bir cikardik Hollanda'dan Fransa senin, Italya benim. Hey gidi gunler hey! Sonra guzel bir kaliforniya gezisi  yapmistik ve tabi arabayi yine Ozan kullanmisti. Zaten benim ehliyetim cantada kimlik niyetine bulundugundan bizim evde araba kullanma isi hep Ozan'a kaldi. Kucuk Hanimin soforu diyorum ben kendisine. Ozan bundan sikayetci degil de babam cok kiziyor boyle dememe :)

Neyse Ozan dunyanin cesitli ulkelerinde araba kullansa da artik Ingiltere'de araba kullanamiyordu. Cunku sagolsun bu ulke ehliyetimizi kabul etmiyor ve yeniden sinava grmek gerekiyor. Bir de zor ki sinav sistemi sormayin. Neyse merkez Londrada otururken arabaya ihtiyacimiz olmadi. Sadece ev ararken ve tasinirken ah bir araba olsa dedigimiz cok oldu da onun disinda arabasizlik bizi hic etkilemedi. Ama ne zaman Londra disina tasinacagimiz belli oldu, bir araba lazim demeye basladik. Hele tasininca arabanin lazim degil sart oldugunu anladik!

Allahtan o tasinma telasinin arasinda ehliyet teori sinavina girme deliligini de yapmis o sinavi bir kenara koymustuk. Ozan hemen pratik sinavina da girdi ve canim benim geciverdi! Ben mi? Ben daha ders aliyorum sinava girmeye bile cesaret edemedim. Durun ya. Saga sola donmeyi anca ogreniyorum :)

Lafi uzatmayayim, bir sure once ucuzundan temiz bir ikinci el araba aldik. Maksat ayagimiz yerden kesilsin. Deniz'in bir araba koltugu vardi. Arabaniz yok araba koltugunuz neden var derseniz, hastaneden eve Denizi getirebilmek icin :) sonra Deniz kucukken arabasinin ustune takarak da kullandik onu bir sure. sonra taksiyle falan bir yere gidersek de biraz isimize yaradi. simdi de onu kullaniyoruz Deniz icin. Ama kucuk geliyor. Olmuyor. Bunaliyor cocuk. Buyudu kuzu :)

Bu sebeple basladik Ozanla araba koltugu bakmaya. Aman bildiginiz ayri bir dunyaymis bu araba koltuklari! Markasi, modeli, osu busu susu. Hani ustune lisans egitimi tamamlanir. Ben ilkinde o kadar onemsemedim bu araba koltugu isini acikcasi. Arabamiz olmadigindan, oyle surekli kullanmayacagimizdan tabi. Ama simdi insan guvenilir bir sey olsun istiyor.  Okuduk, okuduk okuduk... Bir suru sey ogrendik. Ben de ogrendiklerimi yazayim dedim. Ha bir de yazinin sonunda size bir sorum olacak :)

Biliyorsunuz araba koltugu secerken en onemli kriter guvenlik. Ve ADAC degerlendirmesi diye bir sey var araba koltuklarinin guvenligi icin. Bu ADAC Almanya'da bagimsiz bir kurulusmus. Ve carpisma testleri yaparak araba koltuklarini degerlendiriyormus. Suradan ulasabilirsiniz bu senenin test sonuclarina. Burada good ya da ustu olmayan koltuklari almayin diyorlar mesela. Dolayisiyla araba koltugu secerken buraya bakmakta bir fayda var. Bizim aldigimiz mesela good almis. 

Isofixli ve isofixsiz olarak ikiye ayriliyor modeller. Isofixlilerde arabaya emniyet kemeri disinda bir aparatla da monte ediyorsunuz koltugu. Bebekler icin isofixliler oneriliyor. Ama acikcasi isofixsizler de kotu degil benim okudugum kadariyla. Biz isofixli bir model aldik. 

Bebeklerin 1 yasina kadar kesinlikle geriye donuk olarak seyahat etmesi oneriliyor. Hatta 2 yasina kadar da tavsiye edilen bu. Genelde araba koltuklari her iki yone de bakabilecek sekilde dizayn edilmis. Ama buna dikkat etmekte fayda var. Cunku sadece one ya da sadece arkaya bakan araba koltuklari da var. Bebeginiz 2 yasin altindaysa her iki yonde de kullanilabilen modellere bakmak iyi olabilir. Biz kendi etrafinda 360 derece donebilen bir model tercih ettik. Denizi koltuga yerlestirirken kendimize cevirebiliyoruz. Yerlestirmek daha kolay olacak gibi. Bir de koltugu yerinden cikarmadan one ya da arkaya bakacak sekilde kullanabiliyoruz. Sikintili bir bebegimiz oldugundan umuyoruz bu da isimize yarayacak. Durmuyor koltukta deli! - Bu kesinlikle ise yaradi. Deniz hala arkaya donuk olarak kullaniyor koltugu ama arabaya yerlestirip almasi birakmasi donebiliyor olmasi sayesinde cok kolay oldu-

Bebeklerin etrafi gorebilecekleri koltuklari almak bizimki gibi sikintili bebeklerde ise yarayabiliyor. Deniz biliyorsunuz bu tasima araclarinda cok kolay bir bebek degil. Kanguruya 4 ayda alisti. Arabasina hala ilk koydugumuzda aglayabiliyor. E araba koltuguna da bayilarak oturdugunu soiyleyemeyecegim. Ama bizim de esnek davranmadigimiz alanlardan biri bu. Arabada koltugunda oturacaksin Deniz diyoruz. Bu koltugu secerken ilgilimizi ceken ozelliklerinden biri digerlerine gore daha yuksek olmasiydi. Yani bebek disariyi gorebiliyor. Boyle modeller var. Alirken dikkat etmek iyi olabilir.  

Bu araba koltuklarini bebek boy ve kilosuna gore guruplamislar. yeni dogandan itibaren, 1 yastan sonra, 4 yastan sonra falan diye. insan inanamiyor ama 12 yasina kadar araba koltugu kullanmalari tavsiye ediliyor. Hey yavrum hey vallahi kelle koltukta buyumusuz de haberimiz yok! bizim aldigimiz model 0-18 kg arasi kullanilabiliyor. Yani yenidogandan 4 yasa kadar. Yeni dogan kismini gectik onumuzde 3 yil var :) 0-36 kg olanlar ise 12 yasa kadar kullanilabiliyor. Okudugum kadariyla bu 0-36 kg gurubunun 4 yastan kucuk bebekler icin alinmasi cok tavsiye edilmiyor. Nedeni de cok uzun sure ek aparatlarla kullanilacak olmasi. Peki dedik. Zaten 4 yasini bitirene kadar eskir bence koltuk.

Yine okudugum her yer araba koltugunda ikinci elden kacinin diyor. Zira koltuk kazaya karistiysa dengesi bozuluyormus. Yine yanlis baglanarak kullanildiysa, ya da bir defosu varsa da geri verilmediyse guvensiz olabilirmis. O yuzden biz de yeni bir koltuk almayi tercih ettik. 

Bir de her araba koltugu her arabaya olmuyor! Bunu da deneyimlemis olduk :) Soyle anlatayim. Ozanla baya uzun bir sure araba koltuklarina baktik okuduk, fiyatlari inceledik. Sonunda mothercarede gordugumuz bir indirimi takip edip Maxi Cosi'nin bir modelini ismarladik. Ben eve teslim edilsin dedim ama magaza gorevlileri sagolsunlar eve teslim ettirmeyin, cunku biz burada once koltugun arabaniza uygun olup olmadigina bakiyoruz uygunsa satisini yapiyoruz dediler. E olmazsa geri vereriz dedim. Yok oyle kolay degil. Eve teslim isterseniz bu kontrolu gonullu es gecmis olursunuz ve acilan araba koltugunu geri almayabilirler dediler. E iyi dedik magazaya gelsin biz de gelip bakalim.

Koltuk magazaya geldi, biz de kalktik gittik. Amma velakin aldigimiz koltuk bizim arabaya uygun degilmis. -ki internette o model uyumlu gorunuyordu - Magaza gorevlileri bebek icin guvenli bir kombinasyon olmuyor bu araba ve bu koltuk teslim edemeyiz dediler. Acikcasi sevdim ben uygulamayi. Yani parasini verdim kardesim, araba benim, koltuk benim, cocuk benim diyemiyorsun. Ha tabi diyebilirsin de, dememen icin tesvik etmeleri guzel.

Biz de magaza gorevlilerinin de yardimiyla orada bizim arabaya uyan baska koltuklara baktik. Ve benim aslinda aklimda olan bir koltuk gorduk Britax Romer Dualfix. Aslinda ondaki kampanya bitmis ama gorevliler biz gecmis bir kampanyayi uygulayacagiz dediler. 

Tabi orada hemen ADAC sonuclarina baktik, internetteki yorumlari okuduk, kafamizdaki kriterleri gozden gecirdik ve icimize sindi Britax Romer dualfix'i aldik. Magaza gorevlileri arabamiza kurdular onu ve evimize onunla donduk. 

Benim bu konuda kafamdaki ozet soyle: Araba koltugunda guvenlik birinci kosul hata bence olmazsa olmaz. Dolayisiyla ADAC sonuclari cok onemli. Ama sonra bebeginizin boyu ve kilosu kadar huyuna suyuna gore de secmek lazim araba koltugunu. Sakin bir bebek mi? Disari gormese de olur mu? Sikintili mi arkaya donuk gitmekten bunalir mi? Bunlari da hep dusunmek gerekiyor. Velhasil kelam bu araba koltugu da biraz bebekten bebege degisecek bir sey ama ayni zamanda olmazsa olmaz bir sey.

E hadi o zaman iyi yolculuklar..

******
Aradan gecen bunca aydan sonra biz koltugumuzdan cok memnunuz. DOnebiliyor olmasi ozellikle arabaya koyup alirken denizi buyuk avantaj oldu. Yuksek oldugundan disaridaki evleri arabalari gorebiliyor, oyalamamiz kolay oluyor. Ha bunlari dedim de deniz gule oynaya mi oturuyor koltukta? Hayir. Cigu zaman hayir. Oyuncak, kitap, sarkilar, disardan gecen arabalara bakma, otobuslere sevinme gibi turlu etkinliklerle Denizi oyalamamiz gerekiyor.

Hala geriye donuk seyahat ediyor. One cevirdigimizde daha rahatlar mi bilmiyorum. Ama bildigim bir sey var Denizin o koltukta oturmasi icin elimizden geleni yapiyoruz. Bu arada arabayi durdurup sen koltukta durmmazsan gidemeyiz demek bile olabiliyor.

Bizim bebegimiz biraz sikintili :) O yuzden Britax Romer'in genis olmasi da iyi oldu. Deniz oyle dar alanlari cok sevmiyor. Ama dedigim gibi bu koltugu aldik da Deniz bir anda araba koltugunda cok rahat oturur oldu gibi bir durum da yok.Acikcasi oto koltugundan mucize beklemiyordum simdilik yaptigiyla beni mutlu etti Britax Romer.

Bu sefer gercekten bitiriyorum yaziyi iyi yolculuklar :)

19 Mart 2018 Pazartesi

Yuruyen bebek onlemleri

Deniz buyuyor. Iyice ayaklandi. Surekli yuruyor artik. Bir salonda bir koridorda. Bir salonda bir koridorsa. Hele ust kattaysak yerler hali ya kaymiyor da bir saniye durmuyor. kendi odasi ile bizim oda arasinda yuruyup duruyor. Volta atiyor diyoruz. Bizimki voltaya basladi yine :)

Yuruyebildigi icin cok mutlu. Cok ama. Resmen su ana kadar gelisiminde Denizin yapabildigi icin en sevindigi sey yuruyebilmek oldu. 15 aydan fazla zaman aldigi icin olabilir tabi :) Yuurudugunde ozellikle sokaktaysak yurudugunde yuzundeki gulumsemeyi gormelisiniz. Kuzum benim.

Evvelden ezelden arabasinda oturmayi sevmez bilirsiniz. Daha 40inin icindeydi ki yani o zamanlarda bebekler arabada susarmis genelde, Deniz arabaya koydugumuz anda cigligi basardi. Hem de ne ciglik. Ah allahim sokaktan eve kendimi dar attigim ne gunler oldu. 

Simdi yurumeye baslamasi ile arabasiyla arasindaki mesafe iyice acildi. Arabayi yorulunca arada kullaniyor ama onun disinda kucuk hanim yurumek istiyor. As! Asagiya demek denizcede. Oyle dedi mi arabada oturmasi artik tam bir hayal oluyor.

Yurumesine izin veriyoruz. Cocuk 18 aydir bu gunu bekliyor arkadas!

Sokaktaysak elimizi tutmasi sarti var. Otopark ve cadde gecerken kucaga gelmek zorunda. Onun disinda yuruyor. Ama sizce baska dikkat etmem gereken yerler var mi? Vallahi yazin bana. Sonucta yuruyen bebe konusunda baya deneyimsizim yani :)

Evde su ana kadar yurumesiyle alakali bir guvenlik onlemi almadik. Zaten sehbamiz falan yok. Almadik hic. Sonucta bebegimiz var ne sehpasi dedik. Evde mobilyalar genelde yuvarlak uclu ya da sivri olanlarin ucuna da koruma takmistik zaten. Neredeyse her sey - yataklar haric- duvara sabitlenmis durumda. 

Bundan baska evde aman suna dikkat edin dediginiz bir sey var mi? Onu da diyivern bana caresine bakalim. 

Iste boyle size de bir sorayim dedim :)
Sevgilerimi sunarim :)

16 Mart 2018 Cuma

Nerede kalmistik?

Bak yine bir aydan fazla zaman gecmis son yazinin ustunden. Nerede kalmistik? En iyisi aklimda kaldiginca son bir ayi anlatayim :)

Bu bir ayda biz hayatimiza devam ettik ki instagramdan beni takip edenler yakinen duruma sahit oluyor :) Sonra 10 gunluk bir Turkiye gezisi yaptik. Once Izmir'e gittik sonra 2 gunlugune Istanbul'a ugradik. Iksi de nefisti. Sonunda annemi de aldik ve Londraya geri donduk. Oh mis.


Bu bir ayda Londraya, buraya tasindigimizdan beri hic gormedigim kadar kar yagdi. Beast from the east dediler. Gunlerce heralde ulkeyi toptan sibiryaya tasidilar diye dusundum. 


Ya tamam bir iki gun kar guzel falan da, kar yagarken ise gitmeniz gerekiiyorsa ben almayayim. Aman soguk yahu! O yuzden tamam gulduk eglendik, sevdik sevindik de gittigi iyi oldu. Ha olan bu arada benim ehliyet sinavina oldu kardan iptal edildi!



Bu bir ayda Deniz buyudu. hem de cok buyudu. Iyice yurumeye basladi. ve yurumeye basladigindan beri kici yer gormez oldu. Bir dakika oturursa 11 dakika yuruyor, 21 dakika kosmaya calisiyor. Evde surekli ayak altinda yuruyen bir minnos var artik :) Zaten zayifti artik et tutmasi mumkun degil bunun :)


Bu bir ayda Deniz konusma isini de baya ilerletti. Artik Ingilizce bir suru kelime soyluyor. Ozlelikle sabahlari. Dimagi mi acciliyor nedir anlamadim ama sabah ingilizce sular seller gibi :) Happy (mutlu) ve amazzing (evet z yi bastirarak soyluyor - inanilmaz demek) ilk soyledigi ingilizce kelimelerdi. Onlara eyes (gozler), noise (burun), mouth (agiz), teeth (disler) eklendi. This (bu), that (su) diyor. bazi sebzeleri soyluyor. Ama bazi kelimeleri aynen turkcede oldugu gibi yarim yamalak soyluyor :) E zaten yarisi turkce yarisi ingilizce. Vallahai arada ne diyor anlamiyorum. Iste o zaman deniz'i gormelisiniz resmen sinirleniyor :) Evde pur dikkat kendisini dinliyoruz aman bir sey der de kaciririz diye :)


Turkcesi biraz daha hizli ilerliyor. Oley! Evet oley diyorum cunku elbet ingilizcesinin daha cabuk gelistigi zamanlar gelecek.Sonucta ingilterede yasiyoruz ve evde olmadigi her an ingilizce duyuyor. O yuzden ozellikle bu ilk yillarda turkcesi iyi otursun istiyorum. bakalim insallah :)

Ne diyordum. Turkcesi daha cabul geliyor. Iki kelimeli cumleler kurmaya basladi. Yeni yeni konusmaya baslamisken 10-11 aylikken "Anne emme" derdi Deniz. Meme istiyor yani :) Ama onu ilk iki kelimeli cmlesi saymak olur mu bilemedim. Gecen sabah babasina "Bidaha sur" dedi. Teretagli balli ekmek istiyormus. Kayitlara ilk iki kelimeli cumlesi olarak bunu geceyim diyorum 18 aylik. Bu arada bir onceki gun ucakta bana "Al tak" demisti. Ucaktaki kulakliklarin ucunu cikariyor, sonra ben takiyorum yeniden cikariyor, sonra ben takiyorum yeniden cikariyor. Boyle yuz milyon kere o kulaklik uclarini takiyorum ben :) Hah onu soyluyordu iste. Ama hadi babaya kiyak geceyim dedim :)


Soyledigimiz her seyi papagan gibi taklit ediyor. ve ben buna bayiliyorum! Dun aksam mesela ofis dedim. Isle ilgili bir sey anlatiyorduim. Sen bir sevsin bu kelimeyi. Sanirim ilk defa duydu. deniz bir seyi ilk defa duydugunda pur dikkat kesilip dudaklarimiza odaklaniyor. Oyle dik dik bize bakiyor bir sure. hep boyle bu. yeni bir sarki, yeni bir kitap, yeni bir kelime. Hangisi olursa olsun duydu mu o minik agzini hafif araliyor, gozlerini hafif kisiyor ve bizi izlemeye basliyor :)

Dun aksam da benim dudaklarima odaklandi bir sure ben ofis derken. ve sonra gulmeye basladi. Ofis diyorum guluyor. Ofis diyorum guluyor. ne dusunuyor acaba o minnacik kafasinda da o kadar guuluyor bilemedim. Sabah koklasmamaizi yaparken Deniz ofis dedim yine gulmeye basladi. Yahu ne komik bu cocuk buyutmek. Dusunsenize ofis demenize bile gulen biri var hayatinizda :)


Yine bu sabah deniz dikkatli ol dedim aynen tekrar etti Dikkatli ol. Kelimeler, yavas yavas birer birer gibi ikilemeler artik ne soylersek Deniz de arkamizdan tekrar ediyor. Tabi bazilarini yarim yamalak soyluyor. Hah oyle olunca da ben bayiliyorum :) Kovu mesela Kivi demek haberiniz olsun :) Amma elma, emmek ekmek. Cobu corba :)

Iste bizde hayat boyle. Is zor, is yogun falan filan ama bu Deniz kizla yasadigimiz anlar her seyin onune geciyor.

Iyi ki de oyle.
Yoksa nasil eglenecegioz degil mi ama :)


Bunlar da ilginizi cekebilir

Related Posts with Thumbnails