10 senedir calisiyorum. Cok kotu zamanlar da gecirdim. Cok iyi zamanlar da. 10 senedir calistigimi soyledigimde gecen gun sirkette ne buyuk deneyim dediler. Aslina hep tam zamanli calistigimi dusununce sanirim oyle.
Artik gittigim egitimlere baska gozle bakiyorum. Onlar isi anlatiyor ben aliyorum o anlattiklarini hayatimin her yerine yaymaya calisiyorum. Iyi oluyor.
Birkac ay once yine bir egitime gittim. Adi Thrive idi. Sozcuk karsiligi basarmak. Ama tam olarak hissiyati vermiyor. Aslinda potansiyelinizi ortaya cikarmak demek daha dogru.
O egitimde anlatilanlari ben yine aldim hem is hayatima hem de gunluk hayatima uygulamaya calistim. Bazen ise yaradi bazen yaramadi. Ama dedim ki bunlari bloguma yazmaliyim. Yazmaya basladim bir yazi yetmedi o yuzden bu yazinin devami da umarim gelecek...
Her sey bizim sirketin CEOsunun blogunda yazdigi bir yaziyla basladi.
Basarili olmak istiyorsaniz su 4 alana dikkat etmek zorundasiniz
Oyleyse ben de once o yazinin bir ozetini buraya cevirmeye calisayim. Cok begendim bu yaziyi. Sanki bazi seyleri basitlestirdi kafamda. Umarim sizin de hosunuza gider...
*****************************************************
Bu yilin baslarinda New York Times'da bir yazi cikiyor. Neden Isimizden nefret ediyoruz? Bu yazinin temelindeki arastirmalara gore calisan insanlarin sadece %13 civari isine bagli ve severek calisiyor. Kapitalizmin gobegi Amerikada bile bu oran ancak %30lari bulabiliyor. Gerisi mutsuz calisanlar...
Iste bu asagidaki yaziyi bizim CEOmus o yaziyi okuduktan sonra yaziyor.
Diyor ki...
Sansliydim ki ben hicbir zaman mutsuz olarak calismadim. Bazi kotu gecen gunleri ve donemsel olarak birlikte calismaktan memnun olmadigim mudurleri saymazsak genelde mutlu calistim. Sansliydim. Ama ben sansliydim, ya da sansliyim diye sunu gozardi edemiyorum; Calisanlardan beklenenler, gun gectikce kapasitelerinin cok ustunde olmaya basliyor. Ve bu artan talep kapasitemizi ortaya cikarmamiz icin gereken enerjiyi somuruyor. Sonucta ne is hayatinda ne de ozel hayatimizda varolan kapasitemizi kullanmaz hale geliyoruz.Bu talep artisinda teknolojisinin yayginlasmasinin da etkisi buyuk. Sadece isle ilgili dusunmeyin. Elimizdeki telefonlara surekli yeni bilgiler geliyor. Mailler, sosyal medyadan gelen bildirimler. Ve bu gecmiste asla benzeri gorulmemis yigilan bilgi ve istekler bizim gece gunduz surekli birseylere cevap vermek zorundaymisiz gibi hissetmemize sebep oluyor.
Size sunu soylemek zorundayim. Bu durum degismeyecek. Hayatimiz kolaylasmayacak. Tam da bu yuzden bizlerin bu kosullarin etkisini hafifletmek ve isimizi asla basa cikamadigimiz bir yuk olarak gormekten uzaklasmak icin bir seyler yapmamiz gerekiyor.
Cok da umutsuzluga gerek yok. New york Times'taki yazida baska bir arastirmadan daha soz ediliyor. 12.000 calisan uzerinde yapilan bu arastirmaya gore calisanlar su 4 alandaki istekleri belli bir oranda tatmin edildiginde daha mutlu ve tatmin olmus bir sekilde calistiklarini, daha da oemlisi yasadiklarini soyluyorlar.
Physical - fiziksel, emotinal - duygusal, mental - zihinsel ve spritual - manevi.
Kullanilan terimlerin dogrulugunu tartisabilirsiniz ama mesaj gayet acik. Ben bu dort terimden anladigimi yazmaya calisacagim.
Physical - Fiziksel
Saglam kafa saglam vucutta bulunur bir klise olabilir ama dogruluk payi kesinlikle var. Iste bu yuzden Londra ofisinde calisanlar sabahin erken saatlerinde beni spor salonunda gorebilirler. Spor yaptiginizda kesinlikle beyniniz de daha saglikli dusunebiliyor.
Emotional - Duygusal
Calistigi sirket icin degerli oldugunu hissetmek, yaptiklarinin takdir edildigini gormek herkese iyi gelir. Bunu sadece kendiniz icin beklemeyin. Sizin icin calisan insanlara da yaptiklarini takdir ettiginizi gosterin. Hem de sadece yil sonu degerlendirmelerinde degil. Her zaman. En basitinden Tesekkur ederim, iyi is cikardin gibi cumleler soylemek sadece saniyelerinizi alir. Cok buyuk efor gerektiren, zamaninizi alacak seyler degil bunlar. Bunlari yeri geldiginde yapin. Bu basit esyeler insanlari motive eder, mutlu eder. Sizin 1-2 saniyenizi alan tesekkur ederim belki 1 gun onun huzurlu calismasini saglar.
Mental - Zihinsel
O arastirmada insanlarin yorgun ve motivasyonsuz hissetmesinin en onemli nedenlerinden birinin konsantrasyon zorlugu olmasini okudugumda hic sasirmadim. Sizler de cesitli ortamlar da bize bunlari soyluyordunuz. Cogu zaman ise baslamanin, isi bitirmekten daha fazla zaman aldigini belirtiyordunuz. Bu dogru.
Zihinsel saglik -motivasyon konsantrayon - kucuk seylerin cok buyutulmesi, dikkat dagitici gereksiz seyler, bazi seylerin oldugundan daha karmasik, kompleks hale getirilmesi, gibi seylerle dagilabilir. Onemli olan yaptiginiz isi basitlestirebilmek, gereksiz ayrintilarda vakit kaybetmeyi birakmak ve asil konuya odaklanabilmektir.
Suphesiz ki zihinsel saglik oyle birkac cumleyle anlatilabilecek bir sey degil. Ama soylemeye calistigim sey su: Zihinsel sagliginiz cok onemli, ve bu konuda rahatsizlik duyuyorsaniz bunun cozumune odaklanmak bu konuda zaman harcamak size iyi gelecek bir sey.
Spiritual- Manevi
Ya da benim anladigim sekliyle purpose driven - amaca yonelik hareket etmek.
Yani yaptigimiz seyin bir anlami olduguna inanmak, ozel hayatinizda amaclariniza calisma hayatinizda yaptiginiz ise, sirkete baglilik duymak. Bunu aciklamak da bu konuda tavsiye vermek de kolay degil. Ama yaptiginizin bir anlami olduguna ve o anlamin sizin icin bir ey ifade ettigine inanmak onemli.
Ozetle, bu dort alanda kendinize iyi bakin. Ve davranislarinizin baskalari ustundei etkisini dusunun. Bunlar hem sizin icin hem de isiniz icin onemli.
Tabi ki ben bu sirketi yonetiyorum. Dolayisyla bu soylediklerim sirketin iyiligi icin de gerekli. Bizlerin saglikli olmasi,guclenen bir organizasyon olmamiz ve ileriye gitmemiz icin en onemli bilesen.
Bugune kadar birlikte basardiklarimiz icin tesekkurler.
Unutmadan... Hayattan keyif almayi ve ani yasamayi unutmayin.