ve uzandim kumsala...
yilin yorgunlugunu biraktim denize...
sikintilari, stresleri saldim ruzgara...
umudu mutlulugu ismarladim gunese...
dinlendim, yenilendim guney fransa sahillerinde....
 |
google images |
Hadi gidelim dediginde Ozan ilk aklimiza gelen yerdi Guney Fransa. Yollarin sonu oraya vardiginda beklendigi, duslendigi gibiydi. Ilk duragimiz Cannes'da kaldigimiz dort gecenin sonunda anladim ki ben tam bir Akdeniz cocuguydum.
Anladim ki beni yenileyen o denizdi, o suydu, o tuzdu.
Anladim ki beni dinlendiren o gunesti, o suydu, o tuzdu.
Anladim ki beni sevindiren o palmiyelerdi o suydu, o tuzdu...
Yuzduk yuzduk yuzduk... Once Cannes'dan 15 dakikalik bir tekne yolculugu ile varilan, unlu Demir Maskeli Adam'in 11 yil tutuldugu hapishaneyi de barindiran St. Marguerite adalarinda....
Sonra Cannes'dan 1,5 saatlik bir tekne yolculugu ile varilan eski evleri, kucuk limani ile once sakinligi ve sadeligi cagristirsa da unlu dukkanlari, super luks yatlari ve suslu misafirleri ile gosterisin ev sahibi St. Tropez'de.
Sonra ben aksamdan aksama otele donunce girdigim denize doyamadigimdan tum gunu bir yerelere gitmeden gecirdigimiz Cannes'da. Bir yandan Ozan da biraz hastaydi ya :( Gitmedik hic bir yere. Otelden iniverdik sahile. Once 80 yaslarindaki pastane sahibi teyzemizin ellerinden ictigimiz cay, sonra ara sira bulutlarin arkasina saklanip bizi bunaltmadan isitan gunes, arada kitabin sayfalarini karistiran hafif ruzgarla serildik kumlara...
Oralara dair benim aklimda kalanlar yuzmek, gunes, dinlenmek. Ama elbette konu Cannes olunca gosteris, sasaa, kirmizi hali gecislerini aratmayan gunluk kiyafetler de geliyor aklima. Hayatimda gordugum en luks yatlar (neydi onlar oyle!), arabalar ve bir gosteriyi izlercesine ellerinde kameralarla onlarin etrafinda dolasan insanlar.
Tamam l.a.mborghini harika arabaymis da kendinin olmayan bir arabayla neden fotograf cektiri insan cok da anlamadim aslinda. Peki ya yattakiler illa gorulmek, ilgi cekmek icin niye dururlar insanlarin gectigi tarafta? Hatta bir de abartip niye dakikalarca sarilirlar patlayan kameralarin ortasinda? Peki ya niye sahneye cikarcasina bir susle dolasir insanlar plajlarda bir de topuklu ayakkabiyla? Hele o guzelim deniz buram buram iyot kokarken topuklu ayakkabilarla dukkan dukkan gezip bir kere bile suya girmemek de nedir Allah askina?
Yine de Cannes'i cok sevdim ben. Ama ne sasaasi icin ne de gece hayati cin. dedim ki Ozan'a tam bana gore buralar iyi ki gelmisiz cunku anladim ki beni dinlendiren, yenileyen, dizirilten su, tuz, gunes, agaclar, kumlar hep Akdeniz'de. Eh tabi arada sicaktan bunalinca guzel dukkanlar gezmek de sahane :)
Kisa Kisa
- Fransa'da otobanlarda boyle sepetle para topluyorlar :)
- Cannes film festivali Mussolini'nin Venedik film festivalinde sadece fasist filmlere yer vermesi uzerine bir alternatif olarak unlenmis. Iyi olmus :)
- St. Tropez'de yat limaninin karsisindaki kafelere oturup luks yatlarindan son moda kiyafetleri icinde inip dolanan unluleri izlemek neredeyse geleneksellesmis. Kitabimiz demis ki: "a bit weird since like a human zoo where rich people voluntarely show themselves". (Aslinda bir nevi zenginlerin gonullu sovlar yaptigi bir insan hayvanat bahcesini andiran bu durum biraz sacma gelebilir) Zavalli hayvanciklari tikmasak o bahcelere gordum ki kendini gostermeye gonullu cok insan var!
- Universitede 2 koca donem aldigim Fransizcadan geriye bir iki iz kalmis; inanamadim :)